Tahşiye’ye komployu kim kurdu?

  • 23.12.2014 00:00

 Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal’ın önüne 8 Ocak 2010 tarihinde bir yazı arz edilir. İstihbarat Daire Başkan Vekili Hüseyin Namal imzalı ‘operasyon onay talebi’ne Köksal ‘olur’ verir.

Şu ifadeler dikkat çeker: “Başkanlığımız koordinesinde El Kaide terör örgütü yanlısı Mehmet Doğan Grubu’nun deşifre edilmesi ve mensuplarının suç delilleriyle birlikte yakalanmasını sağlamak amacıyla…” Köksal’ın onayı verdiği operasyon 22 Ocak’ta gerçekleşir. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Ocak’ta şüphelileri tutuklar. Daha sonra da tutukluluğun devamına karar veren mahkemelerden biri olur. Bu mahkeme Balyoz sanığı askerlere verdiği tahliye kararıyla biliniyor. Bilhassa Başkan Şeref Akçay’ın tutuksuz yargılama konusundaki ısrarı biliniyor. Ama nedense Tahşiye Davası’nda aynı hassasiyeti göstermemiş. İddianameyi kabul edip tutuklu yargılamaya devam eden mahkemenin başkanı da tanıdık bir isim; Erkan Canak. AKP ve Gülen’i bitirme eylem planı soruşturmasında, Yarbay Dursun Çiçek’i tahliye eden heyetin başkanıydı Canak. Tahşiye sanıkları, Çiçek kadar şanslı olamamış anlaşılan.

Tekrar operasyon gününe dönelim. Duyuruyu dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler yapar. AK Parti’den milletvekili ve İçişleri Bakanı da olan Güler, şunları söyler: “22 Ocak 2010 günü, radikal dinî motifli bir terör örgütüne, yani El Kaide terör örgütüne yönelik bir operasyon gerçekleştirildi.” Güler, soyut bir El Kaide suçlamasıyla da yetinmez ve, “El Kaide’nin Avrupa, Türkiye ve Suriye sorumlusu olarak bilinen Louai Sakka isimli şahısla ve daha önce de 15-20 Kasım 2003’teki bombalama olaylarına karışarak sonradan Irak’ta öldüğü anlaşılan Habip Aktaş ile de ilgili oldukları tespit edilmiştir.” ayrıntısını verir. Şüphelileri İstanbul’daki sinagog, İngiliz Konsolosluğu ve HSBC Bank bombacılarıyla ilişkilendirmeye çalışır.

Medya, olaya geniş yer ayırır. Şu anda Cumhurbaşkanı Recep T.Erdoğan’ın başdanışmanı olan Yiğit Bulut, Habertürk Televizyonu’nun başındadır ve en sert yayını yapar. Şüpheli Mehmet Doğan’a ait olduğu ileri sürülen bir video da yayınlar Bulut. Yorumu ise dikkat çekicidir: “İslam, bu El Kaidecilerden kurtarılmalı.”

Operasyon yapılan grup Nur camiasına yakınlığı ile bilinir, fakat orada tepki toplayan fikirleri vardır. Risale-i Nur camiasının tanınan isimlerinden Abdülkadir Badıllı’nın, Mehmet Doğan’a yazdığı reddiyeler bu ayrışmayı gösteriyor. Badıllı, ‘hezeyankâr ve aynı zamanda menfice tahribkâr ve Müslüman insanları şaşırtan teşvişkâr’ diye nitelediği yazılarından hareketle Doğan hakkında şu kanaate varır: “Molla Muhammed Muşi kendini Mehd-i Azam, Amerika ile mücadele eden Üsame bin Ladin’i, Mehdi’nin öncü kuvveti ve askeri görüyor. Ladin, İslam devletini kurduktan sonra ‘zimamı’ Mehdi’ye verecek.”

Baştaki soruyu tekrar sorayım; Tahşiyecilere kumpası kim kurdu? Operasyona ‘olur’ veren Emniyet Genel Müdürü Köksal mı? “Louai Sakka ve Habip Aktaş’la irtibatlı El Kaideciler” diyen Muammer Güler mi? Herkesi salıverip bunları tutuklayan yargıçlar Şeref Akçay ve Erkan Canak mı? “Bu adam kendini mehdi, Bin Ladin’i de askeri sanıyor” şeklinde kitap yazan Abdülkadir Badıllı mı? Bilemediniz. Bunların hiçbiri değil. Bir konuşmasında “Tahşiye diye bir grup çıkarıp evlerinde silah yakalatarak ‘Müslümanlar da terörist olabilir’ algısı oluşturabilirler.” sözleriyle uyarı yapan Fethullah Gülen kurmuş(!) İnanması zor değil mi?

Bu arada “Yargılandıkları mahkeme devam ediyor, beraat bile etmeden mağdur oldukları nasıl iddia edilir?” sorusunu bana değil Savcı Hasan Yılmaz ve Sulh Ceza Yargıcı Bekir Altun’a soracaksınız. Beraat kararını ‘hissetmiş’ olabilirler. Artık hisli cumhuriyetiz ya!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums