- 18.10.2014 00:00
Kobane’de yaşanan kritik süreci kamuoyunun gündemine taşımak için sokağa çıkanlar yeni yasal kısıtlamaların bahanesi yapılmak isteniyor. Tam da Kobane bahane ediliyor diyenler, Kobane gösterilerini bahane ederek polisiye tedbirlere zemin hazırlıyorlar. Daha sıkı güvenlik politikalarının dünyanın hiçbir yerinde güvenliğe hizmet etmediğini bile bile bu süreci başlatmak, ancak daha büyük bir savaşa hazırlanmanın gerekçesi olabilir.
Soruşturma ve yargılama süreçlerinden toplumsal gösterilere müdahaleye kadar bir çok alanda sıkıyönetim ve olağanüstü hal dönemlerine özgü düzenleme arayışlarına gitmenin başka bir izahı olamaz.
Bu tür arayışların iktidarları korktuklarından emin kılmaya yetmediği ortadadır. Buna rağmen böylesi girişimlere umut bağlamak bir yanı ile çaresizliğin sonucudur.
Kendi çıkmazını aşmanın yolunu bütün bir toplumsal alanı daraltmakta arayanlar bunun mümkün olmadığını anladıklarında genellikle iş işten geçmiş olur.
Ülkelerin sadece birkaç yılına mal olacak bu tür girişimler bölgesel kriz anlarında çok daha beklenmedik sonuçlar doğurabilirler. Dış gerilimlerin içerdeki fay kırıkları işle buluşması büyük yıkımları hazırlar.
Bazen büyük yangının yayılmasını önlemek için kontrollü küçük yangınlar çıkarılır.
Öncü depremler gibi böyle dalga kıran yangınlarını da zamanında ve doğru biçimde okumazsanız büyük tehlikeyi kendi ellerinizle hazırlarsınız.
Ortadoğu’daki gelişmeler her an büyük yangına dönüşme potansiyelini güçlendiriyor.
Bu nedenle Türkiye, hala Kobane ve Kürt sorununu küçük bir ayrıntı olarak görüyor. Suriye sorunu çözüldüğünde zaten çözülmüş olacak bir krize gerektiği kadar odaklanamazsınız. Eğer büyük fotoğraf sizin umduğunuz ve planladığınız biçimde şekillenmezse, küçük fotoğrafı da şekillendirme şansınız kalmaz.
Oysa böylesi durumlarda iç dizaynı doğru biçimde ve gecikmeden yapmak, dışarda adım atabilmenin de ön şartıdır.
İçerde eski alışkanlıklarla siyaseti şekillendirip dışarda yeni Türkiye vizyonundan söz etmek çok inandırıcı olmaz.
Türkiye, değil dış politika kazanımlarıyla iç demokrasisini hızlı geliştirmeyi, hatta iç barışı inşa etmeyi, aksine dışardaki gerçek dışı beklentileri uğruna iç barışı feda etme aşamasına gelmiştir.
Yorum Yap