- 17.06.2015 00:00
Şu meslekte çapraz bulmaca, yıldız falı dahil bulaşmadığım dal kalmadı. Dış haberler servisi hariç… Benim mi içim çekmedi, şeflerim “bu herif o alanda bir işe yaramaz” yargısına mı vardılar bilemiyorum; bildiğim dış haberler için ben sadece bir okur olarak kaldım.
Bugün şansımı deneyeceğim ve kapı yoldaşlarım Ceyda Karan ile Semih İdiz’in, meslekte Sami Kohen Ağabeyimden Fehim Taştekin arkadaşıma kadar uzanan bilirkişilerin alanına ucundan kıyısından gireceğim.
Aslında bunun bir dış politika sorunu mu, yoksa su katılmamış bir iç politika sorunumu olduğundan da pek emin değilim.
Buyrun.
***
Sizin de gözünüzden kaçmamıştır, Suriye - Irak bölgesinde öteki İslamcı terör örgütlerini sindiren ve kilit kentleri, yolları, kavşakları ele geçiren IŞİD çetelerinin rüzgârı tersine dönmüş gibi. Suriye Kürtlerinin siyasal örgütü PYD’nin askeri gücü YPG, Kobani’yi kurtardıktan, IŞİD çetelerini püskürttükten birkaç ay sonra Cizire bölgesindeki IŞİD egemenliğini kırma yolunda ve yönünde adımlar atmaya başladı. Son iki günde ise bu adımlar artık iyiden iyiye somutlandı ve IŞİD’in Tel Abyad’dan temizlenmesiyle Türkiye’nin uzun Suriye sınırındaki “egemenlik kompozisyonu” adeta temelden değişti.
Nitekim istifasını sunmuş, yenisi kurulana kadar usulen işbaşında kalan Davutoğluhükümeti önceki gün apar topar toplandı. Sızan bilgilere göre toplantının ana konusu Suriye sınırında olup bitenlerdi. Bunu hükümet sözcüsü Bülent Arınçönceki günkü basın toplantısında saklamadan belirtti:
- Bizim güneyimizde, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’yi tehdit edecek oluşumlara izinvermemek gerektiğini baştan beri söylüyoruz. Şimdi soralım: “Suriye’nin kuzeyindeTürkiye’yi tehdit edecek oluşum” dendiğinde ne anlamalıyız?
Herhalde Suriye sınırı boyunca oluşacak tehlike Esadyönetimi olamaz. Oralarda Esad’ın askeri gücünün de, yönetsel örgütlenmesinin de esamisi okunmuyor.
Demek Esad güçleri değil.
Ne kaldı? Türkiye’yi tehdit edecek bir oluşum topal ördekAKP hükümeti için ya IŞİD’dir ya da YPG, yani Kürtler…
Hangisi peki?
Madem dış politika alanına bulaşacağım dedim, bu soruya açık seçik bir cevap vereceğim:
Eğer Suriye sınırımızın tümünü IŞİD denetlerse bu AKP hükümeti için Türkiye’yi tehdit edecek bir oluşum değildir. Onlardan -illegal de olsa- petrol alıyoruz ve onlara -illegal de olsa- silah, cephane, havan topu veriyor; IŞİD askerlerinin Suriye sınırının batısından doğusuna güvenli geçmeleri için Türkiye içinden geçen turistik otobüs seferleri düzenliyoruz.
Bu kanıtlanabilir bir iddia mı?
Elbette.
Hatırlayın, MİT TIR’ları denen silah yüklü araçlar…
Güüümmmm!..
Ne yazık ki devam edemeyeceğim. Yayın yasağına çarptım. Duyduğunuzgüümmm sesi oradan geldi.
***
Başka bir yol deneyeceğim…
Arınç da resmen belirtti, “Bizim güneyimizde, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’yi tehditedecek oluşumlara izin vermemek gerektiğini baştan beri söylüyoruz” dedi.
Peki, ne demek bu ?
Besbelli, AKP hükümeti giderayak sınırın öte yakasında, yani bir “yabancı devlet toprağında” bir şeyler yapmaya kararlı.
Ama bu savaş ilanı demek değil mi ?
Evet öyle. Ama kolayı var. Çiçeği burnunda dış politika yazarınız olarak açıklayacağım.
Kolayı var dedim a, hatırlayın ortalık ses kayıtları ile dolup taştığı günlerde, MİT Müsteşarı’nın, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı’nın ve Genelkurmay Başkanı’nın sohbet ettikleri ses kaydını da dinlemiştik. Orada MİT Müsteşarı, Suriye’ye asker göndermeyi haklı kılmak üzere çok parlak(!) bir öneri ortaya attı ve savundu.
Dedi ki…
Güüümmm!..
Tüh, yine yayın yasağına çarptım.
***
Şey…
Dün YPG askeri gücünün önünden kaçıp Türkiye’ye sığınan ve askerlerimiz tarafından yakalanan IŞİD militanının fotoğrafını hatırladınız mı?
Adam yakalanmış, etrafı silahlı askerlerle çevrili iken pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.
Acaba neden?
“Güvenli bölgede, dost ellerdeyim” diye sırıtıyor diyeceğim ama…
Demeyeyim. Belki ona da yayın yasağı konmuştur…
Yorum Yap