HSYK seçimleri ve teşvik primi

  • 12.09.2014 00:00

 Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimleri yaklaştıkça hükümet kontrolündeki medyada heyecan artıyor.

Adalet Bakanlığı da seçimi hayat memat meselesi görüyor ve kazanmak için havucu da sopayı da sonuna kadar kullanıyor. Korkutma ve gözdağının yeterince etkili olmadığı görülmüş olmalı ki ‘teşvik primi’ devreye sokuluyor.

AK Parti, insanların hakkını pazarlıksız ve karşılıksız vermemeyi alışkanlık haline getirdi. Temel ve doğuştan herkesin sahip olması gereken hakları vermek için bile kâh Alevilerle masaya oturuyor, kâh Kürtlerle. Aynı rencide edici tavra şimdi yargı camiası muhatap. Maaşta seyyanen artış, idari hâkimlerin hukuk fakültesi okuma hakkı, sicil affı ve silah edinme gibi düzeltmeler için neden bugüne kadar beklendi; daha doğrusu niye seçimden sonrasını bekliyorsunuz? Her şeyi sığdırdığınız torba yasaya eklemek iki imzaya bakardı. Paşa gönlü istemeyen devlet memuru mahkeme kararını uygulamaz gibi bir hukuksuzluğa bile yer buldunuz, buna mı bulamadınız? Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedebilen, trilyonluk davalarda kalem oynatan yargı mensuplarına ne kadar maaş verseniz, az. Ama neden şimdi? Hele silah alma hakkının bugünü beklemiş olması hepten can sıkıcı. Son yıllarda kaç savcı sokak ortasında infaz edildi, bakanlık harekete geçmedi. Demek ki oyları canlarından kıymetli!

Adalet Bakanlığı, seçim kampanyasını Yargıda Birlik Platformu (YBP) üzerinden yürütüyor. Platformun oluşumu bile tek başına ‘eski Türkiye’nin hortladığını gösteriyor. Eski Türkiye’de başta yüksek yargı olmak üzere koltuklar Ankara’da paylaşılırdı. Aksiyon Dergisi’nin 821. sayısında bu konuyla alakalı etraflı bir dosya var, ilgilisi bakabilir. 2010’a kadar son 20 yılda Yargıtay’a seçilen 405 kişinin yüzde 76’sı yani 310’u Ankara’da görev yapmış. Daha büyük bir yargı bölgesi olan İstanbul’dan bile sadece 42 kişi seçilebilmiş. Bütün seçilenlerin neredeyse yarısının kısa süre önce kurulan YARSAV üyesi olması dikkat çekiyordu. Şimdi YARSAV’ın yerini YBP alıyor, mantalite tıpa tıp aynı. YBP’nin kurucular listesine baktığınızda Ankara’nın ezici ağırlığı ortaya çıkıyor. 18 kişilik heyette bir İstanbul, bir de Edirne’den üye var. Kalan 16 kişinin sekizi bakanlık bürokratı, diğer sekizi ise Ankara adliyelerinde görevli. Anlayacağınız, eski Türkiye’yi boyayıp yeni diye satmaya çalışıyorlar.

YBP’nin bir de riskli seçim enstrümanı var: Alevilik. Platform sözcüsü bir savcı her gün bir hükümet gazetesi veya televizyonunda konuşuyor. Söze başlarken Alevi kimliğini vurgulama ihtiyacı hissediyor, yani Alevi hâkim ve savcıların oylarına göz kırpıyor. Kimsenin mezhep kimliği ile oy kullanacağına inanmam. Velev ki kullansa, istenmeyen kararı veren yargıcı ‘o zaten Alevi’ diye niteleyenlerin unutulduğunu zannetmiyorum. Sokak olaylarında hayatını kaybeden gençleri Alevi-Sünni diye ayıran ve ona göre tepki verenlerin de hatırdan çıkmadığı kanaatindeyim.

Bu arada basına akredite uygulayanlar arasına trajikomik biçimde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katıldı. 28 Şubat’ta sadece askeri alanlarda uygulanan ve bütün baskılara rağmen sivillere kabul ettiremedikleri bir ayırımcılığı kendilerine yakıştırıyorlar. Aslında meselenin temelinde korku var; soru sorabilen, itiraz edebilen gazeteci korkusu. Yukarıda yazdıklarımın soruya dönüşüp bakana tevcih edildiğini düşünsenize, kaçmakta haksız mı? Ayrıca 28 Şubat’ta akredite gazeteciler en azından timsah gözyaşı döker ve uygulamayı yarım ağız eleştirirdi. Bu dönemin ‘seçilmiş’ gazetecileri o kadar bile yapamıyor. Çünkü onlar teyemmüm, soru sorabilen gazeteciler ise su. Malum su görününce teyemmüm bozulur. Onlar da devletlûlar gibi bizimle aynı mekânı paylaşmaktan korkuyor. TRT’de Fikret Bila’nın karşılaştığı muamele tam da böyle bir şeydi; “şovumuzu bozuyorsun, doğaçlama repliklerle senaryo dışına çıkıyorsun” tepkisi. Yeni Türkiye gazeteciliğinin böyle kazalara tahammülü yok. b.korucu@zaman.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Kayı boyu
    Kayı boyu
    2.04.2013 19:46

    sivilay apla bizim ulu önder sorunumuz yok . en büyük türk atatürk kızıl saçlı mavi gözlü. türkler de orta asyadan geliyor kızıl saç mavi gözlü. yani türk tarihi gerçekse türkmenistandaki siyah saçlı çekik gözlüler kim? barbaros hayrettin paşa kızıl ise sakallı bruce lee neden kızıl saçlı değil. oğuzistanın kayı köyü nerede ? oğuzistan nerede ? nerde oğuz asıllı osmanlı paşaları? bak ben türküm manyak değilim bak harita 4 boyutlu kızıl derililer kızıl sakallı mavi gözlü türktür

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums