Bir öğütme makinesi olarak liberalizm

  • 15.01.2015 00:00

 Liberalizm, kâğıt üstünde özgürlüğü birincil politik değer olarak ele alan bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımı olarak tarif edilir. Genel anlamda liberalizm, bireylerin ifade özgürlüğüne sahip olduğu, din, devlet ve kurumların gücünün sınırlandırıldığı, düşüncenin serbest bir şekilde dolaşımda olduğu, özel teşebbüse fırsatlar sunan serbest piyasa ekonomisinin hâkim olduğu, hukukun üstünlüğünü geçerli kılan şeffaf bir devlet modelini ve toplumsal hayat düzenini hedefler. Liberal demokrasi olarak tanımlanan bu devlet düzeninde tüm vatandaşların kanun önünde eşit olduğu ve fırsat eşitliğine sahip olduğu bir sistem olduğu ifade edilir.

Kulağa ne hoş geliyor değil mi?

Özgürlük, eşitlik, demokrasi, hak, hukuk, adalet, fırsat eşitliği, ifade özgürlüğü…

Yeme de yanında yat. Ne ararsan var.!

İnsan kendini cennette sanıyor, hattayukarıdaki güzel cümleleri okuyan en radikal sosyalistin bile liberal olası gelmiştir eminim.

Ne var ki bütün bu güzel hasletler, sadece kâğıt üzerinde.

Okuduklarınız, sadece Ferrarisini Satan Bilge’nin çıktığı bulutların üzerindeki dağlardan mülhem. O dağların Ertuğrul Özkök kafası veren zirvesinden indiğinizde, hayata karışmaya başladığınızda Şark’tan, aslında liberalizmin sizi “öteki” kılmak için ve size “haddinizi” bildirmek için icat edilmiş veya laboratuvarda üretilmiş bir ideoloji olduğunu kavrıyorsunuz.

Buradaki “siz”den kasıt Şarklılardır. Yani Doğulular.

Bu, öyle bir liberallik ki, Batıdan ve/ya Batılıdan başkasının edinemeyeceği bir liberallik. Batılıysan liberalsin. Geri kalanlar kontrgerillaberal.

Edward Said; Batı’nın Doğu düşüncesinin her zaman Batı’yı yücelten ve Batı’nın üstünlüğüne vurgu yapan bir düşünce olduğunu söyler. Said, bu düşünce ve söylemin her zaman egemen olma çabasında olduğunu, Batı ile Doğu karşılaştığında bu söylem ve düşüncenin kendini yeniden ürettiğini, dolayısıyla Batı’nın hâkimiyet algısının ve Doğu’ya karşı önyargısının temelinde, sömürü alanları yaratma düşüncesi olduğunu söyler.

Doğu’nun sırtına basarak Doğu’ya yüksekliğin ne kadar güzel olduğunu anlatan, anlatmakla kalmayıp, bir boy ölçüsü standardı belirleyerek bu ölçüyü Doğu’ya dayatan Batı, bir gün sırtına basacak tek bir Doğulunun bile kalmayacağını keşfeder mi, bilmiyorum.

Ancak, başkasının sırtına basarak kendi boyunun ölçüsünü yükseltenler, er ya da geç boylarının gerçek ölçüsünü alırlar. Hiçbir toplum veya kişi, ilelebet sırtına basılmasına müsaade etmez. Titreyin, Üstad Sezai Karakoç’un Masal şiirindeki “Batılılar.! Altı çocuğunu yuttunuz, bir babanın yedinci oğluyum ben, gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden.! Babam öldü acılarından kardeşlerimin, ruhunu üzmek istemem babamın, gömün beni hiç değişmeden, Doğulu olarak ölmek istiyorum ben” diyen “Yedinci Çocuklar” büyüdü artık.

Liberal değerleri sadece kendisine ve kendisi gibilere uygulayanların, bir başka deyişle sadece kendi toplumuna özgürlükçü, eşitlikçi ve adil olanların, uzak coğrafyalara demokrasi ihraç etmesi, özgürlük, demokrasi ve adaletten bahsetmesi, Doğu’da “Demokrasi bilirkişisi” gibi elinde “demokratölçerle” gezmesi abesle iştigaldir.

Baylar! Sadece kendi ölüsüne ağlayan bir toplumun küresel vicdandan bahsetmesi ikiyüzlülüktür.

Hasılı kendinize liberalsiniz.! Eğer öyle olmasa, Paris’te gösterdiğiniz duyarlılığın aynısını her gün onlarca masum insanın katledildiği Kudüs, Şam, Bağdat, Abuja, İslamabad, Kabil ve diğer mazlum coğrafyalarda da gösterirdiniz.

Üzgünüm, sizin liberalizminiz ağzına kadar pisliğe batmış genelevinize müşteri çekebilmek için vitrine koyduğunuz makyajlı hayat kadınları gibi. Dışı birilerini, içi birilerini yakar. Giren de, çıkan da, bakan da yanar. Onlar yanar, siz kazanırsınız.

Hani, Louis Massignon’unuz “Onların (Doğuluların) her şeylerini tahrip ettik, felsefeleri, dinleri mahvoldu, artık hiçbir şeye inanmıyorlar, derin bir boşluğa düştüler. Anarşi ve intihar için olgun bir hale geldiler.” buyurmuştu ya…

Paris Katliamı’nı biraz da bu düşüncelerinizin bir sonucu olarak telakki etseniz?

200 yıldır, özgürlük, adalet, demokrasi, eşitlik, çokkültürlülük deyip “biz ve ötekiler” yarattığınızı, kendi çizdiğiniz çemberin dışında kalanların kültürlerini öğütmeyi liberalizm diye yutturduğunuzu fark ettiğiniz zaman Paris Katliamı’nın tarihsel ve sosyolojik sebeplerini de fark etmiş olacaksınız.

Bilmelisiniz ki, dünyanın bu hale gelmesinde en büyük pay sizin kolonyalist, sömürgeci ve emperyal düşüncenizdir.

İşte bunları fark ettiğiniz zaman dünya daha yaşanabilir hale gelecek.

Aksi kaos ve gözyaşı…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums