Anadilde eğitim lütuf değil

  • 28.06.2013 00:00

 Fethullah Gülen’in Erbil’de Kürtçe yayımlanan Rudaw Gazetesi’nden Rebwar Kerim’in sorularına verdiği cevaplar, üzerinde düşünülmeyi gerektiriyor.

Mayıs ayı ortalarında yapılıp birkaç gün önce yayınlanan mülakatta söylenenler aslında çok yeni değil. Gülen, daha önce de söylediği şeyleri bir kez daha ve ayrıntılandırarak anlatıyor. Mesela “Neden okullarda Kürtçenin de öğretilmesine fırsat verilmedi? Yurtdışındaki okullarımızda, hatta Amerika’da bile Türkçe seçmeli ders olarak okutuluyor ve kimse buna mani olmuyor. Büyük devlet olmanın hususiyeti budur.” ifadeleri 2011 yılında söylenmişti. Bırakın açılımı, en küçük yumuşamanın bile telaffuz edilmediği günlerde yaptığı konuşmada “başlarına balyoz gibi inmenin çözüm olmadığını, tam tersine korkunç bir öfkeye sebep olduğunu ve bu öfkenin arkadan gelen nesiller tarafından tevarüs edildiğini” vurgulamıştı. Yine Çözüm Süreci’nin başlangıcında yaptığı açıklama ve verdiği destek önemli ve kayda değerdi. Şöyle konuşmuştu Gülen: “Milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır.”

Gülen’in şimdi Rudaw Gazetesi’ne söyledikleri o çizginin devamı olarak okunmalı. Önce her zamanki gibi sükûnet tavsiyesi yapıyor. “Meselenin üzerine bağırıp çağırarak, yakıp yıkarak ve öldürerek değil, akıl, feraset ve şefkatle gidilmelidir.” Konuşmanın belki en dikkat çeken kısmı insan haklarıyla ilgili bölüm. Zira Kürtçe hakkındaki düşünceleri hem önceden biliniyordu, hem de uygulamada somut karşılıkları vardı. Gülen, hakkı teslim etmesi gerekenlere “lütfedici imajdan uzak durun ve pazarlık konusu yapmayın” derken, hakkın peşinde olanlara da meşru yolları ve şiddetten uzak durmayı öneriyor: “İnsanların hakları ve hürriyetleri, kimsenin, hiçbir gücün onlara bahşedeceği ve dolayısıyla başkalarından beklenecek şeyler değildir. Bunlar, Cenab-ı Allah’ın insan olarak hepimize bahşettiği haklardır, özgürlüklerdir. Bu eşitliği baştan tanımadan adalet de, hukuk da olmaz.” Gülen, çözümün çok da zor olmadığının altını çiziyor: “Kürt veya Türk olmak elimizde değilken, anadil olarak Türkçe veya Kürtçeye sahip bulunmak irademiz dahilinde gerçekleşmemişken; bunları ayrım sebebi yapmak, garabetten ve hepimizin zararına olmaktan başka ne manaya gelir?”

Gülen’in Kürtler içinde sembolik değeri yüksek olan Halepçe ve Enfal için kendisinin ve bütün Anadolu’nun gözyaşı döktüğünü anlatması aradaki yapay buzları eritmeye hizmet ediyor. Türkiye’nin sadece kendi vatandaşları değil, bütün dünyada sıkıntı çeken Kürtlerin hakkaniyet adına temsilcisi olması gerektiğini vurguluyor. Anadilde eğitimi ‘adil olmanın gereği’ olarak kısa ve çarpıcı şekilde formülleştiren Gülen şu hatırlatmaları da ihmal etmiyor: “Yetkin ve yeterli öğretmenler yetiştirilmelidir. Öğretmen yetersiz ise iyi niyetli çabalar geri teper ve tersi bir sonuç verir. Kürt anne-babaların da evlatlarına Türkçe öğretmek konusunda hassas olmaları gerekiyor. Birçok ülkede resmi dili akıcı konuşamayan topluluklar önemli sıkıntılar yaşamaktadır. Genel olarak sosyoekonomik seviyeleri gerilerde kalmaktadır. Almanya’daki ilk kuşak Türkler, İngilizceyi iyi konuşamayan ABD’deki Hispanikler gibi. Değil Türkçeyi, İngilizceyi, Arapçayı da öğretmeleri, çocukların istikballeri adına çok faydalı olacaktır.” Gülen, kulak ardı edemeyeceğimiz şeyler söylüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums