- 20.02.2015 00:00
George Orwell’ın 1984 romanını hatırlıyor musunuz? Herkesi gözetleyen ‘Büyük Birader’in ülkesinin anlatıldığı ütopik romandan söz ediyorum.
Alev Alatlı’nın hatırlatmasından sonra daha bir dikkat kesildim. Unutanlar ya da okumayanlar için küçük bir özet yapayım. Despotik tek parti iktidarının tüm yönetim aygıtı dört bakanlıkta toplanmıştı: Haberler, eğlence, eğitim ve güzel sanatlara bakan Gerçek Bakanlığı; savaşlarla ilgilenen Barış Bakanlığı; kamu düzenini sağlayan Düşünce Polisi’nin görev yaptığı Sevgi Bakanlığı ve ekonomi işlerinden sorumlu Varlık Bakanlığı. En korkunçları, Sevgi Bakanlığı’ydı. Büyük Birader’in düşmanları Sevgi Bakanlığı’nda sorgulanır, istenenin ötesinde suçları ‘itiraf’ eder; 101 No’lu oda aşamasından sonra ise Büyük Birader hayranı haline gelirlerdi.
Yandaş medyanın birkaç gündür devam eden Fuat Avni manşetlerine bakınca önce ‘herhalde gerçekten yakalandı ve Sevgi Bakanlığı’nda’ diye düşündüm. İhtiyaç duydukları her türlü malzemeyi fazlasıyla sağlayan tweetlerin başka açıklaması olamazdı. ‘Ne vereyim abime?’ vaziyeti. İsrail irtibatı mı lazım? Hemen geliyor… CHP’nin itibarsızlaştırılması ve keskin muhalefetinin gözden düşürülmesi mi emrediliyor? Dört başı mamur bel altı vuruşlar hazır. Fakat manşetlerin içini okuduğunuzda Sevgi değil Gerçek Bakanlığı’nın devrede olduğunu anlıyorsunuz. GerBak, 1984’te Büyük Birader’in ihtiyacı olan gerçeği üretmekle görevliydi. Bunun için gerekirse onlarca yıl geriye gidip gazete ve kitapları bile düzeltiyor. ‘Yanlış gerçek’in bulunduğu nüshalar ‘bellek deliği’ne atılarak fırınlarda yok ediliyordu.
Şimdiki ‘Gerçek Bakanlığı’nın işi çok zor. Zira artık internet var ve bilgiler milyonlarca nüsha olarak farklı yerlerde. Birisini düzeltseniz binlercesi sizi yalancı çıkarmaya yetiyor. Star ve Akşam gazetelerinin başına gelen de tam bu. İnternetle yeni tanışmış ergenler bile beş dakikada o gazeteleri komik duruma düşürüyor. Çelişkiler şöyle sıralanabilir: 1) Direkt Mesaj’dan yazışabilmek için iki hesabın birbirlerini takip ediyor olması gerekiyor. CHP’li Umut Oran ve Akif Hamzaçebi, Fuat Avni’yle takipleşmediği için birbirlerine mesaj atmaları teknik olarak mümkün değil. 2) Haberde iddia edilen bazı yazışmaların 140 harfi aştığı görülüyor. Hâlbuki Twitter’da direkt mesajlar da maksimum 140 karakter uzunluğunda olabiliyor. 3) Fuatavni, hesabı kapatıldıkça yeni hesap açıyor. Haberi yapanlar bütün hesapları birbirine karıştırmış. İddia edilen mesajların bir kısmı kapatılmış hesaptan bir kısmı açılmamış olandan. 3) Fuatavni ile 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde yazıştığı iddia edilen kotilaji ve dustlastt isimli hesaplar 18 Şubat 2015’te açılmış. Yazışma yapıldığı ileri sürülen tarihte bu hesaplar yumurta bile değil; yani açılmamışlar. Olmayan hesaplarla yazışmayı başardığı için Fuat Avni’nin hep söylenegeldiği gibi ‘üç harfli’ olduğunu ileri sürecek zeki yandaşlar henüz çıkmadı. Ama çıkarsa şaşırmayacağım.
Fuat Avni’yi arayanlar bence bu haberleri yapanlara odaklansın; Nuh’ların üzerinden gözlerini ayırmasınlar. Bir operasyon ancak bu kadar kepaze edilebilir. Manşetlerde yaptıkları acemiliklerle bir çuval inciri berbat edenler ‘Fuatavni’ olabilir. Değilse de ‘bu zekâ seviyesine iş emanet edilmez’ deyip onları ‘bellek deliği’ne göndersinler. Gerçi 1984’te bellek deliği sadece kâğıtlar içindi ama olsun…
Yorum Yap