PERDE KAPANDI, OYUN BİTTİ Mİ?

  • 16.01.2012 00:00

İstanbul’un yüksek tepelerinde beyaz örtüsüyle kar, bir yandan yaşamı olumsuz etkilerken, diğer yandan insanı eve kapatarak, daha çok okumasına, daha çok yazmasına olanak sağlıyor.

        Sabah gazetelerini okuyup, tüm internet sitelerini gezindikten sonra bahçeye çıkıp karların üzerinde yürümek istedi canım. Bir taraftan da akşam izlediğim tartışma programının etkisiyle haftalık yazımda hangi konuyu öne çıkarsam diye düşünüyorum.

        Sanki yine kar yağacak gibi görünüyor ama siyaha çalar gri bulutların arasından kimi zaman güneş de göz kırpıyor.

        Aynı havanın durumu gibi benim de düşüncelerim gelip gidiyor.

        Gündem öylesine hızlı değişiyor, olaylar öyle çabuk gelişiyor ki çoğu zaman hızına bizler yetişemiyoruz. 12 Eylülün tartışıldığı akşamki programı izlerken, kesin bu konuyu yazmam gerekir diye kararlaştırmıştım yatmadan önce, ancak sabah gazeteleri okuduğumda Hrant Dink davasıyla ilgili o kadar çok yazı ve yorum vardı ki, bu konuyu yazmasam da Hrant’ a haksızlık edecekmişim gibi bir duygu kapladı benliğimi.

        Hani bazan bir tiyatro oyununa gidersiniz, çok ilgiyle izlediğiniz oyunun sonunda beklediğiniz finali göremeyince bir hayal kırıklığı oluşur ve siz daha ne olduğunu anlamadan perde kapanıverir. Birazdan perde yeniden açılır ve sahnede seyirciyi selamlayan oyuncuları görünce şaşırıp kalırsınız. Oyuncular oyunu ne kadar iyi oynamış olsalar da istediğiniz finali görememenin burukluğuyla alkışlamak gelmez içinizden. Ama bir yanıyla da oyuncuların emeği, çabası, performansına haksızlık etmiş gibi bir duygu da sizi rahatsız eder.

        İşte böyle bir ruh hali kaç zamandır esir aldı beni ve bu kadar çok gündemin içerisinde yazmakta zorlanıyorum.

        Keşke diyorum bazan” keşke perde böyle kapanmasaydı da oyuncuları avuçlarım kabarıncaya kadar alkışlasaydım.” Keşke bu güzel ülkede aydınlanması gereken bir dolu olay yine sis perdesi ardında kalmasaydı.

        Şimdi kar yeniden atıştırmaya başladı ve ben içeride verandada şöminenin başında oturmuş çayımı içerken, Van’ da çadırda soğuktan titreyen bebeleri düşünüp içim ürperdi birden.

        Uludere’ ye eminim çok daha şiddetle yağan kar, birer kemik parçasına dönmüş cesetlerin gömüldüğü mezarlarda 34 sahipsiz yurttaşımızın üzerini de örtmüştür. Tıpkı gerçeklerin üzerinin bir karanlık örtüyle örtüldüğü gibi!

        Tıpkı soğuk bir kış günü istanbul’ un göbeğinde kahpece vurulan Hrant’ın üzerine örtülen gazetenin, tabanı delik ayakkabısını gizleyemediği gibi!

        Üzerine ne örterseniz örtün, insan vicdanını kanatan bu tarihi davayla ilgili gerçekleri gizleyemezsiniz.

        Ne Hrant’ı, ne Kahramanmaraş’ da yok ettiğiniz yüzlerce alevi yurttaşımızı, ne Çorum’u, ne 1 Mayıs alanında katlettiklerinizi, ne de Sivas’ da diri diri yaktığınız yurtseverleri ve on binlerce faili meçhulu unutturamayacaksınız.

        Perde kapansa da bu oyun bitmeyecek, en azından böyle bitmeyecek.

        Statükonun kibirli mensupları da, 12 Eylül darbecileri de Ergenekoncular da, darbe heveslileri de hesap verene kadar, yargılanıp tarihin çöplüğünde yerlerini alana kadar bu oyun bitmeyecek, bu defter kapanmayacak.

        Bir rövanş anlayışı ya da intikam duygusuyla söylemiyorum bunları. Tüm bu hesaplaşmalar, yüzleşmeler yapılmadan bu ülkeye demokrasiyi yerleştirmek mümkün olamayacağı, biz hesap sormazsak, yarın ilk fırsatta yine aynı karanlık güçlerin, yine aynı ahlaksız yöntemlerle bu ülkede insanların hayatını cehenneme çevireceklerini düşündüğüm için istiyorum.

        Yoksa doksan yaşına gelmiş darbeci başı cezaevine girsin diye değil. 12 Eylül referandumunun hemen ertesi günü savcılıklara darbecilerle ilgili suç duyurusunda bulunduğumuzda “boş işlerle uğraşıyorsunuz, mümkün mü yargılama, zaman aşımı engel” gibi zorlama bahanelerin ardına sığınarak bizleri kınayan sözde demokratlar öyle sanıyorum şimdi 12 Eylülcülerle ilgili hazırlanan iddianameyi görünce hayli üzülmüşlerdir.

        Çünkü onlar için hala bir tabu olarak duran ordunun içindeki kimi generallerin yaptıkları, itirafları ve belgeler ortaya çıktıkça nasıl feryat ettiklerini, nasıl sabah akşam Silivri’ ye selam durduklarını gördükten sonra bu üzüntülerini, paniklerini anlamak çok zor olmasa gerek.

        Bir akıl tutulması yaşayan bu fanatik ulusalcılara ve her geçen gün biraz daha otoriterleşen iktidara rağmen, artık cin şişeden çıktı ve onu yeniden yerine koymak mümkün değil.

        Toplum vicdanı ve sessiz çoğunluğun çığlığı her iki zihniyetin de üstesinden gelecektir.

        Bu coğrafyada asırlardır barış içinde bir arada yaşamış farklı din, dil ve ırka mensup insanlar eşit yurttaşlık temelinde yine bir arada yaşamanın yol ve yöntemini bulacaklardır.

        Perde kapansa da bu oyun böyle bitmeyecek.

 

        ayhanongun@gmail.com           

       

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums