Siyasetin ayarı bozuldu

  • 5.03.2014 00:00

 Yaklaşan yerel seçimler öncesi siyasi parti liderlerinin söylemlerine baktığımızda her konuşmanın ayrı bir nefret suçu oluşturduğunu, ülkeyi çok tehlikeli bir gerginliğe sürüklediğini görebiliriz.

Toplum olarak sorgulama, araştırma ve analitik düşünme kültürümüz çok gelişkin olmadığı için doğal olarak liderlerin bu nefret söylemleri anında halk arasında karşılık buluyor ve yerele de yansıyor.

Daha şimdiden seçim otobüsleri, parti binaları taşlanmaya, taşlı-sopalı, bıçaklı-silahlı saldırılar yapılmaya başlandı.

İktidarın son dönemdeki yargıya taşınan rüşvet ve yolsuzluk olaylarını da fırsat bilen muhalefet bir yandan siyasi üslubunu ve tarzını sertleştirirken, diğer yandan kendi kitlesini harekete geçirmek adına meydanları da ateşledi.

İktidar partisi de “en iyi savunma, saldırmaktır.” Taktiğiyle, özellikle de başbakanın ağzından çok ağır sözlerle muhalefete yüklenmeye devam ediyor.

Tüm bunlar, normal bir ülkede, uygar siyasi mücadele yöntemleri içinde düşünülmeyecek, etik dışı tutum ve davranışlar.

12 yıldır ülkeyi yöneten bir iktidarın yıpranması, muhalefetin güçlenmesi ve süreç içerisinde yönetimin değişmesi; normal işleyen siyaset çarkının en olması gereken sonuçlarından iken, ne yazık ki, bizim ülkemizde siyasetin ayarı bozulduğu için ne iktidar bu gerçeği kabullenmek istiyor, ne muhalefet bu somut durumun gereğini yerine getirebiliyor.

Yerel seçimleri bir genel seçim ve iktidar değişikliğine dönüştürmek isteyen muhalefetin, daha yeni şeyler söylemesini beklerken, yine bildik kasaba politikalarıyla halka gitmesi; en uygun koşulların, en duyarlı kamuoyunun oluştuğu şu ortamda iktidara yeniden hareket alanı ve manevra olanakları sağlıyor.

Kriz yönetimi konusunda ne denli becerikli olduğunu defalarca kanıtlamış Erdoğan’ın bu yeteneğini muhalefetin aczine bağlamak mümkün olsa da onun siyaset stratejilerinde daha atak ve gözü kara tavrının kendi kitlesinde karşılık gördüğünü kabul etmemiz gerekiyor.

Uluslar arası siyaset arenasında da gerginliklerin olduğunu, her an, dünyanın bir köşesinde bir iç savaş ve hatta, bölgesel bir dünya savaşının çıkması muhtemel günler yaşadığımızı düşünecek olursak, yaşananlardan ders almak gerekmiyor mu?

İktidar mücadelesinde kimi zaman geri çekilmeler, uzlaşma arayışları en temel siyaset tarzı olarak uygulanıp dururken, bizim ülkemizdeki bu dikleşmeler, belden aşağı vuruşmalar, ülkenin geleceğini düşünmeden yapılan günlük hesaplaşmalar; ülkemizi karanlık günlere sürüklemekte, dünyayı yeniden kurgulamak isteyen güçlerin oyuncağı haline getirmektedir.

Hemen yanı başımızda sürüp giden olaylara baktığımızda; çevremiz bir ateş topuna dönmüş, dört bir yanımızda savaş rüzgarları esmeye başlamış, küresel dünyada giderek yalnızlaşmaya başlamışken, kendi içimizde yaşadığımız bu nefret iklimi bizi zaman içerisinde havasız,susuz bırakacak, siyasetçilerin oluşturduğu ihtiras havuzunda boğacaktır.

Son günlerde Ukrayna da meydan gelen olaylardan, hala masum halka, çocuklara mezar olan Suriye batağında, Irak’ta, İran’da, Mısır’da yaşananlardan ders almak yerine; siyasi hırs ve çıkarları uğruna ülkeyi bir siyasi kaosun içine sokanların, iktidarı bir rant alanı olarak görenlerin elinden kurtarmak için mücadele vermek gerekiyor.

Ama görünen o ki, şu an ülkemizde kavga, büyük sermayenin yeni rant alanları oluşturmak, yerel yönetimleri istedikleri gibi yönetmek için kendi içlerinde verdikleri bir kavgaya dönüşmüş.

İş bu noktaya gelince de, her yolu denemekten kaçınmayan vahşi sermaye; yerel işbirlikçileri eliyle belediyeleri holdinglerinin, tekellerinin birer hizmet birimi haline getirmeye çalışıyorlar.

Bunu yaparken de mümkün olduğunca toplumda yeni gerginlikler, yeni çatışma alanları yaratmaya çalışıyorlar ki, sosyal uyanışın, toplumsal muhalefetin önünü alabilsinler.

Sermayenin ideolojisi, partisi olmayacağı için de, içinde yaşadığımız seçim sürecinde gördüğünüz gibi, siyasi partileri kendilerince dizayn ediyorlar, istedikleri adayı, uygun olan partiden aday göstererek, o kahrolasıca soygun ve sömürü düzenlerinin devamı sağlayacak ortamı hazırlıyorlar.

Peki, bizler ne yapıyoruz?

Büyük sermayenin ve onların siyasi işbirlikçilerinin sahneye koyduğu bu tiyatro oyununda figüran olmaya, onların bu sinsi oyunlarına malzeme olmaya devam ediyoruz.

Siyasetin ayarlarını bozanlar, bizim de rahatımızı, huzurumuzu, düzenimizi bozdular.

Eğer bu ülkede barış içinde, bir arada yaşamak, eşit yurttaşlar olarak kendimizi ve kentlerimizi yönetecek insanları yine kendimiz, özgür irademizle seçmek istiyorsak; yani normal bir ülkede, normal insanlar gibi yaşamak istiyorsak, siyasetin yeniden fabrika ayarlarına dönmesi, kodlarının yeniden verilmesi gerekiyor.

O zaman yapılması gereken, mevcut siyasi partiler ve seçim yasalarının da değiştirileceği, temsilde adaletin sağlanacağı, yeni, sivil, demokratik bir anayasanın yapılmasıdır.

http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/siyasetin-ayari-bozuldu-51834

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums