Karayılan, Neşe Düzel’i neden reddetti?

  • 30.04.2013 00:00

 Yakın tarihin en kapsamlı ‘silahlı sivil(!) toplum örgütü’ KCK’nın Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, gazeteci kabullerine devam ediyor.

Müstakbel meslektaşlarına söylediklerini ince analize tabi tutmak lazım. Basın toplantısından ziyade beş ‘seçilmiş’ gazeteciye verdiği mülakat önemli. O metni Karayılan’ın Avni Özgürel’e verdiği uzun röportaj ve Taraf gazetesine iki yıl önce yazdığı cevapla karşılaştırarak okumada fayda var.

Açık konuşmak gerekirse en çok Neşe Düzel’le ilgili kısma takıldım. ‘Cemaatle ilgili belgeleri vermek üzere’ Ahmet Altan’dan talepte bulunmuş. Altan, Düzel’i önermiş ama kabul etmemişler. Başka bir isim teklif etmişler, bu sefer Altan cevap vermemiş. Röportajda marka haline gelmiş az sayıdaki gazeteciden biri olan Düzel’e konuşmak, önemli fırsattır. Kazık sorulara hazırlıklıysanız tabii. Belli ki Karayılan, Neşe Hanım’la konuşmaktan çekinmiş. Gazeteye çektiği ültimatomda sarf ettiği, “Bu çizgide devam ederseniz dost olmadığınızı kendi kamuoyumuza söylemek durumundayız.” cümlesini Düzel’e söyleseydi ilginç bir mülakat olurdu.

Neyse geçelim metin karşılaştırmasına. Karayılan, önceki konuşmalarında yaptığı gafları düzeltmeye çalışmış. Karşısında hafızası zayıf gazetecileri de bulunca rahat konuşmuş. Mesela PKK ile buluşmayı organize eden uluslararası kurumu açıklamayacağını belirtmiş. Halbuki daha önce bunun İngiliz İstihbarat Örgütü olduğunu ileri sürmüştü. Oslo tutanaklarının sızmasıyla ilgili devirdiği çamı da toparlamaya çalışmış. Tutanakların kendilerinde, Milli İstihbarat Teşkilatı’nda ve İngiltere’de bulunduğunu Avni Özgürel’e söylemişti. Kendilerinden ve İngiltere’den emin biçimde “Belgeler, MİT elemanları tarafından MİT’ten çalındı, dışarı çıkarıldı.” demişti. ‘Terör örgütü kadar bile olamayıp belgeleri çaldıran istihbarat örgütü’ konumuna düşürdüğü MİT’ten fırça yemiş olacak, senaryoyu değiştirmiş. Oslo’da MİT dışından bürokratlar da varmış; asker değillermiş, Dışişleri olabilirmiş… Karayılan’ın ‘Cemaat sızdırdı’ mumuna üflemek için arşivlere bakmak bile yeterli. 2011 seçimlerinde kim ne yapıyordu, nerede duruyordu? Hemen akabindeki sızmada taraflar nasıl ayrıştı? Bunu herkes, en iyi de Başbakan Tayyip Erdoğan biliyor. Başka söze hacet yok.

Önceki konuşmalarında ‘çevresi iyi, Başbakan kötü’ mesajını kuvvetle veren Karayılan, Erdoğan’ı pişmiş aşa su katmak, sağlanmış barışı çöpe atmakla suçluyordu. Bu defa yine bürokrasiden olumlu bahsediyor ancak Erdoğan’dan neredeyse hiç söz etmiyor. Siyasi riski üstlenen Başbakan’ı üç yerde edilgen biçimde anıyor. Henüz tam tatmin olmadıkları havası veriyor. ‘Çevresi iyi’ kısmını o kadar abartıyor ki MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan asker arkadaşı gibi bahsediyor. MİT’le ilgili potları onunla da sınırlı değil. Ahmet Altan’a vermeyi teklif ettiği belgeler arasında MİT tutanakları varmış. MİT’le ortak çalışmadıklarına göre sözlerine inandırıcılık katmak için söylemiş olmalı. Neyse önümüzdeki konuşmalarında bunları da düzeltir.

Karayılan ‘alanın tek hâkimi biziz’ mesajı vermek için kendilerini onay ve vaftiz merciine yükseltiyor. Bilge ‘aktivist’ pozisyonunda “Hizbullah’ın geçmiş pratikleri belleklerden silinmedi. Ciddi özeleştiri vermediler.” diyor. ‘Ya PKK pratiği?’ diye soracak gazetecilerle karşılaşmadığı için şanslı. Ben de olsam Neşe Düzel’i kabul etmezdim. b.korucu@zaman.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums