Haydi Bir Karar Verelim

  • 5.03.2013 00:00

 Neyi tartışmalı: Başkanlık sistemini mi, Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını mı?

Hatta daha kestirme sorayım: Neyi engellemeli ?

Başkanlık sistemini mi, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasını mı ?

Eğer başkanlık sistemini tartışacaksak bu artıları ve eksileri olan konuda farklılaşabiliriz.

Tercihlerimize göre başkanlık sisteminin yararlarını sayar döker, buna karşılık parlamentonun ağır bastığı sistemlerdeki aksaklıkları sergileyebiliriz.

Ya da tersi: Başkanlık sisteminin sakıncalarını sayar döker, parlamenter sistemin daha iyi işleyebilmesinin koşullarını sıralayıp savunabiliriz.

Ama sanırım (ve umarım) AKP’lilerin ortaya attığı “Türkiye tipi başkanlık sistemi” gibi bir garabeti ve ne mal olduğu daha adından belli bir sistemi  bırakın kabullenmeyi tartışma konusu bile yapmayız.

Tamam, olası bir yeni Anayasa’nın çatısı, temel ilkeleri AKP ile Kürt siyasal hareketinin başlayan müzakere sürecinde belirlenecek. Burada sosyalist solun, Kürt sorununu ülkenin demokratikleşme sorunundan bağımsız ele alınamayacağını düşünenlerin  sonucu doğrudan etkilemeleri pek kolay hatta mümkün olmayacak.

Oysa Kürt siyasal hareketinin, özellikle belirleyici etken Abdullah Öcalan’ın bilinen pragmatizmi (=İlkelerden çok sonucu hedefleyen tutumu) barış ve demokratikleşme sorununu birbirinin mütemmim cüzü (= ayrılmaz bileşeni) olarak mı, yoksa bir ikilemin (=İki seçenekten birini tercih etmeye zorlayan durum) seçenekleri gibi mi ele alınacağı konusunda haklı kaygı ve soru işaretleri yaratıyor. Ancak bu “Sonucu etkileyemeyeceğimize göre bir sonuca varılmasını bekleyelim ve üstünde uzlaşılan sonuca bakıp ona göre tutum belirleyelim” tembelliğine mazeret olamaz.

Kürt hareketinin bu güne dek eşit haklı yurttaşlık, etnik vurgudan arındırılmış bir anayasa, yerel yönetimlerin güçlendirilip, Ankaranın merkeziyetçi egemenliğini kırmak gibi temel ve ilkesel konularda dostluk elini hiç geri çekmemiş ve dayanışmada geri durmamış sosyalistlerin, demokratların  “Ver barışı, al başkanlığı” gibi sefil bir düzleme razı olmayacaklarını bilmesinde yarar var.

Keza AKP tepelerinin de “BDP sıkıştı, Öcalan hapiste, PKK yoruldu. Müzakere masasında diz çöktürürüm” hesabının tutmayacağını, ülkede etkili ve gür itirazların yükseleceğini bilmesinde yarar var.

AKP’nin bu konuda –eğer becerebilirse- ders çıkarabileceği bir deney birikimi de var: Meclis’ten, AKP tepelerine rağmen pratik sonucu “Irak’ta savaşa hayır” olan kararın çıkmasında bu ülkenin sosyalistlerinin, aydınlarının, demokratlarının, antimilitaristlerinin, “amasız, fakatsız barış” diyen kesimlerinin katkısını hatırlamaları yeter.

*    *    *

Yazının başlığına, baş tarafına dönersek, tartışmayı “Başkanlık sistemine evet mi, hayır mı” sığlığına  ve darlığına hapsetmeden barışı ve demokratikleşmeyi bir ve aynı anda tartışmak galiba en akılcı yol.

Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını  ise…

Ciddi olalım: Bunun tartışılacak yanı mı var?

Olsa olsa eğer iş o noktaya yönelirse bunu nasıl engelleriz üstüne tartışmamız gerek.

Üstelik tartışmakla kalmayıp “Bunu yapabiliriz” güveni ile kolları sıvamak gerek.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums