Alper GÖRMÜŞ Köşe Yazıları

Devlet-millet-CHP: Liderlik kararlıysa denklemi dönüştürmenin tam zamanı

“Milletin partisi AK Parti”nin yıllardır süregelen ve artık dozu iyice kaçmış ‘devlet’ kutsamaları ve devlet adına yapılan tehditler AK Parti’nin içinde bile itirazlara uğruyor… CHP tabanı ise bir zamanlar ‘devlet’e karşı beslediği muhabbetin çok uzağında; çünkü artık devlet ‘bizim’ değil ‘onların’… Ve tabii büyük seçim zaferiyle özgüven ve prestij kazanmış, bu yönüyle tercihlerinin tabanda teveccüh görme ihtimali misliyle artmış bir liderlik… İşte bu tablo CHP liderliğine CHP-devlet ilişkisini

  • 11.04.2024

CHP’nin sırtındaki ‘devlet gömleği’ ve Özgür Özel’in tarihi önemdeki sözleri: “Devlet-millet-CHP”

“Sayın genel başkan, nasıl kazandınız?..” “Birçok doğruyu birlikte yapıp bazı yanlışlardan uzak durarak… En temelini söyleyeyim, inandığım, en özünde olanı… Bunu bizim MYK’ya da anlattım. Devletle millet yarışırsa millet kazanır. Kurucu irade refleksi bazen CHP’nin gündelik yöneticilerini hep devletin tarafında olmaya itiyor. Devletin tarafında olduğunuzda milletin tarafında bazen olamıyorsunuz. Biz bu seçimde milletin tarafında yer aldık, onlar devletin tarafında yer aldı. Bütün dünya siyaseti

  • 7.04.2024

Seçim sonuçları ‘gericiliğin asla değişmeyecek özü’ teorisini ne kadar zayıflatır?

Yaklaşık çeyrek yüzyıldır her seçim sonrasında sergilenen “Bu kökten gerici halkla mecburen buraya kadar”cı fikriyat ilk kez bu seçimde tedavüle sokulmadı (sosyal medyada bile!) Çünkü iktidarı protestonun öne çıktığı seçim bu defa onları memnun eden bir sonuç yarattı. Bu sonuç ‘gericiliğin asla değişmeyecek özü’ teorisini ne kadar zayıflatır?

  • 3.04.2024

İki seçim arasında yapay zekâ çağ atladı ama iktidar çevrelerinin ‘sahtegerçek’ üretimi zayıf kaldı; son gün atağından korkmalı mıyız?

14-28 Mayıs 2023 seçimlerinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti ve bu arada başta yapay zekâdaki sıçramalı ilerlemeler olmak üzere digital teknolojideki gelişmeler sahtegerçek üretimi sektörünün eline çok sayıda ilave imkân verdi. Ne var ki, Türkiye yeni bir seçime giderken iktidar kanadından bu imkândan faydalanma yönünde bir eğilim göremiyoruz. Dileyelim böyle bir şeye tevessül edilmesin, fakat varsa bir hazırlık, bunun seçimden önceki son bir-iki günde sahaya sürüleceğini tahmin etmek zor de

  • 29.03.2024

Dedim: “İstanbul, umudun var kalmaya devam etmesinin biricik imkânı…” Demedim: “Otoriterlikten çıkışın formülü İstanbul…”

Geçtiğimiz günlerde İstanbul seçimlerinin kazanılmasının seküler muhalefetin yerlerde sürünen umudunun var kalmaya devam etmesinin biricik imkânı olduğunu savunan iki yazı kaleme aldım. Fakat Gülçin Avşar bunu te’vil ederek benim İmamoğlu’nu ve İstanbul seçimini “otoriterlikten çıkışın formülü” olarak gördüğümü öne sürmüş. Oysa bu ikisi arasında dağlar kadar fark var. Avşar’dan başka goller de yiyorum: Muhalefet etmeyi “Erdoğan’ın hakkından gelebilecek kişi seviyesinde görmek” gibi, “Erdoğanizm

  • 29.03.2024

Başkalarını İslam’a saygılı olmaya zorlamak, dindarların inançlarına duydukları güvene dair nasıl bir ölçü veriyor?

10 yıl önce birçok Avrupalı Müslüman genç “günah dolu bir seküler hayat”la inançları arasındaki mesafeden kaynaklanan gerilimden, şüpheden, pişmanlıktan kurtulabilmek için Müslümanlıklarını çok sert bir pratikle dışa vurmuş, son aşamada IŞİD’e katılmış, başkalarını da kendileri gibi olmaları için onlar üzerinde şiddet uygulamıştı. Ne var ki yaşattıkları zorbalık inançlarının gücüne duydukları güveni değil, o inancın gereklerini yerine getirememiş olmanın yol açtığı duyguyu ödünleme gayretini ya

  • 17.03.2024

İmamoğlu, mevcut koşullarda bir duygu olarak umudun var kalmaya davam etmesinin biricik imkânı

Bir duygu olarak umudun var kalmaya davam etmesi, geleceğe dair ona yüklediğimiz olumlu anlamların bir garantisi olmasa da önemlidir. Mevcut gerçeklik içinden üretilmiş bir umudu, barındırdığı soru işaretleri ve problemler nedeniyle ‘sahte’ diye niteleyip nur topu gibi bir umuda ebelik edeceği beklentisiyle bir umutsuzluk dönemini ehven-i şer bulmak siyaset değil. İmamoğlu, mevcut koşullarda bir duygu olarak umudun var kalmaya davam etmesinin biricik imkânı; sonrasına bakılır.

  • 11.03.2024

Nuri Bilge Ceylan kötümser değil karamsar; öğretmen Samet ‘kötücül ve karanlık’ değil, insan…

İnsana baktığında ilk gördüğü şey iç sıkıntısı ve huzursuzluk olan bir sanatçı doğal olarak en çok bunu anlamak ve anlatmak ister. Evet, Nuri Bilge Ceylan’ın karakterleri huzursuz ve sıkıntılıdır fakat bu onları ‘kötücül ve karanlık’ yapmaz. Ya da şöyle diyelim: Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki karakterler üç aşağı beş yukarı bizim kadar ve çevremizdeki başka insanlar kadar ‘kötücül ve karanlık’tır, fakat bunun ‘normal’ olduğunu kabullenmek zor çünkü o zaman kendimizin de o karakterler kadar ‘kö

  • 8.03.2024

Laik-seküler muhalefet için nihilizm köprüsünden önceki son çıkış: İstanbul seçimi

Başta CHP tabanı olmak üzere laik-seküler muhalefet AK Parti’nin uzun iktidar dönemini -arada umutlandığı anlar olsa da- giderek koyulaşan, zaman zaman nihilizm boyutlarına varan bir umutsuzluk duygusunun eşliğinde idrak etti. Sürecin en umutlu ânı olan 14-28 Mayıs seçimlerindeki ağır travmayı da hesaba katarsak, geldiğimiz noktada bu nihilizmin belirsiz bir süre boyunca kalıcı hale gelmesini önleyecek tek bir imkân kalmış görünüyor: İstanbul’un kazanılması… Hal böyleyken, Kılıçdaroğlu ve etraf

  • 5.03.2024

“Yerelde bizim adayımızı seçmezsen…”: Erdoğan’ın ölümcül kozu büyük bir hayra da yol açabilir büyük bir şerre de…

Erdoğan, bu seçimin ‘konu’sunun halkın karşı karşıya bulunduğu bir ikilem olduğunu ısrarla vurguluyor: “Yerelde ya bizim adayımızı seçersin ya da devlet imkânlarından mahrum kalırsın…” 31 Mart gecesi yaşanacak bir iktidar zaferi, halkın Erdoğan’ın güç politikası karşısında beyaz bayrak çektiğinin ilanı anlamına gelecek. Tersi durumda ise seçmenler şöyle demiş olacak: Sen güçlü olabilirsin ama gücünü kullanarak bizi her şeye razı edebileceğini sanma!

  • 1.03.2024

Kötülüğün şeffaf hale geldiği o anlardan biri: 387 hâkim ve savcının göreve iadesine tepkiler

En muhkem delili istihbarat raporları olan, ‘duyum’ların da önemli bir rol oynadığı 5 bin kişilik “FETÖ’cü hâkim ve savcılar” listesinde 387 kişilik bir ‘hata’yı bunların hiçbirinin dosyasına bakmadan mahkûm etmek ancak ipini koparmış bir kötülüğün eseri olabilir… CNN Türk stüdyosunda moderatör, stüdyodaki üç konuktan ikisinin, çok özel koşullarda verilen beş bin hâkim ve savcıyla ilgili kararlardan bazılarının ‘yanlış’ olabileceği, keza 5 binde 387’nin oransal karşılığının da gayet makul olduğ

  • 27.02.2024

Erdoğan’ın ‘bunu nasıl söyler’ dedirten sözleri için tek maddelik bir anlama kılavuzu: Gücün cezbesi

Bugünlerde şöyle soruların cevabının peşindeyiz: Erdoğan, varsaydığımız ahlaki kodlarla düşündüğümüzde olumsuz tepki toplayacağı apaçık olan, bu anlamda ‘kendi ayağına kurşun’ niteliğindeki çıkışlarının düşünülenin tam tersine kendisi ve partisi için ‘iyi’ olacağı sonucuna nasıl varmış olabilir? Bize tuhaf görünen, ‘bunu nasıl bilmez, bunu neden göze alıyor’ dedirten şeyin arkasında nasıl bir rasyonalite var? Var mı? Bizim bilmediğimiz bir şeyi mi biliyor, bizim farkında olmadığımız bir şeyin m

  • 20.02.2024

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (6): 20 yıl önce: Yine ‘beka’ ve ‘gayri milli’ suçlamaları, fakat bu defa suçlanan i

Yine ne kadar çok benzerlik var: O zaman da ‘misyoner tehlikesi’ vb, manipülatif amaçlarla üretilmiş ‘beka’ kaygıları varmış fakat o dili iktidar değil muhalefet kullanıyormuş… Keza o zaman da ‘gayri milli’ birileri varmış ve başka birileri onları ‘vatan haini’ diye damgalıyormuş. Bir farkla ama: O zaman iktidardakiler ‘gayri milli’ imiş, şimdiyse muhalefettekiler… Böylece anlıyoruz ki rakibini alt etmek için hukuk dışı yollara tevessül edenlerin yöntemleri de aynıymış; rakiplerini ülkenin beka

  • 19.02.2024

Otoriter liderlere karşı geliştirilen çareler: Teknokratik liberalizm, ‘daha az halk’ formülü, bürokratik sosyalizm

Otoriter liderlere karşı geliştirilen ve henüz nüve halindeki ‘çare’lerin taşıdığı radikal ton aslında hiç şaşırtıcı değil, çünkü neticede kültürel sınıflar arasındaki bir mücadeleyle karşı karşıyayız. Kimse kimseye iktidarını kavgasız-dövüşsüz teslim etmez. Bu ‘sınıf savaşı’nın önümüzdeki yıllarda daha da keskinleşeceğinden kimse şüphe etmemeli.

  • 14.02.2024

Otoriter liderlere karşı geliştirilen çareler: Teknokratik liberalizm, ‘daha az halk’ formülü, bürokratik sosyalizm

Otoriter liderlere karşı geliştirilen ve henüz nüve halindeki ‘çare’lerin taşıdığı radikal ton aslında hiç şaşırtıcı değil, çünkü neticede kültürel sınıflar arasındaki bir mücadeleyle karşı karşıyayız. Kimse kimseye iktidarını kavgasız-dövüşsüz teslim etmez. Bu ‘sınıf savaşı’nın önümüzdeki yıllarda daha da keskinleşeceğinden kimse şüphe etmemeli.

  • 12.02.2024

Trump bugün başlayacak dava ile hal’edilirse buna ‘demokrasilerin kendisini savunma hakkı’ mı diyeceğiz?

Popülist-otoriter liderlerin seçimle iş başına gelebilmelerinin yarattığı kaygı, demokrasinin işletim sistemi olan genel oy sisteminde artık işlemeyen bir şeylerin olduğunu imâ eden ve buradan da popülist liderlerin iktidara gelmelerini engelleyecek, gelseler de yönetmelerini sınırlayacak ‘bürokratik’ çare önerilerine varıyor. Tartışma elbette “Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi” düzeyinde yürümüyor fakat onu da andırmıyor değil.

  • 9.02.2024

Alev Alatlı mı iktidara benzedi iktidar mı Alev Alatlı’ya?

Acaba Alev Alatlı’nın devlete yaklaşmasının nedeni Mustafa Öztürk’ün dediği gibi salt devlet katında saygı ve itibar görme arzusu muydu yoksa iktidar ve devlete zamanla hâkim olan düşünceyle kendi düşüncesi arasındaki irtibat ve benzerlik mi? Gerçi her iki durumda da o kişiye entelektüel diyemeyiz ama ikisi arasında bir fark olduğu da muhakkak. Birincilerin ‘persona’ları (maskeli kişilikleri) güçlü kişilikleri zayıftır, fakat ikinciler için aynısını söyleyemeyiz, onlar esasen samimiyetle inandı

  • 5.02.2024

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (5): 2007 için zemini yumuşatma kampanyaları, 2003-2006

Türkiye'de siyasi iktidarın “geçici” olmadığı, tam tersine başka alanlarda da (ekonomik, sosyal, belki kültürel, vb.) iktidar kaymaları yaratabilecek bir güçte ve kapsayıcılıkta olduğunun ortaya çıkmaya başladığı 2004-2005'ten itibaren yalnız iktidardaki siyasi sınıfa değil onlara oy veren toplumsal kesimlere karşı da korku-nefret karışımı bir duygu oluştu. Bu durumda, siyasal ve sosyal alanlara girmeye başlayan yeni iktidar sahiplerine karşı mücadelenin neye dayandırılacağı da kendiliğinden or

  • 1.02.2024

Kürtler, Selahattin-Başak Demirtaş ve muhalif aydınların telaşı

DEM’in İstanbul’da aday çıkarması, hele hele Başak Demirtaş gibi güçlü bir aday çıkarması ihtimali muhalif kanaat önderlerinde bariz bir telaşa ve sinirliliğe yol açmış durumda. Bu telaş kendini, Kürtlerin ve Demirtaş’ın “otoriter iktidara karşı direnmeye çalışan demokrasi ve özgürlük cephesine ihaneti”ne dair yazılar, görüşler, sosyal medya mesajlarıyla ortaya seriyor. Bu, örneklerine daha önce de rastladığımız tipik bir ‘modern’ aydın tavrı: Başkalarının tatminini kendi tatminleri kadar ‘kıym

  • 26.01.2024

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (4): Depresif-paranoyak milliyetçiliğin altın yılı, 2005

AK Parti, zihin kodlarındaki bulanıklık nedeniyle ilk yıllarında iktidarına yönelik provokatif eylemlerin doğasını doğru değerlendiremedi. Geçtiğimiz bölümlerde, bildiri dağıtmak isteyenlere yönelik linç girişimlerini ‘halkın hassasiyetleri’ gerekçesiyle haklı bulması demokratik hak ve özgürlükler konusundaki bulanık bakışının sonucuydu. Linç girişimlerini izleyen depresif-paranoyak milliyetçiliğe karşı da İslamcılığına bulaşmış milliyetçiliği nedeniyle gerekli tepkiyi vermedi, hatta yer yer du

  • 24.01.2024

Hrant Dink’i ölmeden evvel öldüren dava ve Türk önyargı sistemi

“Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur…“ Bu cımbızlanmış cümleyle Hrant Dink’i ‘Türklüğe hakaret’ten mahkûm etmek nasıl bir şeydi biliyor musunuz? Hani ‘Abdest almadan namaza durmayın’ diyen birini şeriat mahkemesinde ‘namaza durmayın’ dediği gerekçesiyle cezalandırmışlar ya, işte tam öyle bir şeydi. Hrant Dink, yazısında ‘Türklerin kanının’ değil, tam tersine ‘Ermeni kimliğindeki Türk algısının zehirli olduğunu’

  • 22.01.2024

Kürt sorununda mağdur adına şiddet: ‘Soyun o zaman, dövüşeceğiz’in meşruiyeti kaldı mı?

Kürtler adına sürdürülen şiddete dayalı hak arama yönteminin meşruiyetine ve bu meşruiyetin sınırlarına dair 30 yıldır yazdığım yazılarda zaman zaman kullandığım bir Ortaçağ hikâyesi var. Şimdi, yine bir seçim arifesinde PKK’nın şiddet eylemlerinin yeniden bir numaralı gündem maddesi olduğu mevcut koşullarda yöntemin meşruiyetine o hikâyedeki ölçüyle bir kez daha bakmak istiyorum.

  • 18.01.2024

Çaresiz bıraktığından minnettarlık devşirmece: Sabahları çorba, Cumaları etli pilav

Benim ölçülerimle ahlaki açıdan en kötü yönetim, kendi beceriksizliği (ya da ideolojisi, zihniyeti vb) nedeniyle mutsuz ettiği, çaresiz bıraktığı insanlara birtakım çerezler sunan ve bunlardan dolayı kendisine minnettarlık duyulmasını bekleyen yönetimlerdir. Böyle iktidarları, sert-gaddar sorgucudan sonra elinde su şişesiyle sorgu odasına giren, sorgulananın varoluşsal zaaflarını sömürerek onu çözen ‘nazik, anlayışlı’ sorguculara benzetiyorum ve öfke duyuyorum.

  • 12.01.2024

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (3): 2005, ülke aniden ısınıyor, ısıtılıyor…

2005'ten itibaren ülkede ilginç bir şey olmaya başladı... Sanki, 2003-2004 darbe girişimcilerinin günlüklerinde anlattığı, arzu ettiği şey olmaya başlamış, ülke, içlerinden kesif provokasyon kokusu yayılan birtakım eylemlere, gösterilere sahne olmaya başlamıştı. Trabzon’daki milliyetçi linç girişimine Başbakan Erdoğan’la TBMM Başkanı Bülent Arınç’tan gelen taban tabana zıt iki tepki, AK Parti’nin başlangıçta bir ‘koalisyon’la yönetildiğinin en net kanıtıydı.

  • 9.01.2024

Kızıl Goncalar’dan tarikatların rahatsız olmasına değil seküler kesimin rahatsız olmamasına bak!

Kızıl Goncalar dizisinin -tarikat ya da imam hatip mensubu- dindarları arasında ‘hoşgörüsüz’, ‘katı’ ve ‘kötü’ karakterler mevcut ama onlardan daha fazlası dizinin laik-seküler tiplemelerinde var. Ne var ki diziye “bizi kötü gösteriyor” diye sadece İslami kesimden tepki geldi. Bu tepki iktidar konumundaki dindarların kibirli ve yasakçı tavırlarına bağlandı, ki doğruydu. Peki en az öbürleri kadar ‘kötü’ temsil edilen laik-seküler kesimin diziye itiraz etmemesinin nedeni onların hoşgörülü-özgürlü

  • 5.01.2024

Süper Kupa finalinin iptaline tepkiler: Hakikatin ‘faydalı’ çarpıtılışının muhalif versiyonu

Süper Kupa finalinin iptalinin ardından yaşananlar, ülkenin tasavvur edilebilecek en büyük lanetlerden birine dûçar olduğunu bir kez daha gösterdi: Türkiye, yalnızca eksik hakikate değil, yeri geldiğinde hakikatin düpedüz çarpıtılmış biçimlerine dahi gönüllü müşteri olmaya hazır ikiye bölünmüş bir toplum ve bu defa olgunun muhalif versiyonuna tanık oluyoruz. Muhalifi muvafıkı fark etmiyor, hakikatin ‘faydalı’ çarpıtılışı ya da ‘faydalı’ görmezlikten gelinmesi her iki kesimi de içten içe çürütüy

  • 1.01.2024

İktidarın Kürt meselesi ve laiklik faylarında kurguladığı tuzaklar: CHP birincide iyi gidiyor, ikincide tabanı nedeniyle işi zor

AK Parti iktidarı Türkiye’nin iki başat fay hattı olan Kürt meselesi (“bunlar terörle iş tutuyor”) ve laiklik eksenli kutuplaşma (“bunlar iktidara gelirse dininiz-diyanetiniz kalmaz”) üzerinden etkili bir propaganda yürütüyor. Kemal Kılıçdaroğlu, büyük hataları bir yana, en azından niyet olarak ‘Baykalizm’in düştüğü tuzağa düşmedi ve iktidarın bu araçları kullanamayacağı bir söylem geliştirmeye çalıştı. CHP’nin yeni liderliğinin bu alanlarda ne yapacağı merak ediliyordu, şimdilik görünen şu: Bi

  • 29.12.2023

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (2)

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (2): Mayıs 2003, ülkenin saygın anayasa profesörü: “Ne yapılacaksa beş ay içinde mutlaka yapılmalıdır

  • 27.12.2023

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (1)

2012 yılının ortalarında, başlığı ‘2007’ olan bir kitap çalışmasına başlamıştım. Niyetim, geniş gazete taramalarıyla ‘her şeyin belirlendiği’ o kırılma yılını ve oraya nasıl gelindiğini olgular üzerinden anlatmaktı. Olguları peş peşe sıralayınca doğal olarak karşımıza seçimle gelmiş bir iktidarı ‘kurumlar’ı kışkırtarak hal’etme hikâyesi çıkıyordu, yani bir mağduriyet hikâyesi… Ne var ki kitabın yazımını bitirdiğimde artık bizzat AK Parti birilerini mağdur eden bir iktidar kurmaya başlamıştı ve

  • 22.12.2023

Demokrasi mücadelesinde samimiyet ve kararlılığın resmi: İspanya, 1976-1981

Üçü de İspanya İç Savaşı’nın (1936-1939) cephelerinde çarpıştı. Bittiğinde ikisi yenenlerin (Faşistler) biri yenilenlerin (Cumhuriyetçiler) safındaydı. Diktatör (Franco) ölüp de (1975) demokrasi için geçiş dönemi başladığında üçü de hayatlarını demokrasinin yerleşip kökleşmesi mücadelesine adadı. Biri başbakan, biri başbakan yardımcısı, öbürü de Komünist Parti genel sekreteri ve muhalefet lideriydi. Üçü de parlamentoda kendi yoldaşlarının ‘hain’ suçlamalarına maruz kaldı. Fakat yılmadılar, sonu

  • 14.12.2023

Demokrasi derdinde samimiyet ve kararlılık sorunu: İspanya’nın Üçlü’sü, Türkiye’nin Altılı’sı

Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidar hırsının yoğunluğuna şahit olduktan, Akşener’in “bu bacınıza neler neler ettiler”den ibaret büyük dertlerini dinledikten ve tabii seçim yenilgisinin ardından gelen topluca yere serilme halini gördükten sonra anladık ki bizim Altılı Masa’nın demokrasiye geçiş tecrübesiyle İspanya’da 40 yıl önce yaşanan demokrasiye geçiş tecrübesi arasında büyük bir samimiyet ve kararlılık farkı var. Ünlü romancı Javier Cercas’ın “Bir Anın Anatomisi”nde anlattığı üç siyasetçiyle biz

  • 11.12.2023

İktidar ve duygu üretimi (2): Yanılabilen hükümet ve sık sık onu ‘düzelten’ lider formülünün sağladığı faydalar

İdarenin, geniş halk kitlelerinin canını yakan gündelik uygulamalarına halk adına müdahale eden ve ‘son noktayı koyan’ Cumhurbaşkanı imajının duygu yaratmaya matuf ‘çalışılmış’ bir strateji olduğunu gösteren çok örnek yaşadık. Bu örneklerde Erdoğan geniş kitleleri rahatsız eden gelişmeleri izliyor, sonra da onları ilk defa duymuş gibi ‘müdahale’ ediyor, yanlışları gideriyor, halkın öfkesini yatıştırıyor.

  • 6.12.2023

İktidar ve duygu üretimi (1): Muhalefetin yasa tekliflerinin tamamını reddederek hakkında ‘etkisiz, sünepe aktör’ hissi uyandırmak

AK Parti, duyguların düşüncelerden daha muhkem ve uzun ömürlü olduğunu bilen ve bunu iktidarı için kullanma becerisine sahip bir parti. Kampanya dönemlerinde bu becerinin ‘akut’ versiyonlarına şahit oluyoruz; fakat bunlar, konjonktürün sunduğu mönüyle sınırlı, ‘kullan-at’ türünden, tabir caizse anlık duygu yönetimleri. Bir de sürekli olarak müracaat edilen, stratejik karakterli, her zaman devrede olan duygu yönetimleri var. İktidar, bunlardan ikisini çok seviyor ve kullanıyor. AK Parti, toplum

  • 3.12.2023

Denizciler 20 yıl önce de ABD ve NATO’yu Karadeniz’de görmek istemiyordu (bkz. Özden Örnek günlükleri)

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu “NATO'yu veya Amerika'yı Karadeniz'de istemediğimizi beyan ediyoruz” dedi ve nedenlerini bazı güncel ve askeri gerekliliklerle sınırlı tuttu. ABD ve NATO savaş gemilerinin Karadeniz’de bulunması konusunun en önemli veçhesinin ‘askeri’ içerikte olması eşyanın tabiatı gereği… Fakat daha altta siyasi-ideolojik bir bakışın, ABD-NATO’dan uzaklaşma ve Rusya’ya yaklaşma gibi bir boyutun da bulunduğunu saptamazsak mesele eksik kalır.

  • 29.11.2023

Pek spekülatif bir 50+1 yazısı: Erdoğan zemini yumuşatmak için ‘imkânsız’ı istedi, şimdi ‘mümkün’ü telaffuz edecek

Erdoğan, yalnız Bahçeli’nin değil muhalefetin de ‘hayır’ diyeceğini bildiği halde neden “50+1’i terk edelim” dedi? Çare olarak yüzde 30-35’le seçilmiş başkan modelini öneriyor ama o da biliyor ki bu oranlarla başkanlık sistemi olmaz; gerçekçi değil, kimse kabul etmez ve asla uygulanamaz. Dünyadaki başkanlık sistemlerinin hiçbirinde böyle bir seçim sistemi yok. O zaman da akla şu soru geliyor: Acaba sırada Erdoğan’ın muhalefetin de kabul edebileceği ‘gerçekçi’ önerisi ya da önerileri mi var ve o

  • 24.11.2023

Kılıçdaroğlu CHP’si (3): Kozadan çıkma hamlesi inandırıcı olmadı çünkü sahih değildi

CHP ne yaparsa yapsın kendisini yüzde 25’e sabitleyen tarihi ve psikolojik bagajıyla esaslı bir biçimde hesaplaşamazsa etrafındaki kozayı parçalayamayacak. “Kılıçdaroğlu denedi işte, o da çare olmadı” itirazı yüzeysel bir bakışla haklı görülebilir fakat öyle değil. ‘Yapacağız’ demek ve bir şeyler yapıyor gibi görünmek başka gereğini yapmak başka. CHP’de “kozayı parçalamak” dışında bir çözüm olmadığına hâlâ inananlar varsa Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetli hamlesinden doğru dersi çıkarmalı: Bir cemaa

  • 20.11.2023

Kılıçdaroğlu CHP’si (2): Toprağı yumuşattı ama taşlaşmış bir toprak ne kadar yumuşatılabilirse…

Baykal döneminde CHP tabanında bir kısmı irtica korkusundan bir kısmı da ahlaki üstünlük duygusundan kaynaklanan, rasyonel çözümleme araçlarıyla kavranamayacak bir psikoloji oluştu. İnsanlar sahip olduklarını düşündüğü mutlak ‘doğru’yla seçim kazanmalarının imkânsız olduğunu görüyor fakat yine de ‘doğru’larının tartışmaya açılmasına izin vermiyordu; bu yolla seçim kazanma ihtimali varsa onu da zül addediyordu.

  • 16.11.2023

Kılıçdaroğlu CHP’si (1): Tarih, son 13 yılı Baykalizmle Baykalizm arasında yaşanmış ‘tarihsel’ bir dönem olarak kaydedebilir mi?

Kemal Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlığının ilk yıllarında Baykalcıydı. Dolayısıyla Baykal’dan nefret ettiğini söylese de zihnen Baykalcı olan CHP teşkilatı ve tabanı tarafından sevildi. İkinci dönemde Kılıçdaroğlu Baykalcılıktan uzaklaştı fakat teşkilat ve taban -tabii zahire aldanmayacaksak- esasen değişmedi. Bu dönem Kılıçdaroğlu’na tahammül dönemi olarak yaşandı. Tahammülün sürmesi için seçimi kazanması gerekiyordu, kaybetti. Peki, bu 13 yılda CHP Baykalizmden ne kadar uzaklaştı? Yanılmayı ç

  • 12.11.2023

Batı’nın hali ya da liberal demokratların ‘çıpa’ sorunu: Sosyalistlerin ‘sosyalist ülke’siz kalması gibi…

Sosyalistler, 1920’lerde somut ‘sosyalist dünya’ (Sovyetler Birliği) çıpası üzerinden zaten önceden beri benimsemiş oldukları sosyalizm idealine daha sıkı bir biçimde sarıldılar fakat Sovyetler Birliği’nin dağılması (1991) ve böylece çıpanın ortadan kalkmasıyla birlikte sosyalizm de bir fikir ve ideal olarak ikna gücünü kaybetti. Günümüzde aynı akıbeti liberal demokratlar ‘Batı çıpası’ üzerinden yaşıyor.

  • 28.10.2023

O Yahudileri çok sevdik… İyi de savaşta kendi devletini haksız bulana ‘vatan haini’ demiyor muyduk?

Herkes ‘bravo’ dedi ama en görkemlisini Ahmet Hakan’ın CNN Türk’teki programı ‘Tarafsız Bölge’de izledik. Gerek Hakan gerekse de stüdyodaki konukları, Gazze’de ateşkes talebiyle ABD Kongresini ‘basan’ Yahudilerin eylemini canlı yayında izlerken onları tebrik etmelere doyamadılar. Başka diyarlardaki iyi örnekleri onaylayarak aktarırken pratikte bunları hiç takmamakla malûl bir ahlakımız var. İnsanda “madem güzel, madem doğru, sen neden yapmıyorsun” diye bağırma duygusu uyandıran bu kötü pratik h

  • 23.10.2023

Başsavcının mektubu ve AİHM’in ‘Nokta dergisi baskını’ kararındaki ‘whistleblower’ vurgusu

Başsavcı İsmail Uçar, HSK’ya gönderdiği mektubunda “Batı toplumlarında ‘whistleblowerları’ (derin gırtlaklar) korumaya yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu müessesenin bizde de teşviki gerekmektedir” demişti. Bu noktada AİHM’in Türkiye’den önüne gelen bir dosyada verdiği kararda, ‘whistleblowerlara’ dair mahkeme tarihinde ilk kez hüküm kurduğunu hatırlatmak isterim.

  • 20.10.2023

İttihatçı ruh (3): Esasen kendiliğinden ve ‘doğal’, fakat bir yanıyla da üretilmiş ve ‘proje’

15 Temmuz darbe girişimini izleyen aylarda, anlamı ve önemi ancak ‘alıcı gözle’ bakıldığında fark edilebilecek iki ‘söylem’ dikkat çekti. Bunlardan biri, Erdoğan’ın, önceki 14 yıllık iktidarı boyunca hiç telaffuz etmediği Misâk-ı Millî temalı konuşmaları, öbürü de “İslamcıların AK Parti’den tasfiyesi” tartışmalarıydı. Bunların ikisi de AK Parti’nin devletle bütünleşmesi macerasının bilinçle öne çıkarılmış son iki çıktısıydı.

  • 13.10.2023

İttihatçı ruh (2): Bugün baskın ama 15 yıl önce AB’ye, 10 yıl önce Çözüm Süreci’ne onay veren de aynı toplum

Türkiye halkı barış, huzur ve refahla bağlantısı kurulduğunda, değişmeyecek gibi görünen katı ideolojik ve kimliksel tutumlarını kolayca gevşetebiliyor ve hatta yaralı benliğinin müsebbibi olarak gördüğü Batı’ya bile farklı bir nazarla bakabiliyor. Bu bahiste yakın tarihte yaşanan en çarpıcı örnek Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin (AB) bir parçası olmaya doğru gittiğine inanıldığı dönemde her kesimden insanın bu sürece verdiği destek… AB örneği, yaralı benliğin izalesinin ille negatif bir milliyet

  • 9.10.2023

Yeni İttihatçı ruh halinin derinliği o kadar da fazla olmayabilir mi?

Etyen Mahçupyan bir yıldır kaleme aldığı ‘Yeni İttihatçılık’ yazılarında çok muhkem bir toplam koydu ortaya. Benim bu toplamda emin olamadığım, dolayısıyla Mahçupyan kadar güçlü bir biçimde savunamayacağım sadece bir nokta var: Yeni İttihatçılığın önümüzdeki 10 yıllar için (de) neredeyse kaçınılmazlığına dair imâ ve öngörülerin erken ve aşırı olduğu kanaatindeyim. Türkiye’nin yeni yüzyılının böyle şekillenmesi çok güçlü bir ihtimal fakat böyle olmayabilir de.

  • 5.10.2023

İktidar ve muhalefet seçmeninin aynı anda ‘partisini cezalandırma’ duygusu taşıdığı ilk yerel seçim

Oy verip iktidara getirdiği fakat uygulamalarından memnun olmadığı partisini yerel seçimde cezalandırmak, seçmenlerin sık sık baş vurduğu, sevdiği bir oyun… Anlamak kolay: Partisinden şikâyetçi olan fakat merkezi iktidar kaybından da korkan seçmenler yerel seçimi fırsat sayıyor uyarı için. Ağır ekonomik sıkıntıların iktidar seçmenini Mart’ta bir kez daha bu oyuna sevk edeceği açık. Fakat bu seçimi ilginç kılan, ilk kez muhalefet seçmeninin de ‘oyun’a dahil olma arzusu… Şurası kesin: Bu seçimde

  • 29.09.2023

Merak ve kuşku mesleği gazeteciliğin ‘Profesör Kâbus’ sınavı

Psikiyatr Prof. Salih Zoroğlu çocuk ve ergen hastalarına ilaç verip telkinde bulunarak anne-babalarının kendilerine tecavüz ettiğini itiraf etmeye zorlamış. İnanması zor ama olabilir ve konuya dair savcı-polis soruşturmasını haberleştirmek gazetecilerin hakkı da görevi de. Fakat bu tarzda mı? Tuhaf ama gerçek: Türkiye’de gazeteciler, haberlerinin öznelerini polis ve savcılarla birlikte suçlamazlarsa, haberlerinin inandırıcılığının azalacağını sanıyorlar.

  • 24.09.2023

Erdoğan’ın ‘özgürlükçü’ sözlerinin gerçek sanıldığı o birkaç saatin öğrettikleri

Erdoğan’ın “yeme-içme kültürü” hakkındaki -gerçek olmadığı sonradan ortaya çıkan- ‘özgürlükçü’ çıkışını yorumlayan seküler sosyal medya kullanıcılarının neredeyse tamamı onun bu fazla radikal sözleri sarf etmesinde bir inandırıcılık sorunu görmedi, onların Erdoğan’a ait olduğuna inandı. Bizatihi bunun ve ilaveten yaptıkları yorumların içeriğinin muhalif ruh halini anlamada önemli ipuçları barındırdığını düşünüyorum. İktidar destekçilerinin -sözlerin içeriğinden memnun olmasalar bile- sessiz kal

  • 21.09.2023

Yalanda yaşayanların Sezgin Tanrıkulu’na karşı başlattığı seferberlik

Şu anda toplum Sezgin Tanrıkulu’na karşı iktidarından muhalefetine hatta kendi partisine kadar, bildiği aile içi tecavüz vakasına birbirinin yüzüne baka baka ‘yok’ muamelesi yapan ve ‘var’ diyen mensubuna dünyayı dar eden bir aile gibi davranıyor… Ve çürüyor.

  • 12.09.2023

İnternet, cep telefonu ve sosyal medya olmasaydı popülist liderler yine de zuhur eder miydi?

Elitlerin 20. Yüzyıldaki hegemonik üstünlüğü, sahip oldukları bilgi birikimi nedeniyle esasen daha az eğitimli kesimlerin rızasına dayanıyordu. 21. Yüzyılla birlikte devreye giren yeni iletişim teknolojileri elitlerin bilgi tekelinin kırılmasında tayin edici bir rol oynadı. Geniş kitlelerin kamusal tartışmaya bu çapta katılımını sağlayan iletişim teknolojileri olmasaydı, aydınlanmış-elitlerin ‘üstün’ konumu ve ‘doğru’yu belirleme ‘hakları’ sorgulanabilir miydi? Bu soruya mutlak bir ‘sorgulanama

  • 7.09.2023

Çağımızın sınıf savaşı duygular ve kültürler dünyasında yaşanıyor

Zizek, 2019’da halktan gelen bazı taleplerin “vizyonsuz” olabileceğini, ilerleme sağlayamayacağını, böyle durumlarda doğru tavrın o taleplere kulak asmamak olduğunu söylemişti; geçtiğimiz ay yazdığı bir makalede bu görüşlerini daha da radikalleştirdi. Haklılığı-haksızlığı bir yana, Zizek’in tartışmayı hak eden çok önemli şeyler söylediği açık, fakat bunlar aynı zamanda, ‘aydınlar’la halk arasında 60-70 yıl önce açılmaya başlayan mesafenin günümüzde hangi noktaya ulaştığını da gösteriyor.

  • 3.09.2023

En alttakiler neden patronlardan çok ‘aydınlanmış, ilerici, elit’ sınıflara ‘gıcık’

Beş yıl önce epeyce ürkek bir biçimde sorduğum soruyu şimdi daha kuvvetli bir şekilde soruyorum: Acaba, diyorum, liberaller, demokratlar ve hatta hiçbir talebin işçi sınıfının taleplerinden üstün olmadığını savunan solcuların 1960’lardan itibaren öne çıkardığı taleplerde ve o talepleri savunurken baş vurdukları dilde bir sorun olabilir mi? Ve bu sorun, kendilerini, o taleplerin eğitimli taşıyıcılarının kullandığı imkânlardan mahrum sayan daha az eğitimli ve daha yoksul kesimlerde, son evresinde

  • 28.08.2023

Şimdi de Milei… 21. Yüzyıl: ‘Aydınlanmış’ların iktidarının sonbaharı ya da popülist liderlerin yükselişi

Öfkenin bir ‘level’ üstündeki nefret, umuttan da sevgiden de daha yoğun bir duygu. Öfke de nefret de suni olarak yaratılamaz fakat toplumda temelleri olan bir öfkeyi (ya da nefreti) besleyip yaygınlaştırmak, hatta üstünde sörf yaparak iktidar olmak mümkün. Popülist liderler, sahip oldukları bu basit fakat büyük bilgiye yaslanarak ve her şeyi maddi ilişkilerin (‘rasyonel’in), maddi çelişkilerin belirlediği tezini yanlışlayarak iktidara yürüyor. Peki, yürürken, toplumlarda temelleri olan hangi öf

  • 25.08.2023

“Yetmez ama evet Kılıçdaroğlu” diyenler; pişman olmayın, YAE’de böyle riskler vardır!

Yeminli ‘yetmez ama evet’ (YAE) düşmanları son yıllarda siyasetlerini defalarca “yetmez ama evet” çizgisi üzerine kurdu. Doğru yaptılar, çünkü temel ve en büyük siyasi hedefleri Erdoğan otoritarizmine son vermekti fakat kendi güçleriyle bunu yapabilmeleri imkânsızdı. Nitekim 2014 ve 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerinden olmayan başkan adaylarını desteklediler. Bunlara şimdi de Kılıçdaroğlu eklendi. Bu kesimler üç yenilginin ardından da pişmanlık sergiledi. Bu gereksiz duygunun s

  • 14.08.2023

“Engin Dinç kimdir, kaç yaşında, nereli?”

Konya Emniyet Müdürü Engin Dinç’in Ankara Emniyet Müdürlüğüne atanması dün bütün yayın organlarının internet sitelerinde “ne yer, ne içer”e ramak kalmış bir başlıkla ve standart bir portre-haberle duyuruldu. Evet, sıradan, sıkıcı bir portre-haber… Oysa niyeti olan bir gazetecilik için hayli ilginç ayrıntılar vardı Engin Dinç’in gerçek portresinde.

  • 6.08.2023

İhbarcı binbaşının sözleri ‘tutanak’ta kaldı, resmiyet kazanamadı ve Akar bu sayede yedi yıl sonra yine “darbe ihbarı yoktu” diyebildi

MİT, 15 Temmuz darbe girişimini ihbar eden binbaşı O.K.’nın ifadesinin alınmasına savcılık talebine rağmen izin vermedi ve o gece MİT müsteşarını ‘almakla’ görevli Kara Havacılık Okulu’na açılan davanın iddianamesi ‘domatessiz menemen’ misali O.K.’sız yazıldı. Fakat daha sonra iki savcı ihbarcı binbaşıyla görüştü ve bir tutanak tuttu. O.K. orada darbe ihbarında bulunduğunu açıkça söyledi… Hulusi Akar yedi yıl sonra ilk kez konuştu ve bu kritik açıklamayı görmezden gelerek “15 Temmuz’da darbe ih

  • 31.07.2023

Yedinci yılda Gülen’in ‘dizinin dibinden’ gelen itiraf: “İçimizden birileri Gülen’i Akar’ın darbe yapacağına inandırdı”

2021’de kaleme aldığı “Cemaat İçeriden Adım Adım 15 Temmuz’a Nasıl Sürüklendi” başlıklı uzun yazı dizisi nedeniyle ‘Cemaatin övündüğü gazeteci’den ‘Cemaat haini gazeteci’ye dönüşen Ahmet Dönmez’in yazdıkları, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Fethullah Gülen’e en yakın isim olan ‘molla’ Osman Şimşek tarafından doğrulandı: “İlk defa burada söyleyeceğim bunu, söylemek ihtiyacı hissediyorum. Biz hizmet hareketi olarak çok büyük bir tuzağa çekildik. Sırtımızdan büyük bıçaklandık, büyük hançerlendi

  • 27.07.2023

Gülenciler’in “15 Temmuz’da biz yoktuk”; iktidarın “sadece FETÖ’nün işi” iddialarına karşı iki yeni tanıklık

15 Temmuz darbe girişiminin yedinci yıldönümünün öncesinde, 15 Temmuz davalarından birinde dile getirilen bir tanıklık, o gün darbe sahasında sadece Gülencilerin olduğu şeklindeki iktidar anlatısını zora soktu. Geçtiğimiz günlerde bir başka tanıklık Cemaat’in içinden geldi. O tanıklık da Gülencilerin 15 Temmuz’da iradi katılımlarının olmadığı, belki en fazla iktidarın Pensilvanya’nın rağmına hareket eden bazı Gülenci subaylara tuzak kurarak onları darbeye çektiği iddiasını çürüttü.

  • 20.07.2023

Yine 15 Temmuz soruları: Muhataplarının ‘duymuyormuş gibi’ yapamayacağı günlerin geleceği umuduyla…

Soruları suya yazılmış gibi olanların psikolojisini bilenlerdenim; en çok da her yıldönümünde dile getirmeyi itiyat edindiğim 15 Temmuz sorularını bir daha, bir daha sorarken hissediyorum bunu. Yine de en doğrusu ısrarla sormak ve muhatapların cevaptan kaçamayacağı günlerin gelmesini umutla beklemek… İşte benim “hâlâ cevaplanmamış oluşuna hâlâ şaşırmadığımız” diye tanımladığım 15 Temmuz sorularım…

  • 15.07.2023

Kılıçdaroğlu, yerel seçimi göçmenler üzerinden iktidarı zora sokacak bir kutuplaştırmayla kazanmayı mı planlıyor?

Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs’taki seçim yenilgisinin hemen ardından, 28 Mayıs’taki ikinci turdan önce telaşla ilan ettiği ‘yeni’ göçmen politikasının daha kapsamlısını, daha derinini daha gürültülü bir biçimde ilan etmeye hazırlanıyor olabilir mi? Yanılmayı umarak böyle bir ihtimalin ‘masada’ olduğunu düşünüyorum.

  • 10.07.2023

Erdoğan’ın ‘Makyavel’in öğrencisi’ olma süreci

Erdoğan'ın "Makyavel'in öğrencisi" olma süreci ne zaman başladı? Aslında hiç düşünmeden 2013'teki iki gelişmeyi gösterirdim: Gezi direnişi ve 17-25 Aralık soruşturmaları. Fakat onlardan önce yaşanan "MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması" hakkında Erdoğan'ın sonradan yaptığı değerlendirme, onun bu olayı ilk iktidar kaybı tehlikesi olarak algıladığını gösteriyor: "MİT müsteşarının ifadeye çağırılması, eğer ifadeyi verseydi, tutuklansaydı, arkasından hedefin kim olduğunu gayet iyi biliy

  • 8.07.2023

Erdoğan hazır kendini çok güçlü hissediyorken neden ‘cömert, şefkatli yönetici’ imajına oynamıyor?

Makyavel, ünlü eseri Prens'te, iktidarla ahlakî ve dinî değerler arasında kurulan bağları reddetti, iktidarı kendinde bir amaç olarak tarif etti. Ona göre bu amaç o kadar meşru idi ki ona ulaşmak ve korumak için baş vurulacak bütün araçları da otomatik olarak meşru hale getiriyordu. Makyavel’e göre iktidar sahibinin kullanması meşru olan araçların başında da ‘korku’ geliyordu; yönetilenler ‘hükümdar’dan korkmalıydı… Yine Makyavel’e göre bir hükümdar sevilmeyi değil kendinden korkulmasını önemse

  • 5.07.2023

CHP’deki ‘kurucu ideoloji’ çağrıcıları mevcut yönetimi “aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar bekleme” diye eleştirebilir mi?

Aynı şeyleri farklı sonuç alacağı inancıyla onlarca kez tekrarlayan ve her defasında kaybeden birileri, yeni bir teşebbüsü bir daha ve sonra belki bir daha denemeyi önerenleri bu argümanla eleştirebilir mi? Olgun insan gerçekle yüzleşebilen insandır. Gerçek şu ki, ‘kurucu ideoloji’yle girilen bütün seçimleri kaybetti CHP. Ve bu gerçek ortadayken, onu unutup “aynı şeyleri deneyerek…” eleştirisi yapmak olgun insanların tavrı olamaz.

  • 30.06.2023

Mevcut koşullarda ‘yerli ve millî’ dışında kitlesel etki yaratacak başka ‘dava’ var mı?

Herhangi bir ülkede muhalefetin, iktidarın kullandığı, etki gücü ispatlanmış bir siyasi ‘dava’yı etkisizleştirebilmesinin önünde teorik olarak başlıca üç imkân vardır: a) ’Dava’nın sahte ya da abartılı olduğunu ispat ederek onu iktidar için kullanışsız hale getirmek, b) ‘dava’yı kendisinin daha iyi sahiplenebileceğini göstererek iktidarın elinden almak, c) o ‘dava’dan daha etkili alternatif bir ‘dava’nın sahibi olarak ortaya çıkmak… Muhalefet, bu ‘imkân’ların hiçbirini kullanamadı.

  • 23.06.2023

‘Dava siyaseti’ ya da “mevcut gerçeklik ile iletişimi asgarî düzeye indirgeyerek” seçim kazanma sanatı

Ülkenin tek adamının, kendi ekonomik fantezilerini gerçek kılmak için yürüttüğü bir operasyon sonucunda yangın yerine dönen ülkesinde yapılan seçimi üstelik 21 yıllık bir yıpranmışlık döneminden sonra bir kez daha kazanmasını kavramak zor olabilir ama 14 ve 28 Mayıs’ta olan, tam olarak bu. İşin sırrı, ülkenin kahir ekseriyetinin içine yuvarlandığı büyük zorlukları perdeleyecek bir şey bulmadaydı. O şey, Türkiye’de 200 yıllık bir tarihi olan ‘dava siyaseti’ydi.

  • 14.06.2023

Yeni dönem: Kabine ‘havuç’, Erdoğan ‘sopa…’ Ya da ‘dava siyaseti’ Erdoğan’da, ‘teknik işler’ kabinede

Erdoğan’ın yeni dönemi şapka çıkartılacak bir ince ayarla kurguladığını düşünüyorum. Önceki dönemde, gûya ülkenin tehlikede olan bekasını esirgemek için kendisinin yanısıra kabinesinin tamamını toplumun yarısının şeytanlaştırılmasına koşmuştu. Bu yeni dönemde ise anlaşılan işin o kısmı (‘dava siyaseti’) sadece kendisinde olacak, buna karşılık kabinesi “siyaset dışı”nda kalıp ülkeyi toparlamaya çalışacak.

  • 9.06.2023

CHP tabanı, partisine verdiği “seçim kazanmak için yüreğimizi soğutacak dili terk edebilirsin” zımnî onayından vaz mı geçiyor?

İdeolojik partilerin büyük çelişkisi şuradadır: Bir yandan kendi çelik çekirdeğini mutlu edecek bir program ve söylem geliştirdiğinde sadece onların oyunu alıyor ve bu da iktidar olmaya yetmiyor; öbür yandan başka partilerin tabanına hitap edecek bir program ve söylem geliştirdiğinde kendi çelik çekirdeği homurdanmaya başlıyor. Bu kısır döngüyü ilk kıran, kendi tabanıyla zımnî bir anlaşma imzalayan AK Parti oldu. 6-7 yıl önce CHP de bu yola girdi fakat son seçim yenilgisinin ardından başlayan “

  • 4.06.2023

İki kere mağlup sayılır bu yolda mağlup

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan önce Serbestiyet’te yayımlanan yazımda, umutlu olmasam da Kılıçdaroğlu’na oy vermek (daha doğrusu Erdoğan’a oy vermemek) için hangi motivasyonlara sahip olduğumu sıralamış, yazının sonuna da şu notu koymuştum: “Kemal Kılıçdaroğlu’nun [14 Mayıs seçimlerindeki] yenilgi sonrasında geliştirdiği ‘yeni’ siyasi tutum kendisine oy vermeyi benim açımdan çok güçleştirdi, ama bu ayrı fasıl; onu da seçimden sonra yazacağım…” Şimdi sıra ona geldi.

  • 1.06.2023

Kazanma umudu yerlerde sürünen muhalif seçmenler için ikinci tur motivasyonları

İlk turda oyunu büyük umutlarla ve ‘seçilecek’ duygusuyla Kılıçdaroğlu lehine kullanan fakat ikinci tur için aynı şeyleri söyleyemeyenler arasındayım. Ama bu beni ertesi gün geri dönmek üzere 7 saatlik bir karayolu yolculuğunu göze almaktan alıkoymuyor. Bu grupta yer alanların çoğunluğunun da benim gibi davranacağını gözlemliyorum. Peki, ikinci turda kazanma umudu az olan bizim gibiler 28 Mayıs’ta hangi motivasyon ya da motivasyonlarla sandığı gidecek? Ben bu yazıda kendi motivasyon kaynaklarım

  • 23.05.2023

‘Hayatımız normalleşsin’ dip dalgası: 2 (belki 1) – Milliyetçilik dip dalgası: 4 (belki 5)

Hiç şüphesiz bu seçimin dip dalgası, çapını hiç tahmin edemediğimiz ‘milliyetçilik…’ Fakat bütün bunlar bizi dindar-muhafazakâr kesimlerde, son haftalarda Serbestiyet’te çok sayıda örneğini verdiğimiz başka bir ‘dip dalga’nın daha var olduğu hakikatinden uzaklaştırmasın; bu, onlara karşı da büyük bir haksızlık olur. (Bu arada yaşanan büyük hayal kırıklığının şu âna kadar ‘makarnacılar’ söyleminin uç vermesine neden olmadığını memnuniyetle kaydetmek isterim.)

  • 17.05.2023

‘Deep fake’ (derin sahtelik) videolarını beklerken: ‘Gerçek’in başına gelen en büyük felakete yakından bir bakış

Önce Kılıçdaroğlu’nun İletişim Başkanlığı’nı ve Fahrettin Altun’u uyaran tweet’i geldi, onu Selahattin Demirtaş’ın ‘acil’ tınılı tweet’leri izledi: “Lütfen görmeyin, duymayın, yaymayın ve paylaşanları engelleyin…” Bugün de teknolojik gelişmeleri yakından izleyen bir gazeteci sordu: “Kılıçdaroğlu’na, söylemediği şeyleri söyleten (Deep Fake) videolar mı geliyor?”

  • 5.05.2023

Hastasına önce sahte teşhis koyan, sonra da onu ‘tedavi’ eden doktor gibi…

“Hastalarına sahte teşhis koyup sonra da onları ‘tedavi’ eden doktorlar”dan söz edildiğini siz de duymuşsunuzdur. Ben duydum ama inanmadım ya da inanmak istemedim. Fakat doktorlar kızmasın, var ya da yok, bunu bir metafor olarak kullanıp bir soru soracağım: Halkına kendisinin inanmadığı sahte tehlikeler algılatan, deli bir propagandayla bunu inandırıcı kılan ve bu yolla iktidarda kalmanın hesabını yapan Erdoğan’la, hastasına sahte tehlike algılatarak para peşinde koşan doktor arasında bir fark

  • 28.04.2023

Alevilik ve ben: Hayret ede ede öğrenilmiş bir Türkiye hakikati

Kılıçdaroğlu’nun ‘Alevi’ manifestosu’, Alevileri haklı olarak sinirlendiren ‘kardeşlik’ vaadini aşıp ‘eşitlik’ limanına demirleyebilecek mi? Konuşmanın ‘tarihi’ önemde olduğu tartışma götürmez, fakat bu cesur çıkış, bundan sonra karşılaşılacak zorluklar konusunda yanıltıcı olmamalı. Benim şahsi Alevilik hikâyem bile -siyasetin ve toplumun geldiği umut verici seviyeye rağmen- bunu göstermeye yeter.

  • 24.04.2023

Fotomaç’tan Yeni Şafak’a, eleştiri girişimini ‘saçma’ kılan düzeysizlikler

Yani hiç değilse kendinizi, sanki mesleğinizin en temel ahlaki ilkelerini satılığa çıkarmamış gibi gösterecek birkaç incelik sergileyin, azıcık gayret gösterin, öyle ki sizi eleştirmek isteyenler zorlansın biraz, yaptıklarınızın ‘yuh artık’ dışında tepkilere de imkân verecek bir içeriği olsun. Ve nihayet: Sizi eleştirmenin bir tadı olsun.

  • 19.04.2023

‘Yargılanacaksınız’ çıkışları neden iktidarla bağı oy vermekten ibaret olanları da ürkütüyor?

Trakya ve Balkan coğrafyasında “yeniden doğuş”u simgeleyen marteniçka ipi bağlanmış çiçekli bir fotoğrafın iktidar çevrelerinde -idam ipi ve darağacı benzetmeleri üzerinden- istismar edilme biçimi çok şey anlatıyor. Bu istismarı, “Yargılanacaksınız” üzerinden yürüyen öforik kampanya ile birlikte düşünmek lazım. Çünkü sahiplerinin murat ettiğinin tersine, bu tehdit dili sadece iktidar elitlerini değil iktidara oy verenleri de ürkütüyor.

  • 10.04.2023

“Kartaca yıkılmamalıdır”

AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinden hemen sonra, iktidarın meşruiyetini tanımayan, onu ‘düşman’ olarak kodlayan sert bir muhalif çizgi belirdi. Zamanla bütün muhalefetin benimsediği bu çizginin bir de sloganı vardı: “Kartaca yıkılmalıdır…” Aradan 20 yıl geçti, şimdi kendisi dışındaki herkesi ‘vatan haini’ sayan iktidar “Kartaca yıkılmamalıdır” diyor. Çünkü o, hainlere karşı vatanı, din düşmanlarına karşı İslam’ın izzetini korumaktadır. Aynı madalyonun iki yüzü, ideoloji ve siyasetten ziya

  • 5.04.2023

6284 tartışmaları üzerinden ‘büyüyen erkek şiddeti’ ve ‘azalan erkek kimliği’ tartışmasına dönüş

Bugün, erkek dindarlar 6284 sayılı kanuna sahip çıkan dindar kadınları dehşet içinde izliyor; nereden çıktı bu kadınlar diye soruyorlar kendi kendilerine, bazen de kendilerini tutamayıp küfrediyorlar. Benzer bir şaşkınlığı, mahcubiyetlerinden ötürü ifade etmeseler de seküler kadınlar da yaşıyor olmalı. Türkiyeli kadınların erkek hâkim sınıfına karşı verdiği mücadelede ‘tarihsel yanılgı’nın sonuna gelmiş olabilir miyiz?

  • 24.03.2023

‘Gönüllü dezenformasyon’ bile geride kaldı, artık ‘kendi yalanını kendin uydur’ aşamasındayız

Maruz kalmayı, ‘kötü’ bir şeye zorunlu katlanış anlamında kullanırız. Mesela ‘yalan’a maruz kalırız fakat yeterince uyanık olursak onu başımızdan defedebiliriz. Fakat politik kutuplaşmanın düşmanlararası savaş boyutuna ulaştığı koşullarda yalan haberleri -şayet işimize geliyorsa- yalan olduğunu bile bile kabul etmek ve yayılmasına katkıda bulunmak sıradan bir davranış haline gelir. Bir sonraki aşama ise ‘kendi yalanını kendin uydur’dur. Şimdi o aşamadayız. Önümüzdeki iki ay boyunca bu derin çür

  • 22.03.2023

Devlet Kılıçdaroğlu’nu istemiyor mu? İstemiyorsa nedenleri ne olabilir?

Kılıçdaroğlu hakikaten “Devlet (güç ve rant), kimlik (vatandaşlık ve Kürt meselesi) ve Batı karşıtlığı (uluslararası hukuktan kurtulmuş bir bağımsızlık hevesi)” alanlarında devleti kaygılandıracak bir performans sergileyebilir mi? Benim bu sorulara cevabım, ‘hayır…’ Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’ye yön değiştirtecek bir radikalliğin adamı olduğunu düşünmüyorum. Fakat onun gerçekte benim düşündüğüm gibi bir siyasetçi olmaması, devletin ondan paranoya boyutlarında kuşku duymasına engel değil. Ve bence

  • 13.03.2023

Kılıçdaroğlu portrelerim: 2010, 2019, 2023

16 Eylül 2010 (Mükemmel İkinci Mutsuz Birinci, Aktüel dergisi): “’Liderlik kumaşı’yla ilgili en büyük handikapı şu: Bildiğimiz anlamda ‘liderlik’ten zevk almıyor… O aslında mükemmel bir ‘ikinci’ ve mecburen ‘birinci’ olmuş bütün mükemmel ikinciler gibi giderek derinleşecek bir mutsuzluğun esiri…” 9 Mayıs 2019 (Revize Edilmiş Kılıçdaroğlu Portresi, Serbestiyet): “Meğer birinci olmayı seviyormuş ve ‘ikinciliğine aşkla bağlı olmaktan’ kaynaklanan bir mutsuzluğu da yokmuş…” 7 Mart 2023: 2010’da yan

  • 9.03.2023

Devrede “Devlet odaklı, siyaset üstü, düzenleyici bir güç” var mı?

Devlet, siyasi iktidarla aşağı yukarı 10 yıl önce kurduğu ve giderek güçlenen ittifakının çıkarları gereği Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olmasını istemiyorsa, evet, “siyaset üstü, düzenleyici bir güç” olarak oyunun içinde olduğu söylenebilir. Peki, devlet neden Kılıçdaroğlu’nu kendisi için neredeyse bir ‘beka sorunu’ olarak görür? Şayet varsa böyle bir duygu, bunun rasyonel gerekçeleri neler olabilir?

  • 6.03.2023

‘Beka’cılık, ‘dış düşmanlar’ı yardıma çağırarak iflasını ilan etti; gerçek bir düşmanın halka iyilikte bulunmasına fırsat verilmez!

Şu ölçüye güvenin: Beka (varlık-yokluk) sorunu yaşamanın, yani sizi yok etmek isteyen bir düşmanla karşı karşıya olma durumunun en temel duygusu, hasmınızın ‘mutlak kötü’ olduğudur. ‘Mutlak kötü’den yardım istenmez. Peki, yıllar boyunca ülkenizi boğmak, bağımsızlığınızı yok etmek için yanıp tutuşan ülkelerden söz ettikten sonra, başınıza gelen bir felaketin ardından onları yardıma çağırırsanız? İşte o zaman o âna kadar ‘beka sorunu’na dair söylediğiniz her şeyin palavra olduğu çıkar ortaya.

  • 2.03.2023

“Cumhurbaşkanı(mızın Liderliğinde) Hükümet Sistemi”nin o gecesi…

Malum, iktidar ve iktidar basını “acılar üzerinden siyaset yapmak” diye bir pozisyon tarif ediyor ve bu pozisyon sahiplerini susturmak için elinden geleni ardına koymuyor. Eh, yine de “siyaset yapıp” dayak yemeyi göze alan biri hiç değilse dayak yemeye değecek bir konu seçmeli, kendince en önemli başlık üzerinden siyaset yapmalı, değil mi? Ben böyle düşündüğümde, devlet görevlilerini yetki kullanmaya korkar hale getiren yönetim sisteminin büyük deprem karşısındaki performansını didiklemenin en

  • 21.02.2023

Yardım duygusunu şeytanlaştırmak ve bundan siyasi zarar görmemek!

Pandemide gördük, daha sonuçlanmadı ama depremde de görmekteyiz: Siyasetçiler kendilerinden olmadığını düşündüklerinin yardım gayretlerini şeytanlaştırıyor ve fakat bundan siyasi bir zarar görmüyorlar; taraftarları onları ayıplamıyor. Bir toplumun ahlaki ayarlarındaki bozulmanın büyüklüğünü bundan daha iyi ne anlatabilir? Peki neden böyle oldu? Neden böyle oluyor?

  • 17.02.2023

Felaket halinde bile esas derdi eleştirileri bastırmak olan bir devlet ve iktidar

Bizim devletimiz, şefkati işçilerin kendisini eleştirdiği âna kadar süren ‘babacan’ işadamlarına benziyor. Çalışanlarını ‘baba gibi’ seven o işadamları, o âna kadar ‘baba’sına sadece saygı gösteren işçilerden biri çıkıp da biraz sonra sahte olduğunu anlayacağı ‘baba şefkati’ne güvenerek onu eleştirmeye kalktığında ne oluyorsa, Türkiye’de devlet-yurttaş ilişkisinde de o oluyor.

  • 10.02.2023

Yargıda nihayet ‘kendilerine verilen yetkiye sahip çıkan kuvvetli adamlar…’

Anayasa hukukçusu Kemal Gözler, 23 Aralık 2020’de kaleme aldığı bir makalede Türkiye’de artık anayasa diye bir şeyin kalmadığını yazmıştı. Gözler, Anayasayı bitiren şeyi kuvvetler ayrılığının yokluğuna; kuvvetler ayrılığının yokluğunu da “kuvvetli adamlar”ın yokluğuna bağlamıştı o yazısında. Kemal Gözler tam bir ay sonra, 23 Ocak 2021’de bu defa “Elveda Anayasa Mahkemesi” diye yazdı. Yazısının tam başlığıyla: “Elveda Anayasa Mahkemesi; İrfan Fidan Olayı.”

  • 3.02.2023

Ya saçmaladığımı gösterin ya siz de bir şey söyleyin… Konu: ByLock, soru: Yüz binlerce kişilik gizli örgüt iletişim aracı olur mu?

Yaygın görüşe göre ByLock’çular ikiye ayrılır: a) ‘Morbeyin’ vb programlarla iradeleri dışında uygulamaya girmiş görünenler ve b) gönüllü katılımcılar. Birinciler ‘ByLock mağduru’dur ve mağduriyetleri giderilmelidir, ikinciler örgüt üyesidir ve cezalandırılmalıdır. Ben, ByLock’un ona gönüllü olarak katılanlar için de suç teşkil edemeyeceğini söylüyorum. Bir gizli örgüt, en mahrem sırlarının yüz binlerce kişi tarafından paylaşıldığı bir platform kurar mı?

  • 1.02.2023

Sinan Ateş suikastında soruşturmacılara verilen talimatın derecesi “Çözün ulan”dan “çözün”e mi geriledi?

Sinan Ateş suikastı soruşturmasında hafta içinde ortaya çıkan gelişmeler, Bahçeli’nin meclis grubundaki ültimatomuyla (“Yargılatmayacağım, tek bir evladımı vermeyeceğim, surda gedik açtırmayacağım”) bağlantılı görülüyor. Fakat bir yandan da Bülent Arınç’ın üst üste verdiği mesajlarla hatırlattığı “Cumhurbaşkanının kararlılığı” var. Bahçeli öyle Cumhurbaşkanı böyle derken bundan sonra ne olur? Demokles kılıcı bu defa taraflardan birinin değil ikisinin de elinde.

  • 21.01.2023

Sulu gözlü bir çocuk, pervasız bir ihtiyar…

Sulu gözlü bir çocuktu, fakat bu, düşüncelerini hayatının sonuna gelmiş yaşlı insanların pervasızlığıyla dile getirmesine engel değildi. O kadar samimi bir insandı ki, başkaları telaffuz etse “çelişki yığını” algısı yaratacak düşünceler, onun dilinde çok sesli fakat ahenkli bir senfoniye dönüşüyordu.

  • 21.01.2023

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (8-son): İslamcılık üstü az milliyetçilikten, milliyetçilik üstü az İslamcılığa

İttihatçılık orijinal biçiminde millî kimliğin (Türklük) dinî kimlikten (Sünni İslam) daha önemli olduğu bir ideoloji olarak şekillendi. İdeolojinin bu başat karakteristik özelliği AK Parti’yi ve devleti 2013’ten itibaren önce iş birliğinde ardından ittifakta buluşturan yeni İttihatçılık ideolojisinin de temel yapı taşını oluşturdu. 2017’de yaşanan “İslamcılığın AK Parti’den tasfiyesi” tartışması, ‘yerli’ AK Parti’nin ‘millîlik’ açığını kapatmak üzere aldığı yolun artık görünür hale geldiğini g

  • 19.01.2023

“Yargılatmayacağım, tek bir evladımı vermeyeceğim, surda gedik açtırmayacağım”ın anlamı ne?

Devlet Bahçeli’nin, Sinan Ateş suikastı bağlamında son iki grup toplantısında tablonun bütün açıklığına ve onca sıkışmışlığına rağmen dile getirdiği ‘rest’ tonundaki çıkışları bir yanıyla onun büyük çaresizliğini gösteriyor. Fakat burada asıl sorulması gereken soru şu: Ya bu kadar çıplak bir tablo karşısında bile dediklerini yaptırır; “yargılatmaz, tek bir evladını vermez, gedik açtırmazsa?..” Böyle bir sonuç a) toplumsal ruh halini nasıl etkiler, b) bugünkü iktidar yapısı, bugünkü ve yarınki T

  • 15.01.2023

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (7) 15 Temmuz sonrasında gönül titreten Misak-ı Millî vurguları

15 Temmuz darbe girişimini izleyen aylarda, anlamı ve önemi ancak ‘alıcı gözle’ bakıldığında fark edilebilecek iki ‘söylem’ dikkat çekti. Bunlardan biri, Erdoğan’ın, önceki 14 yıllık iktidarı boyunca hiç telaffuz etmediği Misâk-ı Millî temalı konuşmaları, öbürü de “İslamcıların AK Parti’den tasfiyesi” tartışmalarıydı. Bunların ikisi de AK Parti’nin devletle bütünleşmesi macerasının son iki çıktısıydı… 15 Temmuz’dan sonraki Misâk-ı Millî söylemi bu yazının konusu. “Yeni ittihatçılığın müsvedde t

  • 15.01.2023

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (6) ‘otoyol’: Devletle bütünleşme macerasında geri dönüşsüz an: 15 Temmuz 2016

Dışa ‘açılma’ boyutunu da kapsayan sert ‘millîlik’; dozu giderek yükselen Batı karşıtlığı (‘anti-emperyalizm’) ve Kürt antipatisinin Kürt düşmanlığına evrilmesi… 15 Temmuz (2016) sonrasının bu üç temel siyaseti, Gülen cemaatinin devlet dışına sürülmesinin ötesinde bir tahayyülün yapı taşlarını oluşturuyordu. Artık, cemaatten arındırılmış ve ‘millîleştirilmiş’ devletle siyasi iktidarın, ‘her kafadan bir sesin çıkmadığı’ yeni bir siyaset ve toplum düzeni oluşturmak amacıyla oluşturdukları yeni bi

  • 4.01.2023

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (5) 2015-2016: Laiklik kutuplaşması yerine millîlik kutuplaşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘yerli ve millî’yi ilk olarak 7 Haziran ve 1 Kasım (2015) seçimleri arasında kullandı. Tesadüf değildi. Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminden önce muhafazakâr kitleleri ‘millîliğe” davet eden bir dil geliştirmeye başlamıştı; iktidarını artık laiklik temelli kutuplaşma üzerinden götüremeyeceğini anlamıştı, ‘millîlik’ çok daha elverişli bir kutuplaşma imkânı vaat ediyordu. Ve kararını verdi: Türkiye siyasetindeki temel saflaşma eksenini ‘laiklik’ten ‘millîliğe’ çevirecekti.”

  • 28.12.2022

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (4) viraj: Darbe davalarının sonu ve ‘Cemaat dışı’ devletle sıcak ilişkiler

Ergenekoncularla 2014’ün başından itibaren başlayan yakınlaşma (sonrasında ittifak), Erdoğan-devlet bütünleşmesinde ‘viraj’ın alınması anlamına geliyordu. O noktadan geriye dönüş yine de ihtimal dahilindeydi fakat 15 Temmuz’dan itibaren bunun mümkün olmadığı bir yola girildi, çünkü o bir otoyoldu ve geriye dönüş artık mümkün değildi.

  • 24.12.2022

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (3) endişe: Gezi ve 17-25 Aralık (2013)

2013 Aralık’ı 2013 Haziran’ından çok daha ürkütücüydü iktidar açısından. Altı ay içinde yaşanan bu iki travmatik olay Erdoğan’ı çok zor bir tercihle karşı karşıya bırakacaktı: Toplumun yarısı kendisine düşmandı ve şimdi devletin de yarısı karşısına geçmiş, onu devirme isteğini açıkça ortaya koymuştu. İşte o çaresizlik içinde Erdoğan ‘eski’ devletle barışmaya karar verdi ve bir daha geri dönmemek üzere virajı aldı.

  • 18.12.2022

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (2) Devlet-Erdoğan yakınlaşmasının ‘nüve’si Uludere 2011 hakkında birkaç söz daha

Dün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasını dinlerken içimden şu geçti: ‘İşte budur...’ Uludere’deki elim olay konusunda, her önüne gelenin küçük, küçücük, mide bulandırıcı bir popülizm yaptığı günlerde, ülkenin başbakanından beklenen ses budur. (...) Evet, Sayın Başbakan. Doğru olanı yaptınız. Siz ordumuzun arkasında durdunuz; biz de sizin arkanızdayız.” (Ertuğrul Özkök, 4 Ocak 2012)

  • 15.12.2022

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (1) Nüve: Uludere, 2011

Günümüzde AK Parti iktidarıyla devlet bütünleşmesine bakıp devletin AK Parti’yi teslim aldığını ya da tam tersine Erdoğan’ın ortada devlet diye bir şey bırakmadığını, yani devleti bir Erdoğan devletine dönüştürdüğünü düşünenler yanılıyor. Bu tezlerde olduğu gibi ortada birinin kaybedip öbürünün kazandığı bir tablo yok; bu, kaybedenin demokrasi ve özgürlükler olduğu bir kazan-kazan oyunu.

  • 6.12.2022

‘İzmir Duvarı’ ve ‘beyaz göç’

  • 15.11.2022

‘Leş analizler’ bu defa iddianame formatında zuhur edecek gibi…

  • 24.10.2022

Erdoğan’a ‘gollük pas’ olmak ya da onu CHP’nin de evet diyeceği ‘sadece başörtüsü’ için Anayasa değişikliğine zorlamak

  • 13.10.2022

Otoriterliğin alâmet-i fârikası olarak ‘Türkiye Modeli’: Yönetimde, ekonomide, iletişimde…

  • 19.09.2022

Hablemitoğlu cinayetini İpekçi-Mumcu cinayetler serisine bağlayan görüşler ya da ‘leş analizler’de gerileme

  • 9.09.2022

Bülent Arınç: Müdanasız olmayı seviyor, sevilmemeye dayanamıyor

  • 26.08.2022

Hablemitoğlu cinayetinde ‘leş’ analizler (2): Çıplak bir Kontrgerilla eylemi nasıl sulandırılır?

  • 9.08.2022

Hablemitoğlu cinayetinde ‘leş’ analizler: “‘FETÖ’ ÖKK-MAK’ı tetikçi olarak kullandı”

  • 7.08.2022

Bahçeli’den sonra TBMM Başkanı Şentop: İktidar siyasetçileri ‘Misak-ı Milli’yi hatırlatmaya devam ediyor

  • 24.07.2022

Hâlâ cevaplanmamış oluşuna hâlâ şaşırmadığımız 15 Temmuz soruları

  • 17.07.2022

Son 30 yılda ‘sağ’da ve ‘sol’da Misak-ı Milli sesleri

  • 17.07.2022

Cumhur İttifakı altı yılda bölge ülkelerinin zihnindeki endişeyi pekiştirdi: “Türkiye Misak-ı Milli’den vaz geçmemiş”

Bir ülkede, başka bir ülkeye ait olduğu bilinen toprak parçalarının ‘bize’ ait olduğunu gösteren haritalar dolaştırılıyorsa, olağan şüpheli olarak akla hemen o ülkedeki, başka her ülkede de bulunan “aşırılıkçılar” gelir. Yine kimsenin aklına haritayla o ülkenin resmi makamları arasında bir bağ kurmak gelmez. Fakat mesele Ege’deki Yunanistan’a ait adalar, Lozan, Kerkük, Musul, Misak-ı Milli sınırları falan olursa iş değişir. Çünkü Türkiye 100 yıldır yalnız “aşırılıkçılar” marifetiyle değil, bizz

  • 12.07.2022

“Stoltenberg ‘FETÖ terörizmi’ dedi” haberi hangi gazetecilik tuzağının çıktısıydı?

  • 12.07.2022

Polisle milletvekilinin karşı karşıyla geldiği iki taze olayın ışığında devlet-millet algımız

  • 12.07.2022

Harbiyelilerin tahliyesinde siyaset rol oynamış olabilir mi?

Ekim 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Askeri öğrencilerle ilgili alınan kararların toplum vicdanını yaralaması ve adalete olan güveni zedelemesinden dolayı” avukatına bu davaların yeniden incelenmesi talimatını verdi. Yaşandığı günlerde bile ses getirmemiş, bugün ise kimsenin aklında olmayan iki yıl önceki cumhurbaşkanı inisiyatifiyle birlikte düşündüğümde, “acaba Harbiyelilerin tahliyesine siyaset mi yol verdi” sorusuna kafadan “saçma” diyemiyorum.

  • 22.06.2022

Bir Türkiye sorusu: Yoksa eşimi ‘bizimkiler’ mi öldürdü?

Gazeteci Umur Talu 2008’de şöyle bir soru sormuştu: “Milliyetçi, ulusalcı, Atatürkçü, Kemalist, cumhuriyetçi, artık her neyse, kendilerini bu sıfatlarla beyan edebilenlerin, tam da o kimliklerle anılan kişileri (de), kurumları (da) hedef alması nedir? Daha uzak geçmişin kimi olayına da böyle mi bakmalıyız?” (Sabah, 27 Ocak 2008). Ben de cevaben “Evet, tabii öyle bakmalıyız” diye cevaplamıştım Talu’yu. Fakat katledilen aydınların yakınlarının böyle bakmaları kolay değildi. Zaman lazımdı ve zaman

  • 21.06.2022

Hablemitoğlu cinayetinin hemen sonrasındaki (2002) ve 20 yıl sonrasındaki (2022) medya telaşı

  • 14.06.2022

Güven kaybı, ‘gündemi belirleme’yi amaç haline getirdiğinizde başınıza gelen şeydir; Kılıçdaroğlu örneği

  • 2.06.2022

Öfkesinin tatminini arzusunun tatmininin önüne geçiren muhalif kimlikler

  • 10.05.2022

Müslüman aydınların Gezi davasına itirazlarının ilhamıyla: Eleştirinin ve hak savunusunun en kıymetli hali

  • 6.05.2022

Beddua

  • 27.04.2022

Bir muhafazakâr eleştiri stili: Eleştirmek ama Erdoğan’ı esirgeyerek…

  • 23.04.2022

DEVA ve Gelecek alerjisi: Yeter ki bağcıyı dövelim, üzüm yemesek de olur!

  • 22.04.2022

İki tarz-ı siyaset(sizlik): Mansur Yavaş ve Altılı Masa

  • 12.04.2022

Milliyetçilikle kutuplaşmanın izdivacının çocuğu: Ahlaki boşvermişlik… Örnek olay: Kaşıkçı dosyasının iadesi

  • 10.04.2022

‘Gerçek’in pabucunu dama atan gerçek: ‘Gönüllerin gerçeği’

  • 10.04.2022

Kemalist Avrasyacılığın doğuşu ve yükselişi

  • 24.03.2022

Reis’in medyasına yeni misyon: Reis’i Reis’ten koruma

İktidar medyalarının işi her dönemde zordur, fakat iktidarda Erdoğan gibi bir figür olduğunda iş daha da zorlaşır. Çünkü medya artık iktidarı gözü kapalı desteklemenin yetmediği bir vasatta iş yapmak zorundadır. Bu zorlukların sonuncusu 2022 ile başladı. Bu dönemde yandaş medyanın kendi kendine sorduğu soru şöyle: “Promptırsız Reis, peşpeşe kamuoyunda duyulmaması gereken sözler sarf ettiğinde biz Reisçi gazeteciler ne yapmalıyız?”

  • 17.03.2022

“Bir kere adını koyalım, bu bir işgaldir”den sonra gelenler…

  • 9.03.2022

Demokrasi sınavında muhalefet bloku için samimiyet kriterleri

  • 17.02.2022

Mumcu’nun cenaze töreni, 28 Şubat ve CHP’deki değişim çabasının durdurulması

  • 28.01.2022

Halk TV izleyicileri için gerçek ânı: Uğur Mumcu’yu ‘Ortaçağ karanlığı’ değil ‘Devlet’ öldürdü

  • 24.01.2022

Sezen Aksu: “Bir”leştirmeden birleştiren…

  • 19.01.2022

Benzerleri eskiden sadece bir mahalleye dert olurdu

  • 16.01.2022

Don’t Look Up: Toplumsal alıklaşma üzerine bir film

  • 2.01.2022

Devletle Erdoğan’ın simbiyotik ilişkisi / 15 Temmuz’u izleyen Misâk-ı Millî vurguları ve sonrasında olanlar

  • 27.12.2021

Devletle Erdoğan’ın simbiyotik ilişkisi / 17-25 ile 15 Temmuz arasında neler oldu?

  • 26.12.2021

Devletle Erdoğan’ın simbiyotik ilişkisi başlıyor: 24 Aralık 2013

  • 20.12.2021

İktidarın çaresizlik içinden çıkardığı çare ‘baskın seçim’ olabilir

  • 14.12.2021

Erdoğan’la devletin simbiyotik ilişkisinin ideolojisi: Milliyetçilik üstü az İslamiyet

  • 13.12.2021

Sinirlenecek bir şey yok, sadece verdiğiniz sözü tutmanız isteniyor…

  • 9.12.2021

‘Kahpe dış güçler’in muhalefet söylemi olduğu yıllar

  • 30.11.2021

‘Tuzak’ 50+1 midir yoksa bizzat Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi?

  • 28.11.2021

Cemaat’i 15 Temmuz’a ‘sürükleyen’, AK Parti’yi 50+1 ‘tuzağına düşüren’ bir aktör mü vardı?

  • 23.11.2021

AİHM’nin, bilgi sızdıran devlet çalışanları hakkındaki çok önemli kararını hatırlamanın tam zamanı

  • 15.11.2021

‘İç politika’sına OK dediği sürece ‘emperyalizm’ ulusalcılar için de OK

  • 10.11.2021

Eylemleri, “göründüğü gibi olmamalı, işin içinde başka iş olmalı”yla savunulabilen iktidar olmak

  • 7.11.2021

İktidar basınında Amerika yine OK

  • 2.11.2021

“Muhafazakâr bir lider desteği olmaksızın kurulamayacak Türkiye”lerden birine bir adım daha…

  • 25.10.2021

“Yaşasın, babamın cezaevinde olduğu kesinleşti”

  • 19.10.2021

‘Kahrolsun yetmez ama evet’çilerin dünkü ve bugünkü YAE’leri

  • 13.10.2021

Onlarla değildiler ama onlardandılar

  • 12.10.2021

Kendisi giden Merkel ve bizim ‘ölene kadar lider’ siyasetçilerimiz

  • 27.09.2021

Susup geçmesini beklemek en doğru taktik haline gelmişse…

  • 6.09.2021

Ülkelerini kırık bir kalple sevmesini öğrenemeyenlerin başına ne gelir?

  • 26.08.2021

Davutoğlu AK Parti-CHP koalisyonunu kurabilseydi, Gül Cumhurbaşkanı olsaydı?

  • 24.08.2021

AK Parti’deki, Suriyelileri istemeyen ‘saklı kamuoyu’ ve ilk seçimler

  • 19.08.2021

Popülist-otoriter liderlerin kurumsal soytarı ihtiyacı

  • 19.08.2021

Belalı bir iş: Mahalleye rağmen gazetecilik

  • 9.08.2021

Gülen’i, Hulusi Akar’ın Cemaat’e müzahir darbe yapacağına inandıran adam

  • 23.07.2021

Benim 50 haneli Esenyurt’um: 1950’lerin sonu 1960’ların başı

  • 10.07.2021

20. yüzyılın ırkçılık ve ulusçuluk günahları: Yüzleşenler – ikiyüzlüler

  • 5.07.2021

Balyoz davasının ‘başladığı yere dönmesi’ ne anlama geliyor?

  • 1.07.2021

Artık “yerli ve millî” yetmiyor; “daha yerli daha millî…”

  • 22.06.2021

2015’teki ‘yerli ve millî’nin anlamını neden ıskaladık: Kişisel muhasebe

  • 21.06.2021

‘Yerli ve millî’ ilanının peşrevleri: Gezi ve 17-25 Aralık

  • 14.06.2021

Bugünlere gelişin karar ânı: ‘Yerli ve millî’ ilanı

  • 12.06.2021

Devlette yeni ast-üst ilişkisi: ‘Beni görevden alman o kadar kolay değil’

  • 29.05.2021

Mumcu’nun katili hâlâ mı ‘Ortaçağ karanlığı?’

  • 26.05.2021

Soylu ve istifa tartışmasının etrafındaki ‘sanki’ler

  • 22.05.2021

Sedat Peker’e karşı ‘ama o da…’ itirazı

  • 20.05.2021

Eski Zaman muhabiri, Cemaat’in darbe davalarını nasıl murdar ettiğini anlatıyor (2)

  • 8.05.2021

Eski Zaman muhabiri, Cemaat’in darbe davalarını nasıl murdar ettiğini anlatıyor

  • 6.05.2021

Ruhsar Pekcan skandalı 17-25 yolsuzluk dosyalarından daha yaralayıcı olacak

  • 1.05.2021

‘Milli hassasiyet’ simgelerinin nöbetleşe sahipliği: Bayrak, asker cenazeleri, Çanakkale anmaları

  • 27.04.2021

Muhalefetin en güzel ‘hikâye’si: Biraraya gelmek ve birlikte yönetmeye söz vermek

  • 22.04.2021

(CHP+HDP) + (İYİ PARTİ+DEVA+Gelecek)= Genişletilmiş Millet İttifakı

  • 17.04.2021

İlahi yeminli Orhan Pamuk düşmanları; vallahi çok komiksiniz

  • 15.04.2021

Amiraller meselesi ve Erdoğan’dan önce ‘büyük’ konuşmanın riskleri

  • 13.04.2021

CHP, HDP konusunda tabanını ikna edemezse buradan çıkış yok

  • 11.04.2021

Dink cinayetinin Cemaat dışı ‘şüpheli’lerinin savunmaları tatmin edici miydi?

  • 10.04.2021

Cemaat istihbaratçıları cinayetten önce gizledikleri raporu cinayetten sonra da gizlediler

  • 7.04.2021

Yeni ‘milli mutabakat’ın kalemşorlarının Hrant Dink davası analizleri

  • 6.04.2021

‘Siyasetin üzerine bindirilen din yükü’ nasıl oluştu? Kim oluşturdu?

  • 28.03.2021

Memur-imamlar dinin hükümlerini neden sadece hak eşitliği taleplerinde hatırlıyor?

  • 18.03.2021

Serteller kitabı ve Türkiye solunun ulusçuluğu

  • 10.03.2021

Serteller kitabını okurken…

  • 5.03.2021

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun asıl suçu

  • 23.02.2021

Gara, muhalefete doğruyu buldurdu: İlk kez aralarında konuştuklarını açıkça söylediler

  • 19.02.2021

Sivil anayasa ‘sivil’lerin yazdığı anayasa mıdır ve bu iktidar ‘sivil’ midir?

  • 17.02.2021

‘O da terörist bu da terörist’in sonu yalancı çobanlık; o aşamaya geliyoruz

  • 9.02.2021

İnsandan ve toplumdan söz ediyorsan asla ‘asla’ demeyeceksin!

  • 27.01.2021

‘Okumuş yazmışlar’la ‘baldırı çıplaklar’ın yolları hiç bu kadar ayrılmamıştı

  • 25.01.2021

‘Muhafazakâr bir lider desteği olmaksızın istenen Türkiye’nin kurulamayacağı’ ne zaman görüldü?

  • 19.01.2021

Devletin ‘dördüncü kuvveti’ medya

  • 11.01.2021

Darbecilikle suçlanmaktan kaçınmak isteyenler için 12 Eylül tüyosu

  • 8.01.2021

Danışanın danışmadığı danışman olmak!

  • 7.01.2021

Tükenmiş AKP’nin istediği bir göz, Allah verdi Fikri Sağlar!

  • 1.01.2021

Gergerlioğlu ve onun ‘büyük imtihanı kaybetmiş’ eski yoldaşları

  • 31.12.2020

Yılbaşı yaklaşırken Roboski’den iki gün sonraki kutlamaları bir daha hatırlamak

  • 29.12.2020

Reform: Neden olmadı ve neden olmayacak?

  • 24.12.2020

Aleviler Türkiye’de aradıkları hukuku Almanya’da buldu

  • 21.12.2020

Daha Şeker’i yok!

  • 10.12.2020

Ah Ali Bey, ‘virajı alışların’ eski tadı mı kaldı?

  • 30.11.2020

Yargıtay, son Bylock kararıyla da asıl soruna gelemedi

  • 27.11.2020

Arınç’ın en büyük hasleti: Mahalle linçini göze alabilmek

  • 23.11.2020

Popülist liderlerin cazibesinin öbür vecheleri

  • 18.11.2020

Sırları şurada: Küçümseyenleri küçümsüyorlar

  • 16.11.2020

‘Ezik’ kitlelerin plasebosu: Popülist liderler

  • 13.11.2020

Dayak yeme sırası onlarda… Fransa’nın yetmez ama evetçileri: ‘İslamogoşistler’

  • 31.10.2020

Dünyasız bir kafayla siyasi iktidar mümkün, fakat kültürel iktidar değil

  • 26.10.2020

Kendi uydurduğun enformasyonla dezenformasyon

  • 22.10.2020

Sıra geldi kanun-kural devletinden çıkışa

  • 21.10.2020

Sovyet nomenklaturasının ‘sınıfsız toplum’u, Türkiye nomenklaturasının ‘millilik’i

  • 14.10.2020

Erdoğan’ın ‘hapisteki askeri öğrenciler’ adımı: Akıl mı devrede vicdan mı?

  • 11.10.2020

Türkiye’nin nomenklaturası nasıl rıza yaratıyor?

  • 10.10.2020

AK Parti, Z kuşağının bugünkü profilini yıllar önce çıkarmış olabilir

Zulmünü, öç alma duygusu yaratmadan bitiremeyen bir iktidar daha!

  • 27.09.2020

Muhafazakâr siyasetin büyük sorunu: Gençler artık din üzerinden siyasallaştırılamıyor

  • 24.09.2020

Neşesiz, sorudan hoşlanmayan, siyasetin esiri olmuş bir ‘reel din’ ve dindar gençler

  • 21.09.2020

Dindar gençler neden sekülerleşiyor? AK Parti gidişi neden durduramıyor?

  • 17.09.2020

ANALİZ: Oruç Reis meselesinde ‘üst akıl’ devrede miydi?

  • 16.09.2020

‘12 Eylül öncesi sol mücadele’nin mahiyetini gösteren üç kişisel hatıra

  • 13.09.2020

İki AK Parti: IŞİD’vari dindarlığa kaçışı durduran, sekülerliğe kaçışı durduramayan

  • 9.09.2020

Muhafazakâr genç kuşaklardaki değişim ‘büyük’ siyaseti nasıl etkileyecek

  • 6.09.2020

CHP tabanı 2010’dan bu yana ne kadar yol aldı?

  • 31.08.2020

CHP’liler bunu başarabilir mi: ‘Erdoğan’ı görmezden gel, onu sevenleri sev’

  • 29.08.2020

2010 referandumunu CHP getirseydi?

  • 23.08.2020

Türkiye’de siyasetin ‘yetmez ama evet’lerle dolu tarihi

  • 19.08.2020

Eren Bülbül ve ‘şehadet’ üzerinden ölümün kutsanması

  • 14.08.2020

Dindar kadınların direnişine seküler kadınlar da çok şaşırmış olmalı

  • 9.08.2020

Bir dejavu hikâyesi… ‘Ekonomi tıkırında’nın ertesi günü: ‘Kriz var’

  • 6.08.2020

İstanbul Sözleşmesi ve ‘türbanlı erkekler’

  • 5.08.2020

Kılıçdaroğlu’nun misyonu: CHP’yi gerçek ‘toplum’la karşılaştırmak

  • 28.07.2020

Selim Türkhan’lar AK Parti’ye ‘elveda’ derken…

  • 22.07.2020

15 Temmuz: Demokrasinin büyük imkânıydı, otoriterliğin mezesi oldu

  • 21.07.2020

15 Temmuz’un hâlâ cevabını bekleyen soruları (3)

  • 19.07.2020

15 Temmuz’un hâlâ cevabını bekleyen soruları (2)

  • 18.07.2020

15 Temmuz’un hâlâ cevabını bekleyen soruları (1)

  • 15.07.2020

‘Muhafazakâr eziklik’ duygusu ve iktidarın susturma-bastırma seferberliği

  • 10.07.2020

‘İş’leri ‘sanal hafıza sergisinde’ sergilenen gazeteciler bugün ne düşünüyor?

  • 27.06.2020

Çullanma kültürünün pek utanç verici bir dışavurumu

  • 18.06.2020

2014-15’teki o tuhaflıkları anlatmak Davutoğlu’nun hem hakkı hem görevi

  • 13.06.2020

Davutoğlu ve Babacan’a ‘özeleştirinizi verin’ demeyin, ‘anlatın’ deyin

  • 11.06.2020

Justin Trudeau ve Fahrettin Altun

  • 6.06.2020

İşkenceci memuruna müebbet veren devletten bugünlere…

  • 3.06.2020

Babacan ve DEVA’nın istikbali hakkında ‘iri’ bir iddia

  • 1.06.2020

Siyasetin tehlikeli oyunu: Umursarken umursamaz gibi yapmak

  • 26.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (14-son)

  • 25.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (11)

  • 25.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (13)

  • 24.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (12)

  • 23.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (10)

  • 22.05.2020

AK Parti-ulusalcı ittifakı çatırdarken...

  • 19.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (9)

  • 19.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (8)

  • 18.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (7)

  • 17.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (6)

  • 16.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (5)

  • 15.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (4)

  • 14.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (3)

  • 13.05.2020

‘Cumhurbaşkanımızın liderliği’: Olmasaydı olmaz mıydık?

  • 14.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (2)

  • 13.05.2020

AK Parti döneminde Kürt Sorunu’na çözüm çabaları (1)

  • 12.05.2020

... Çünkü anne-babası bu dönemin ‘alt-insan’ grubundandı

  • 10.05.2020

Gazetecileri rahatsız eden gazetecilik

  • 4.05.2020

Diyanet’in derdi sahiden de dinin hükümlerini hatırlatmak mı (2)

  • 2.05.2020

Diyanet’in derdi sahiden de dinin hükümlerini hatırlatmak mı (1)

  • 29.04.2020

Erdoğan’ın ‘iki tarz-ı öfke’si ve ikinci tarzın yol açtığı feci hatalar

  • 26.04.2020

Bağlılığın gösterişli dışavurumları sıklıkla şüpheye dairdir

  • 24.04.2020

Gezi davasında istinaf başvurusu: Varsayımı ‘delil’ saymak!

  • 18.04.2020

‘İstifa’ bahsinin en önemli veçhesi: ‘Ak’halkın Pelikan isyanı

  • 16.04.2020

Çin’i övmelere doyamazken Almanya’yı ‘görmemek’

  • 11.04.2020

'Bilim Kurulu ne derse o' masalının sonu

  • 2.04.2020

Bu defaki ikrar Cemaat’i sarstı: ‘Soruların çalındığı gerçek!’

  • 13.03.2020

Misak-ı Millî sınırlarına dönmek: Hayali cihan değer ama...

  • 11.03.2020

Amerika’yı yardıma çağıran Kürtlerle alay edenler, iyi misiniz?

  • 2.03.2020

Haklılık duygusu, haklılık ve İdlib

  • 1.03.2020

Kavala olayı: Otoriterliğimiz artık parodi tadında

  • 25.02.2020

Gizemli flash disk artık haber, çünkü İlker Başbuğ’a vurmada kullanışlı...

  • 15.02.2020

İktidarın ‘bize tuzakmış’ diyeceği davalarda 1 numara adayım: Harbiyeliler...

  • 30.01.2020

‘Indiana Jones ve yerli’ ya da ‘Trump ve Kasım Süleymani’

  • 6.01.2020

Popülistler neden kazanır, liberaller neden kaybeder?

  • 3.01.2020

İnkârcılığın ‘onur’la bir ilgisi var mı?

  • 26.12.2019

Yeni partiler hangi duygular üzerinde yükselecek?

  • 15.12.2019

Bir kuvvetler ayrılığı müsameresi

  • 8.02.2019

Kemal Kılıçdaroğlu kimlerin asabını bozuyor?

  • 4.02.2019

‘Acı çekeni kimsenin bilmediği yer’in yeni sâkinleri: ‘FETÖ iltisaklıları’

  • 23.11.2019

Orta sınıfların yeniden yoksullaşması ve şehirli cinayet intiharları

  • 20.11.2019

Türkiye’nin ‘ölmeden evvel ölen’ adalet sistemi

  • 15.11.2019

Erdoğan’ın bir aya sığan meydan okumaları ve ricatları

  • 13.11.2019

Ahmet Altan nefreti, nefret sahipleri hakkında neler söylüyor?

  • 9.01.2019

Bu artık son Hürriyet yazısı, çünkü sıra cenazeyi kaldırmada...

  • 5.01.2019

Barzani nefreti neyin turnusol kâğıdı?

  • 2.01.2019

Cumhuriyetin kuruluşunun en muhkem ezberi

  • 30.10.2019

CHP, Suriye harekâtında farklı davranabilir miydi?

  • 27.10.2019

CHP’nin imkânsız denklemi: ‘Siyaset yanlış, devamı olan savaş doğru!’

  • 22.10.2019

Türkiye’nin herhangi bir savaşta haksız olma ihtimali var mı?

  • 15.10.2019

Müslüman siyasetçiler “Allah’ın kendilerini gözetlediğini” neden ve nasıl unutuyorlar?

  • 12.10.2019

Son defa yazıyorum ve havlu atıyorum: ‘Balyoz çetesi’ne neden ulaşılamıyor?

Halkı suçlamakla anlamaya çalışmak arasında popülizm tartışmaları

Popülist liderlere değil, onları seçene bak!

Hazin bir Türkiye hikâyesi: Devlet sopasıyla bireyselleşme

  • 28.09.2019

İktidarın ‘düşman’ sıralaması: Demirtaş, HDP, PKK

  • 25.09.2019

Babacan’ın partisi: Maddesi belli değil ama ruhu belli

  • 12.09.2019

Okur mektuplarıyla tarikat-cemaat-devlet tartışmasına devam

  • 11.09.2019

İstanbul Sözleşmesi’ne karşı toplu İslami seferberlik

  • 5.09.2019

‘Wife of man’den türeyen ‘woman’ ya da kadın cinayetleri üzerine tuhaf bir deneme

  • 31.08.2019

Tarikat-cemaat-devlet: Sert laik ezberle de olmuyor, liberal ezberle de...

  • 28.08.2019

Diyanet’in ‘Ortak nitelik kaybı’ ölçüsüyle ihraç ettiği imamlar

  • 25.08.2019

OYAK’ın İngiltere hamlesinin siyasal anlamı üzerine bir spekülasyon

  • 21.08.2019

İmamoğlu’na ‘yetmez ama evet’ diyen ‘yetmez ama evet’ düşmanları

  • 15.08.2019

E, hani AK Parti’den hiçbir olumluluk sâdır olamazdı?

  • 14.08.2019

15 Temmuz sonrasında OYAK neden teğet geçildi? (3)

  • 6.08.2019

15 Temmuz sonrasında OYAK neden teğet geçildi? (2)

  • 4.08.2019

15 Temmuz sonrasında OYAK neden teğet geçildi? (1)

  • 31.07.2019

Özeleştiriyle başlamak ve ona da ‘Gezi’yle başlamak?

  • 24.07.2019

Taban tabana zıt iki tarz-ı siyaset: Erdoğan ve Babacan

  • 20.07.2019

Siyasette ‘kendi’ kadınlarını yardıma çağırma sırası Gülencilerde...

  • 16.07.2019

SETA fişlemesinin ‘aleni’ olmasının anlamı

  • 11.07.2019

Meğer ‘sofular’ bile ‘biatçı’ değilmiş!

  • 8.07.2019

Muhafazakarlığın Fatih ve Başakşehir halleri

  • 5.07.2019

Yeni fay hattı: Her partiden İstanbullular ve İstanbul’daki Suriyeliler

  • 2.07.2019

Alkış bahsi: Haklılığın azalırsa vesvesen artar!

  • 25.03.2020

Korona, mülteciler ya da sadece korkudan anlamak

  • 20.03.2020

Siyasette ‘kendi’ kadınlarını yardıma çağırma sırası Gülencilerde...

  • 15.07.2019

SETA fişlemesinin ‘aleni’ olmasının anlamı

  • 11.07.2019

Meğer ‘sofular’ bile ‘biatçı’ değilmiş!

  • 8.07.2019

Muhafazakarlığın Fatih ve Başakşehir halleri

  • 4.07.2019

Yeni fay hattı: Her partiden İstanbullular ve İstanbul’daki Suriyeliler

  • 2.07.2019

Havuz problemi, içki problemi ve Ekrem İmamoğlu

  • 28.06.2019

AK Parti geri dönüşü olmayan yolda mı? Evet!

  • 20.06.2019

AK Parti ve CHP birbirlerinin dillerini devralmış gibi...

  • 17.06.2019

Dile getirilmesi ‘cool’ olmayan işkence ve kaçırma iddiaları...

  • 14.06.2019

İstanbul seçimi ve tekinsiz iddialar... Ne yapmalı?

  • 27.05.2019

YSK gerekçesi: İmamoğlu’nun haklılığını belgeleyen bir metin

  • 23.05.2019

Kıyaslamalı insan kaybetme vakaları: 28 Şubat’ta ve günümüzde...

  • 20.05.2019

İmamoğlu’nun siyasi geçmişinde bir kazı çalışması

  • 17.05.2019

Şimdi ürkütme değil ‘kalp kazanma’ zamanı

  • 13.05.2019

Revize edilmiş Kılıçdaroğlu portresi

  • 10.05.2019

Muhalefetteki koyu umutsuzluk dağılırken YSK seçimleri yenilerse...

  • 7.05.2019

Laik nihilizmle sert laik kimlikleşmenin birlikte çözülüşü (1)

  • 3.05.2019

Davutoğlu’nu eleştirirken ‘ama’yı cümlenin neresine koydun?

  • 30.04.2019

‘Geçmiş olsun’u bile esirgemenin ürkütücü imâları

  • 27.04.2019

CHP’nin görünmeyen kazancı: Radikal anlayış değişikliği

  • 19.04.2019

‘CHP Neden Kazanır, AKP Neden Kaybeder?’

  • 16.04.2019

CHP başka bir adayla kazansaydı AK Parti böyle davranmayabilirdi

  • 11.04.2019

Yenilgiyi kabul edememenin içgüdüsel kökenleri hakkında küçük bir deneme

  • 8.02.2019

Kürt siyasetinin şeytanlaştırılması: Tamam mı, devam mı?

  • 4.02.2019

Televizyonların seçim gecesi hali ya da başkası adına utanmak

  • 2.02.2019

Toplumun yarısını ‘soyun o zaman dövüşeceğiz’ demeye zorlayan iktidarlar

  • 28.03.2019

Ardern'in tuttuğu ayna sonrasında Batılı siyasetçilerin zorlukları

  • 27.03.2019

Ardern ve Erdoğan: Âlicenaplığın dilinin gücün diline üstünlüğü

  • 22.03.2019

IŞİD’li esir kadınların vicdan rahatlığını nasıl açıklayabiliriz?

  • 14.03.2019

Liderlerin ‘beka’ya gerçekte inanmadıklarının başlıca göstergeleri

  • 12.03.2019

Gezi iddianamesi: İktidarın gezi anlatısını zora sokan bir belge

  • 9.02.2019

Açlık grevleri ve Türkiye’nin yarınki yüzü

  • 5.02.2019

Eski iktidar ortaklarının şimdi çok tuhaf görünen iki hamlesi

  • 1.02.2019

“Eskiden adalet sevgisi sandığımız şey meğer iktidardan uzaklığımızmış”

  • 25.02.2019

Son polis tacizinin aynasında AK Parti iktidarı ve AK Parti kamuoyu...

  • 23.02.2019

Muhafazakâr gençlikte yeni seküler gedik: K-Pop

  • 19.02.2019

Parodi tadındaki gerçeklerin ülkesinde ‘Türkiye’ kelimesini nasıl bölmeli?

  • 17.02.2019

HDP, medya, siyaset ve çullanma kültürünün en utanç verici hali

  • 16.02.2019

Bayrak istismarının kısa tarihi: Dün sopaydı, bugün perde...

  • 12.02.2019

30 yıllık bir çullanma hikâyesi: Cem Karaca ve sol...

  • 10.02.2019

24 sansasyonel ‘Suriyeliler’ haberinden sadece ikisi doğru çıktı

  • 5.02.2019

Adaletsizliği, fazla kötü hissetmeden onaylamada yardımcı gerekçeler

  • 1.02.2019

Dindar gençlerin seküler isyanının başlıca nedenleri

  • 29.01.2019

“Müslüman 68’i”nin işaret fişeği mi?

  • 25.01.2019

İnce’ye gösterilen anlayış, İmamoğlu’na neden gösterilmiyor?

  • 18.01.2019

Altanlar-Ilıcak davasında hukukun ilk ışığı...

  • 15.01.2019

Günümüzdeki inançsızlık eğilimi ve yakın tarihimizdeki benzer dönemler

  • 11.01.2019

‘Soylu’ toplumsal talepler, onlara ilgisiz kitleler ve popülist liderler

  • 6.02.2019

Sahte haberlere neden inanıyoruz? Çünkü aydınlatmıyorlar ama ısıtıyorlar...

  • 3.02.2019

Bunu nasıl tartıştık: Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e soruşturma

  • 29.12.2018

Demokratik ezberlerimizi gözden geçirmeye davet (2)

  • 28.12.2018

Sen de ABD’nin ağzının içine bakıyordun, yine bakacaksın, bari şimdi sus!

  • 25.12.2018

Demokratik ezberlerimizi gözden geçirmeye davet...

  • 21.12.2018

Yoksulluk o kadar da dert olmazdı, adaletsizlik olmasaydı...

  • 18.12.2018

Flynn’in Türkiye dosyası derinleşiyor

  • 14.12.2018

Muhafazakâr aydınlar artık insanların çığlık atma hakkını bile tanımıyor

  • 12.12.2018

‘Kürdün kalbi hizmetle kazanılabilir mi’ sorusunun yeni sahnesi: Yerel seçimler

  • 1.02.2018

Gülen’in yanıbaşındaki “İ. K.” ‘büyük cezaevi isyanı’ için plan yaptı mı?

  • 28.11.2018

Yeni Şafak Kürşat Bumin’e neden tahammül edemedi?

  • 23.11.2018

‘Tek at tek mızrak’ bir adam ve Medyakronik kolektifi

  • 20.11.2018

Kürşat Bumin

  • 17.11.2018

Toplumsal kutuplaşma CHP’nin de büyük konforu

  • 14.11.2018

İktidarın büyük konforu: Sıfır siyasi riskle hak çiğneme özgürlüğü

  • 12.11.2018

Muhterem Nur’a ve biraz da Müslüm Gürses’e dair bir yazı

  • 7.01.2018

‘Kendi duvarını örmeye’ meyleden Kürdün başına gelenler...

  • 3.01.2018

Kürtlerin ‘bencillik’ hakkı, sol ve liberaller

  • 31.10.2018

Çözüm, çalışmadan kazananların horlanmayacağı yeni bir kültürde mi?

  • 28.10.2018

Bir barış anlaşmasını referanduma sunmak ne kadar doğru?

  • 23.10.2018

Erdoğan’ın ‘bilmiyor(muş) gibi yapma’ pratiği ve McKinsey hadisesi

  • 20.10.2018

İktidar medyasını eleştirmek: Tadı zaten kaçmıştı, artık anlamsız

  • 17.10.2018

Varsayımdan üretilmiş ‘delil’le ağırlaştırılmış müebbet!

  • 13.10.2018

Varsayımdan üretilmiş ‘delil’le ağırlaştırılmış müebbet!

Milliyetçi boğazlaşmanın Rusya sahnesi...

Zor zamanların en faydalı mesaisi: Hatalar üzerinde düşünmek

‘Dava’ siyaseti ve insanın körleşmesi

  • 28.09.2018

Kemalistlerin tuzağı değilmiş, hepsi iktidarın öz tasarrufuymuş!

  • 26.09.2018

‘Balyoz kumpasını yazan çete’ye 15 Temmuz’dan sonra da ulaşılamadı!

  • 23.09.2018

‘Dilerim ilginç zamanlarda gazetecilik yaparsın...’

  • 19.09.2018

İnsan ve kamusal figür olarak Hrant Dink

  • 14.09.2018

Muhalefet, kasıp kavuran krizde de yenilirse?

  • 12.09.2018

Bir imam-cemaat öyküsü: İktidar medyasının Osman Kavala marifetleri

  • 8.02.2018

Sabah ‘Büyükada işi’nde temiz kalmıştı, açığını Kavala’yla kapatıyor...

  • 5.02.2018

Bakan Soylu’nun pek Ergenekonvari siyaset pratiği

  • 1.02.2018

‘Gri’ sözlere muhalif cenahta da tahammül yok!

  • 28.08.2018

‘Bu sanatçılara ne oluyor böyle?’

  • 25.08.2018

‘Gri’ sözlere kriz tartışmalarında da tahammül yok

  • 22.08.2018

Laik-sol muhalefet uyduruk senaryolara neden ihtiyaç duyuyor (2)

  • 15.08.2018

Laik-sol muhalefet uyduruk senaryolara neden ihtiyaç duyuyor?

  • 11.08.2018

‘Ben palavrayım’ diye bağıran iddialar ve muhalif ruh hali...

  • 8.02.2018

CHP’nin sorunu, liderinin seçim otobüsünde yaşamaması mı?

  • 4.02.2018

Çin: 1978’de o günün Türkiye’si kadardı, bugün en büyük ekonomi

  • 31.07.2018

24 Haziran sonrası kitlesel depresyon

  • 27.07.2018

Küreselleşmeye uyum sağlayamayanları niçin öldürmeliyiz?

  • 25.07.2018

İki idamcı ülke (ABD ve Çin) ve idamın caydırıcılığı

  • 20.07.2018

AK Parti’nin büyük konforu: Umut vererek de kazanabiliyor, korkutarak da...

  • 17.07.2018

Gizemli flash disk: Son defa yazıyorum ve havlu atıyorum...

  • 14.07.2018

İnce’nin ‘yetmez ama evet’çi destekçilerinin zor günleri...

  • 11.07.2018

‘Muhafazakârlık karşıtı yeni küresel ittifak’ özgürlükçü mü?

  • 7.02.2018

Ya ‘cahil kitleler’ varsayımınız yanlış ya da seçim kazanma ümidiniz...

  • 3.02.2018

Kendileri gidemeyen liderlerin hazin gidişleri ve Kılıçdaroğlu

  • 30.06.2018

Seçimdeki ittifak küresel çaptaki yeni ittifak modelinin bir parçası mı?

  • 26.06.2018

Suruç (2018), Akkise (2001): Aynı medya utancı

  • 22.06.2018

HDP’nin oyları şaşırtıcı yükseklikte olacak

  • 19.06.2018

Ece Sevim Öztürk’ün hikâyesi ve o aynadan gazeteciliğimiz...

  • 16.06.2018

Dilemmaların geçit resmi...

  • 13.06.2018

Kadını mücadeleye çağıran erkeği bekleyen ‘tehlikeler...’

  • 8.02.2018

Seçim öncesi muhtemel ‘Mümbiç müjdesi’nin anlamı?

  • 6.02.2018

‘Milat’ neden 7 Şubat değil de 17-25 Aralık?

  • 1.02.2018

‘Millet bahçeleri’ lütuf değil, söke söke alınmış bir hak!

  • 29.05.2018

Doların yükselişi ve Durmuş Yılmaz’ın komplo teorisi

  • 25.05.2018

Tercihini çarpıtanlar bu seçimde hangi partiyi çarpar?

  • 22.05.2018

Seçim öfke saçarak değil umut vererek kazanılır...

  • 19.05.2018

İnce’nin kampanyası: ‘Tepki’ değil, ‘etki’ ortaya koymak...

  • 16.05.2018

Erdoğan nasıl kaybeder, İnce nasıl kazanır?

  • 12.05.2018

CHP’de yürek soğutan fakat iktidar getirmeyen söyleme mecburi veda

  • 9.02.2018

Bahçeli asıl CHP tabanına teşekkür etmeliydi...

  • 6.02.2018

AK Parti: ‘Dava siyaseti’nden ‘davaizm’e...

  • 1.02.2018

Mizahı gerçek saymak, sonra da ‘gerçeği’ manipüle etmek...

  • 28.04.2018

Türkiye’de Ümit Horzum, Fransa’da Theo

  • 24.04.2018

Çin işi distopya

  • 20.04.2018

Deizmin döl yatağı: Modernlik

  • 17.04.2018

Deizme kayışın bir kaynağı: Dindar siyasi figürler...

  • 14.04.2018

‘Sayın vatansever muhbir’den ‘iftiracı katil’e...

  • 10.04.2018

AK Parti neden ‘toplum’dan kendi ‘cemaat’ine döndü?

  • 7.02.2018

AK Parti’nin ‘toplum’dan kendi ‘cemaat’ine dönüşünün yıldönümü

  • 3.02.2018

‘Amerikancılık’ suçlamasındaki ahlaki problem (2)

  • 31.03.2018

Hürriyet’in bugünkü devlet gazetelerinden farkı...

  • 27.03.2018

‘Amerikancılık’ suçlamasındaki ahlaki problem

  • 24.03.2018

Kendimle dalga geçme yazısı: ‘İltisaklıya veda zamanı’ymış!

  • 21.03.2018

Saadet, Batı’nın Türkiye’ye ‘muhafazakâr müdahale’sinin neresinde?

  • 18.03.2018

‘Fırat’ın doğusu’: Süper güçle strateji tokuşturmak

  • 13.03.2018

‘Çözüm Sürecini bitiren cinayet’in davası ve dersleri...

  • 10.03.2018

Ceylanpınar 2015’e bugünden bakmak...

  • 7.02.2018

28 Şubat ve Gergerlioğlu gibi olabilmek...

  • 3.02.2018

‘Patlama ânı gazeteciliği’nin Afrin’deki hali

  • 28.02.2018

İki süper gücün Afrin’deki ‘yeşil ışık’ları hakkında spekülasyon

  • 25.02.2018

Ön yargı...

  • 20.02.2018

AK Parti ‘büyük konfor’unu nasıl elde etti?

  • 17.02.2018

AK Parti’nin büyük konforu

  • 15.02.2018

İnandığına oy ver(e)meyenlerin partisi olarak CHP

  • 10.02.2018

Hedef Misak-ı Millî ama ‘light’ bir Misak-ı Millî...

  • 6.02.2018

‘Misak-ı Millî savaşı’ ihtimali var mı?

  • 3.02.2018

Savaştan haz duyan bir gazetecilik!

  • 30.01.2018

Dersimiz savaşta habercilik, öğretmenimiz Başbakan...

  • 26.01.2018

ABD’nin Afrin’deki muğlaklığı inşallah Kuveyt’tekiyle aynı soydan değildir

  • 24.01.2018

İktidar-gazeteci-okur ilişkisi ya da yalanda yaşamak

  • 21.01.2018

Duruşmalarda sanıkların ‘siz’ talebi üzerine...

  • 18.01.2018

Güç odağına o kadar yaklaşırsan, haberini yapamazsın

  • 12.01.2018

Ortak payda...

  • 9.02.2018

Bir bumerang olarak ByLock: İlk dalga geldi

  • 6.02.2018

Büyük ve tehlikeli bir cisim yaklaşıyor: Flynn’in Türkiye dosyası (3)

  • 3.02.2018

Büyük ve tehlikeli bir cisim yaklaşıyor: Flynn’in Türkiye dosyası (2)

  • 29.12.2017

Büyük ve tehlikeli bir cisim yaklaşıyor: Flynn’in Türkiye dosyası (1)

  • 26.12.2017

O dosyalar kapandı ama nasıl kapandı?

  • 24.12.2017

Ortak değerlerde buluşmak mı, ortak olmayan değerlere saygı mı?

  • 21.12.2017

Gizemli flash diskin etrafındaki toplu susma âyini

  • 19.12.2017

Ahmet Turan Alkan

  • 16.12.2017

‘Başarısız’ liderin istifasının istendiği bir cemaat yapılanması?

  • 13.12.2017

Muhalefet, 17-25’teki hatasını ‘Zarrab davası’nda da tekrarlıyor

  • 8.02.2017

‘Cemaat istisnailiği’ ya da ‘bana hak, sana değil...’

  • 5.02.2017

Gülen’e Cemaat içinden ‘istifa’ çağrısı...

  • 1.02.2017

Cemaat içinden, doğrudan Fethullah Gülen eleştirileri...

  • 29.11.2017

Bu suyun balığı...

  • 24.11.2017

Cunta’nın atama listeleri, tahliyeler ve şeytanın ‘sor’ dediği...

  • 21.11.2017

Anneme gazeteci olduğumu söylemeyin, o beni gazete bayii sanıyor...

  • 17.11.2017

AK Parti’nin Atatürk hamlesi: ‘Millîlik’ siyasetinin son sürümü

  • 15.11.2017

Yeni AKM: Muhafazakâr taban kızacak ama küsmeyecek...

  • 12.11.2017

‘Yargısal tuzaklar’ ve AK Parti

  • 7.01.2017

‘İltisaklı’ya veda zamanı mı?

  • 3.01.2017

“Büyükada ajanları” gazeteciliği: Ayrıntılı döküm...

  • 31.10.2017

Sol’un iktidar arzusunun zayıflığıyla 1 Mayıs 1977 arasındaki bağ...

  • 28.10.2017

Ataerkil bir öfke mi, rasyonel bir hesap mı?

  • 24.10.2017

En berbat sınavlarımızdan biriydi...

  • 20.10.2017

Ulusalcılar boşa kürek çekiyor: Tabandaki ‘Erdoğan nefreti’ seyreltilemez

  • 17.10.2017

HDP ve PKK’nın ‘referandum’daki ayrışmasının anlamı

  • 14.10.2017

Hadi bakalım: PKK ile AK Parti ‘referandum’da aynı çizgide

  • 10.10.2017

Bir ‘boğazına kadar siyaset’ kurbanı olarak Meltem Cumbul

ÖTV zammı ve ‘Hükümete yakın yazar’ olmanın zorlukları

‘Bazen muktedir olmanın hiçbir düzeyi size yetmez...’

  • 24.09.2017

Taştan putlar yıkılırken... Düşünceden putlar taşlaşırken...

  • 19.09.2017

‘Yerli ve millî’ tutmadı, çünkü...

  • 17.09.2017

Temel saflaşmanın ekseni ‘laiklik’ten ‘millîlik’e döndü mü?

  • 13.09.2017

‘Çoğunluk için çoğunluğa rağmen’ mi?

  • 9.02.2017

‘Çaresiz kaldığında Atatürk gibi düşün’ – Norveç atasözü...

  • 6.02.2017

Adil Öksüz’ün serbestçe uçtuğuna inanacak kadar uçmanın analizi...

  • 3.02.2017

‘Flashdisk’ sorularının öbür muhatapları ve kaçınılmaz spekülasyonlar

  • 30.08.2017

Gizemli flashdisk’te sorular ve muhataplar

  • 26.08.2017

Gizemli flashdisk’i sanki herkes unutmak istiyor gibi...

  • 23.08.2017

İnsanın insandan uzaklaşması ve giderek büyüyen hayvan sevgisi

  • 19.08.2017

ByLock’u bumeranga dönüştürecek tercihler ve hatalar

  • 16.08.2017

ByLock’un bir bumerang olarak portresi

  • 11.08.2017

‘İki Türkiye’den ‘Bir Türkiye’ye...

  • 8.02.2017

‘İki Türkiye’yi aşacak asgari demokrat zihniyet oluştu mu?

  • 6.02.2017

Fatih Terim: Türkiye’nin insan hali...

  • 1.02.2017

HDP, ‘doğru eylem’ çizgisinde kalabilecek mi?

  • 29.07.2017

Medya, ‘kaybedilen insanlar’da haber değeri bulamıyor!

  • 26.07.2017

Sevan Nişanyan’ın ‘acayip’ bir adam olarak portresi

  • 22.07.2017

E. Özkök’ün fantezileri bitmek bilmiyor: 28 Şubat da ‘FETÖ’ içinmiş!

  • 18.07.2017

2004’teki MGK kararı uygulansaydı 15 Temmuz olmazdı ama...

  • 15.07.2017

AK Parti MGK’nın 2004’teki Cemaat kararını neden uygulamamıştı?

  • 11.07.2017

Adalet Yürüyüşü laik nihilizmi bir kez daha seyreltirken...

  • 5.02.2017

Suriye Kürtlerine ‘dört cep’ten müdahale hâlâ devrede mi?

  • 27.06.2017

‘Âlet olma’ suçlamasının anavatanında ‘adalet yürüyüşü’

  • 24.06.2017

Celâdeti bol, şehâmeti kıt dış politika

  • 20.06.2017

İç muhalefete karşı sağ’daki ve sol’daki tahammülsüzlüğün ortak bir temeli

  • 16.05.2017

Yargıdaki ‘operasyonel eller’, iktidar ve iktidar basını

  • 13.06.2017

Katar küçük, hesap büyük...

  • 9.02.2017

AK Parti’nin sorunu: Şükrü Hanioğlu’nu takmamak!

  • 7.02.2017

Akar’ın cevaplarının akla getirdiği yeni sorular

  • 3.02.2017

Akar ve Fidan’ın işi şimdi daha da zor

  • 31.05.2017

Müslümanlar, Japonlar ve modern yaşam

  • 26.05.2017

Bugünün barışçılarının dünkü savaşçı hezeyanları

  • 23.05.2017

Misâk-ı Millî barışçısı Ertuğrul Bey’in seferberlik yılları

  • 19.05.2017

‘Trump ne diyecek’ beklentisi ve ideolojik pozisyonların uçuculuğu

  • 16.05.2017

‘Kürt koridoru’na ‘en az dört cep’ten müdahale...

  • 13.05.2017

Al Jazeera Turk, deliliğin ortasında sakin, dengeli bir adaydı...

  • 9.02.2017

AK Parti, “merkez sağ” olmaya mı hazırlanıyor?

  • 4.02.2017

İslamcılığın AK Parti’den tasfiyesi: Devlet, tartışmanın neresinde?

  • 3.02.2017

AK Parti’deki ‘İslamcılık’ tartışması

  • 28.04.2017

Krikor Zohrab, Hrant Dink ve 24 Nisan...

  • 25.04.2017

Yollar yetmiyor, ‘hizmet’ yetmiyor...

  • 21.04.2017

‘Fiil’e ve ‘söz’e odaklanan iddianameler arasındaki bariz inandırıcılık farkı

  • 18.04.2017

17-25’ten bugüne: ‘Yarım gerçek’le iktidar ve muhalefet siyaseti

  • 14.04.2017

Parodi gibi gerçekler hızla çoğalıyordu, birinciliği Cumhuriyet iddianamesine verdiler

  • 10.04.2017

Referandumda 60’a 40, 65’e 35 gibi oranlar mümkün mü?

  • 7.02.2017

‘FETÖ avı’nda av olmak...

  • 4.02.2017

Soru, ‘Gülencilerin hiç mi kabahati yok?’ değil ki...

  • 31.03.2017

TSK’da ilk kez iki farklı Atatürkçü blok

  • 28.03.2017

Alman istihbaratının çok şey söyleyen çıkışı...

  • 21.03.2017

İfade özgürlüğü ve dini hassasiyetler

  • 16.03.2017

Türkiye-Hollanda gerilimi hakkında su üstüne bir yazı

  • 14.03.2017

Kürt sorunu için İrlanda ve Filipinler dersleri

  • 9.02.2017

Eleştiriyi ‘ayıp’ hale getiren linç atmosferi

  • 7.02.2017

‘Karargâh rahatsız’ kıyametinin dört atlısı

  • 2.02.2017

‘Kardeşlik’le çözülemeyecek iki büyük sorun

  • 28.02.2017

‘Üst akıl’ söylemi tedavülden kalkarken...

  • 24.02.2017

Şimdi de muhafazakârların anti-Amerikancılığı ‘error’ veriyor

  • 21.02.2017

‘Hayır’ için ikna kampanyası kimi hedef almalı, kimi alıyor?

  • 17.02.2017

‘Evet’e çalışan ‘hayır’cılık...

  • 14.02.2017

Editoryal bağımsızlık: Fransa’da olan Türkiye’de neden olamıyor? (2)

  • 9.02.2017

Editoryal bağımsızlık: Fransa’da olan Türkiye’de neden olamıyor? (1)

  • 7.02.2017

Bildiğimiz milliyetçiliğin geri dönüşü ve yeni dünya savaşı ihtimali

  • 2.02.2017

Eleştiriye tahammül yoksa ‘seviyesizlik’ kaçınılmaz

  • 31.01.2017

Bir otoriterlik kaynağı olarak ‘dava’ siyaseti

  • 27.01.2017

İktidara yakın medyanın hali ve referandum...

  • 24.01.2017

10 yıl önce Dink’in bedeninin yanı sıra neyi vurmuşlardı?

  • 20.01.2017

AK Parti, 7 Haziran benzeri bir ihtara hazır olmalı

  • 17.01.2017

‘İktidar kaybı’ korkusu ve çatışmacı muhafazakârlık

  • 12.01.2017

Darbe komisyonu: ‘Yaşasın siyaset’ demiştim ama...

  • 10.01.2017

Nöbetleşe tahammülsüzlük, nöbetleşe zorbalık...

  • 8.02.2017

Alevi gençliği (2016): ‘Mazlum, mağdur, masum, kaygılı...’

  • 29.12.2016

Uğrunda ‘kendi ölülerimizi’ bile harcadığımız siyasi hırslarımız...

  • 27.12.2016

‘Kaos ortamını takiben ordu darbesi’ ihtimali (2)

  • 22.12.2016

‘Kaos ortamını takiben ordu darbesi’ ihtimali (1)

  • 20.12.2016

Modernliğe İslam ve İslamcılar da direnemedi

  • 16.12.2016

CHP’nin anlamadığı: Siyasi pazarlık ilkesizlik demek değildir

  • 13.12.2016

HDP, düştüğü yerden nasıl kalkar?

  • 9.02.2016

Sadece bedenlerimiz aynı gemide...

  • 6.02.2016

AK Parti ‘siyasetsiz seçmen’lerin davranış modelini unuttu mu?

  • 3.02.2016

Ahmet Türk’ün tutuklanması: ‘Yok artık’ duygusuna devasa bir katkı

  • 29.11.2016

Akar’ı ve Fidan’ı çağırmayan komisyon ‘araştırma’ sıfatını hak eder mi?

  • 25.11.2016

AK Parti, çok ağır bir hatanın eşiğinde

  • 22.11.2016

Seçimler, ‘cool’ tercihler, tercihini çarpıtanlar

  • 17.11.2016

Emre Taner’in tanıklığı: Zor zamanda konuşmak...

  • 15.11.2016

Gezi’den bu yana ‘amigo’ ve ‘düşman’ gazeteciliğin serüveni (1)

  • 10.11.2016

AK Parti’lilerin AK Parti’ye desteği mutlak mı?

  • 8.01.2016

Cumhuriyet operasyonu: Kendi ayağına bir kurşun daha...

  • 2.01.2016

‘Kumpas’ı Yalçın Akdoğan da düzeltti

  • 1.01.2016

‘Kumpas’tan, ‘Sapına kadar gerçekti’ye Ergenekon ve Balyoz (2)

  • 27.10.2016

‘Kumpas’tan, ‘Sapına kadar gerçekti’ye Ergenekon ve Balyoz (1)

  • 26.10.2016

‘Millîlik’ siyaseti, proje okullar ve Doğan grubu

  • 20.10.2016

15 Temmuz darbe komisyonu: Yaşasın siyaset

  • 18.10.2016

'Camilere bayrak’ iyi niyetli bir talep mi?

  • 15.10.2016

Barışın amacı adaleti tesis olsaydı, hangi savaş biterdi?

  • 11.10.2016

‘FETÖ’ de labirente giriyor: Susurluk gibi, Ergenekon gibi...

‘İkinci darbe... Pek yakında...’ Bu film kime yarar?

Bir davayı itibarsızlaştırmanın denenmiş, garantili yöntemi

  • 29.09.2016

‘Subliminal darbe mesajı’na ve başka tuhaf şeylere dair ‘faydacı’ bir yazı

  • 27.09.2016

‘Halka rağmen halk için’ci bir örgüt olarak PKK

  • 23.09.2016

Bir ‘rüzgâr eken fırtına biçer’ hikâyesi...

  • 20.09.2016

Demokrasinin amigosu

  • 16.09.2016

‘Subliminal darbe mesajı’na ve başka tuhaf şeylere dair ‘faydacı’ bir yazı

  • 13.09.2016

Kemalist subaylar sahnede: Bit pazarına nur yağıyor...

  • 8.02.2016

Teşkilatı mı cezalandıracaksınız, zihniyeti mi?

  • 7.02.2016

‘Öcalan endişesi’nin büyümesine neden izin veriliyor?

  • 2.02.2016

13 yıl sonra yine ‘haklı cinayet’, yine ‘anlamlı cinnet’

  • 30.08.2016

AK Parti-Cemaat ittifakı: Vur, fakat dinle (6 ve son)

  • 26.08.2016

AK Parti-Cemaat ittifakı: Vur, fakat dinle (5)

  • 23.08.2016

AK Parti-Cemaat ittifakı: Vur, fakat dinle (4)

  • 18.08.2016

AK Parti-Cemaat ittifakı: Vur, fakat dinle (3)

  • 16.08.2016

AK Parti-Cemaat ittifakı: Vur, fakat dinle (2)

  • 11.08.2016

AK Parti-Cemaat ittifakı: Vur, fakat dinle (1)

  • 9.02.2016

Ordu’da yeni düzen ve ‘istemezük’çü muhalefet

  • 5.02.2016

Belki de ‘akim kalmış bir darbe’den başka çare yoktu (3)

  • 2.02.2016

Belki de ‘akim kalmış bir darbe’den başka çare yoktu (2)

  • 29.07.2016

Belki de ‘akim kalmış bir darbe’den başka çare yoktu (1)

  • 26.07.2016

Naif bir yazı...

  • 22.07.2016

Artık kimse ‘Ne yani, asker kendi uçağını mı düşürecekti’ demesin!

  • 20.07.2016

Düşmansız yapamamak, düşmansız yapamayanlar...

  • 15.07.2016

AB, Kürt meselesi, vesayet ve ‘eski ezberler’

  • 12.07.2016

Savaşa dönüşmüş siyaset, medya, sosyal medya

  • 8.02.2016

‘Mış gibi’ sivilliğin serencamı

  • 5.02.2016

İzlanda tarzı direniş

  • 30.06.2016

‘Bağımsız İngiltere’de ve ‘Bağımsız Türkiye’de etnik sorun

  • 28.06.2016

‘Balyoz kumpasçıları’na neden ulaşılamıyor?

  • 24.06.2016

Bir ‘eğlence-oyalama’ aracı olarak ‘seri katil Atalay Filiz’ haberleri...

  • 22.06.2016

‘Hizmet ve yatırım’ vurgusu Kürtlerde neden tepki yaratıyor?

  • 17.06.2016

Anti-Amerikancılığın ‘error’ verdiği an: Sıra Kürt siyasetinde

  • 14.06.2016

Dijital oyunbozanların dokunulmazlığı

  • 9.02.2016

Hrant Dink sadece Alman Parlamentosu’na ‘size ne’ dememişti

  • 7.02.2016

Gezi için ‘Ataerkil siyasetin sonu’ demiştim ama...

  • 3.02.2016

Kılıçdaroğlu’nun ruh hali

  • 31.05.2016

Leninist dindarlığın sonu!

  • 26.05.2016

‘Daha fazlasını’ isteyip Kürtleri kızdırma sırası devlette...

  • 24.05.2016

Duygu Asena: Kadının adını koyan kadın (3)

  • 19.05.2016

Duygu Asena: Kadının adını koyan kadın (2)

  • 17.05.2016

Duygu Asena: Kadının adını koyan kadın (1)

  • 11.05.2016

Bir kısım medyaya geçmiş olsun!

  • 10.05.2016

Ankara garı katliamı bir ‘kırmızı pazartesi’ cinayeti miydi?

  • 6.02.2016

İçine gireceğim bir gayretin girizgahı olarak...

  • 3.02.2016

‘Millîlik’ de bir siyasettir ve her siyaset gibi tartışılabilir

  • 29.04.2016

Şimdi PKK ne yapar, devlet ne yapar?

  • 26.04.2016

Son tecrübe, Kürtlerin hiçbir zaman ayaklanmayacağını ima ediyorsa?

  • 22.04.2016

Balyoz (2010) ve ‘sol’ askeri darbe (1971) arasındaki benzerlikler

  • 19.04.2016

Herkesten önce sahibini vuran bileşim: Öfke artı çaresizlik

  • 15.04.2016

Darbe davalarına bugünden bakış (3)

  • 12.04.2016

Kendileri gidemeyen liderlerin hazin gidişleri

  • 10.04.2016

Darbe davalarına bugünden bakış (2)

  • 7.02.2016

Darbe davalarına bugünden bakış (1)

  • 5.02.2016

Öcalan’ın zamanı geldi mi?

  • 31.03.2016

‘Aşırı haklı’ların aşırı tahammülsüzlükleri hakkında...

  • 29.03.2016

Gazeteciliğimizin bir hastalığı: ‘Fiil’e değil ‘özne’ye odaklanmak

  • 25.03.2016

Can korkusu, başka her şeyi önemsizleştirirse ne olur?

  • 22.03.2016

‘Yüzde 50’nin nihilizme varan umutsuzluğu (2)

  • 15.03.2016

Yüzde 50’nin nihilizme varan umutsuzluğu (1)

  • 10.03.2016

‘Millîlik’ siyaseti ‘ilâhiyat’ haline gelirken...

  • 9.02.2016

Dolmabahçe’de masa yıkılmasaydı?

  • 3.02.2016

Kürtler artık devletten de PKK’dan da daha uzak

  • 1.02.2016

Hükümet, Sezer’in veto ettiği kararnameyi yeniden yayımladı

  • 25.02.2016

Selin Sayek Böke hadisesi ya da ‘Müslüman olmayan’ın tekinsizliği

  • 23.02.2016

‘Sıfır muhatap’çılık HDP’de de güçleniyor

  • 17.02.2016

‘Eski döneme benzeme’ yarışında medyanın notu çok yüksek

  • 16.02.2016

Arınç’ın eski ‘demir leblebi’ eleştirileri...

  • 14.02.2016

Arınç’ı ‘şimdi sevmeye’ ve ‘şimdi sevmemeye’ başlayanlar...

  • 9.02.2016

Kürt halkı neden ‘muhatap Kürt halkıdır’ı benimsemiyor

  • 4.02.2016

Yine o eski(miş) çözüm: ‘Muhatap Kürt halkı...’

  • 1.02.2016

AİHM’nin ‘Nokta’ kararındaki çok önemli ayrıntı

  • 28.01.2016

Temel saflaşmanın ekseni değişiyor: Laiklik yerine ‘millî’lik (3)

  • 25.01.2016

Temel saflaşmanın ekseni değişiyor: Laiklik yerine ‘millî’lik (2)

  • 23.01.2016

Temel saflaşmanın ekseni değişiyor: Laiklik yerine ‘millî’lik (1)

  • 20.01.2016

Fikir ayrılıkları neden arkadaşlıkları da bitiriyor?

  • 13.01.2016

Mahçupyan’a taarruz: Perdenin önü, arkası

  • 12.01.2016

21. yüzyılın küresel ittifakı: ‘Hayat tarzı...’

  • 7.02.2016

Söz mühendisliğiyle muhalefet: Taze örnek

  • 5.02.2016

ODTÜ’deki mescit tartışması: Başka hayatlar ve otoriter sekülerlik

  • 2.02.2016

Hendeklerin Kürtleri PKK’dan uzaklaştırma ihtimali var mı?

  • 28.12.2015

Sonradan “özcü” olanların muhalefeti

  • 24.12.2015

Dink cinayeti: Anlama kılavuzu gibi iddianame (2)

  • 18.12.2015

Dink cinayeti: Anlama kılavuzu gibi iddianame (1)

  • 17.12.2015

Savcı da ‘kolektif cinayet’ dedi

  • 13.12.2015

‘Kardeşlik’ vurgusu Kürtlerde neden sinirlilik yaratıyor?

  • 10.12.2015

'Girdik’, ‘vurduk’ gazeteciliği el değiştirdi

  • 1.02.2015

Gazetecilik sır ifşa etme mesleğidir

  • 29.11.2015

‘Faili meçhul’lerle hesaplaşamadık

  • 18.11.2015

Günümüz medyası: Kolektif suç ürünü

  • 30.10.2015

Dink soruşturmasında son gözaltıların anlamı ne?

  • 11.10.2015

Savaşa dönüşmüş siyaset, medya, sosyal medya

Baykal'ın sahneye dönüşü

  • 28.06.2015

Karayılan ne demiş oldu?

  • 19.06.2015

Türkiye'nin 'imkânsız' koalisyonları

  • 11.06.2015

'Balyoz'un davası ve hakikati

  • 2.04.2015

Erdoğan, süreçleri neden böyle yönetiyor?

  • 13.03.2015

Yalan temelli propagandanın işleyiş ilkeleri

  • 10.03.2015

Hrant Dink cinayeti soruşturmasında sıra Engin Dinç'te

  • 8.03.2015

HDP'nin oyları şaşırtıcı yükseklikte olabilir

  • 13.02.2015

Paris saldırısının dayattığı tartışma

  • 16.01.2015

Yalman’dan Özkök’e: Lütfen konuşun

  • 3.01.2015

Erdoğan, Başbuğ’a neden inanmamıştı?

  • 31.12.2014

Yılmazer de Engin Dinç’i işaret ediyor

  • 23.12.2014

İstanbul’dan Trabzon ve Ankara’ya ağır suçlama

  • 21.12.2014

Dink cinayetinin istihbaratçıları ne dediler?

  • 19.12.2014

Balyoz: Darbe mi? Kumpas mı? - 7

  • 28.11.2014

Balyoz: Darbe mi, kumpas mı? - 6

  • 25.11.2014

Balyoz: Darbe mi, kumpas mı? – 5

  • 24.11.2014

Balyoz: Darbe mi, kumpas mı? - 4

  • 22.11.2014

Balyoz: Darbe mi, kumpas mı? - 3

  • 21.11.2014

Balyoz: Darbe mi? Kumpas mı? - 2

  • 19.11.2014

Balyoz: Darbe mi, kumpas mı? 1

  • 18.11.2014

Bugün hangi ‘mümkün çözüm’ü ıskalıyoruz?

  • 22.10.2014

Pişkin'in intiharı ve medya...

  • 19.10.2014

IŞİD ve 21. yüzyılın 'kurtuluş' ideolojisi

  • 16.09.2014

Darbe delilleri ne kadar güçlü?

  • 6.09.2014

Liderlerden akla ve kalbe zarar sözler

  • 8.08.2014

Hrant Dink '23,5 Nisan taziyesi'ne hiç şaşırmazdı

  • 10.05.2014

Cemaat ile hesaplaşmada hükümet-Ergenekon işbirliği muhtemel

  • 24.04.2014

Tanıklığa çağrılırsam, söyleyeceklerim...

  • 6.02.2014

Hürriyet’le uğraşmanın tadı...

  • 4.02.2014

"Göbeğini kaşıyanlar"ın en güzel günleri...

  • 2.02.2014

5 No’lu hard disk ‘yeniden yargılama’yı sağlar mı?

  • 31.01.2014

Başbakan vurdukça Sarıgül keyifleniyor!

  • 30.01.2014

Mahkeme TÜBİTAK raporuna ne diyecek?

  • 28.01.2014

Aziz Yıldırım / İlan edildiği anda biten Sezar’lık!

  • 27.01.2014

Yeniden yargılama ve 11 No’lu CD -3-

  • 25.01.2014

Sevan Nişanyan / Akıl, enerji, öfke, tutku…

  • 24.01.2014

Yeniden yargılama ve 11 No’lu CD -2-

  • 23.01.2014

Yeniden yargılama ve 11 No’lu CD

  • 21.01.2014

Medya cinayeti nasıl örgütledi?

  • 20.01.2014

Sulu gözlü bir çocuk, pervasız bir ihtiyar...

  • 18.01.2014

Dürüst olun; derdiniz yolsuzluk değil, ‘kimlik…’

  • 17.01.2014

Özerklik Şartı: Çekinceleri kaldırmanın tam zamanı...

  • 16.01.2014

Gezi’deki ‘gizlenmiş’ kararı hatırlamanın vakti...

  • 14.01.2014

AK Parti’nin yeni ittifak arayışları ve Kürt siyaseti -2-

  • 11.01.2014

Anti-Amerikancılığın ‘error’ verdiği anlar(4)

  • 11.01.2014

AK Parti’nin yeni ittifak arayışları ve Kürt siyaseti

  • 9.01.2014

AK Parti’nin yeni ittifak arayışları ve Kürt siyaseti

  • 9.01.2014

"Eski rejim"le ittifak mı?

  • 7.01.2014

HSYK seçimlerinde ne olmuştu?

  • 4.01.2014

Anti-Amerikancılığın ‘error’ verdiği anlar(3)

  • 4.01.2014

Efkan Âlâ

  • 2.01.2014

Askerî vesayetle mücadeleyi yem etmeyin!

  • 31.12.2013

Roboski, siyaset, toplum...

  • 28.12.2013

Anti-Amerikancılığın ‘error’ verdiği anlar(2)

  • 27.12.2013

Doğru, ‘millet meseleyi anladı’ ama...

  • 26.12.2013

O bildirinin önerdiği rejim, seçimle kurulamaz...

  • 24.12.2013

Anti-Amerikancılığın ‘error’ verdiği anlar (1)

  • 23.12.2013

Siyaseti savunmak...

  • 21.12.2013

İktidar duygusu kardeşlik duygusunu yener!

  • 19.12.2013

CHP’nin ulusalcılarının ‘sandığa veda’ bildirisi...

  • 17.12.2013

CHP beni mahcup etti, memnunum...

  • 14.12.2013

Böyle bir mugalata, görülmemiştir...

  • 12.12.2013

Taraf’ın haberciliği ve Baransu’ya ‘casusluk’ suçlaması

  • 10.12.2013

AK Parti, Cemaat ve temel içgüdü (iktidar)

  • 9.02.2013

Dink cinayeti fâil-i müşterek bir cinayettir...

  • 7.12.2013

"Ergenekon’un öteki yüzü" ya da Fırat’ın ötesi...

  • 5.12.2013

Fatih Terim / Elitlerin takımında ‘taşralı’ olmak…

  • 4.12.2013

MGK’nın 2004’teki ‘Cemaat’ kararının anlamı -3-

  • 3.12.2013

MGK’nın 2004’teki ‘Cemaat’ kararının anlamı -2-

  • 1.12.2013

MGK’nın 2004’teki ‘Cemaat’ kararının anlamı -1-

  • 30.11.2013

Bu seçimde Selim Türkhan’ı kim ‘tavlayacak’

  • 29.11.2013

‘Devlet sırları’nı okuyan hâkimlerin ruh halleri?

  • 28.11.2013

Sağlam bir demokrasi ölçüsü: Çok ve çoğul tercih imkânı

  • 26.11.2013

Hükümet, Diyarbakır sonrasında doğru yolda...

  • 23.11.2013

Selim Türkhan ‘kültürel Atatürkçü’ mü?

  • 22.11.2013

‘İşkenceye müebbet’in haber değeri bu kadar mı?

  • 21.11.2013

Dağdan onurlu iniş…

  • 20.11.2013

‘Başka hayatlar’ ve muhafazakârlık -2-

  • 19.11.2013

‘Başka hayatlar’ ve muhafazakârlık...

  • 16.11.2013

Bülent Arınç’ı ‘şimdi sevmeye’ ve ‘şimdi sevmemeye’ başlayanlar...

  • 14.11.2013

İşte bizim fırtınalar kopartan ‘domain’ hikâyemiz…

  • 13.11.2013

‘Cumhuriyet değerleri’, ‘muhafazakâr değerler’, güme giden değerler

  • 12.11.2013

Sarıgül’ün kitabı

  • 11.11.2013

İtirazcılar haklı fakat pek azı tutarlı

  • 9.11.2013

Bu ‘muhafazakâr sorumluluk’ algısıyla iç barış ‘muhafaza’ edilemez!

  • 7.11.2013

Varsayımdan haber olmaz!

  • 5.11.2013

"Kitleler"i eleştirebilmek!

  • 2.11.2013

CHP başka türlü davranamazdı

  • 31.10.2013

Ben o Hürriyet okurlarını çok iyi bilirim

  • 29.10.2013

CHP’nin büyük çaresizliği -2-

  • 26.10.2013

Denizcilerdeki “karacı alerjisi” Balyoz’la başlamadı -2-

  • 24.10.2013

Ne amigoluk, ne düşmanlık... İhtiyacımız eleştirel gazetecilik...

  • 23.10.2013

Denizcilerdeki “karacı alerjisi” Balyoz’la başlamadı

  • 22.10.2013

CHP’nin büyük çaresizliği...

  • 19.10.2013

Siyasetçilerin özel hayat beyanları...

  • 17.10.2013

‘Söz’ün bıktırıcı tekrarı şiddet etkisi üretir

  • 15.10.2013

Hayal kurabilirsiniz plan yapamazsınız!

  • 12.10.2013

“İktidarda düşman var”ın kısa tarihi…

  • 10.10.2013

Kendi gayretlerinin semeresine neden küsüyorlar?

  • 8.10.2013

Kendi gayretinin başarısına küsmek!

  • 5.10.2013

Hrant'ın ruhunu şenlendirecek girişim: Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler konferansı

  • 5.10.2013

Paket diyor ki: ‘Refah’ ve ‘kardeşlik’ yetmiyor!

  • 3.10.2013

Bir “kurtuluş” ideolojiniz varsa...

  • 1.10.2013

Ergenekon, Aleviler ve muhafazakâr basın -2-

  • 28.09.2013

Ergenekon, Aleviler ve muhafazakâr basın (1)

  • 26.09.2013

Ulusalcılığın karşılıksız Milli Görüş aşkı -2-

  • 24.09.2013

Ulusalcılığın karşılıksız Millî Görüş aşkı

  • 21.09.2013

Mısır’da Doğu Silahçıoğlu modeli...

  • 20.09.2013

Türkiye’de yazıyorum, evet!

  • 18.09.2013

'Ergenekon'u da aşan yapı' ve Dink cinayeti

  • 13.09.2013

Kürt sorunu: Şu anda hangi mümkün çözümü ıskalıyoruz?

  • 6.09.2013

Ali İsmail Korkmaz'ı ölüme götüren şiddeti izlerken...

  • 29.08.2013

Başbuğ'un avukatının söylemediklerime verdiği cevaplar üstüne...

  • 24.08.2013

Dava cinayetlerle ilgilenmedi ve ben yanıldım...

  • 22.08.2013

Bilgiyle konuşmak isteyenler için İlker Başbuğ dosyası

  • 20.08.2013

Teşkilat yaralı, zihniyet berdevam...

  • 17.08.2013

Mısır, Türkiye ve 'hayat tarzı' ittifakının küreselleşmesi

  • 16.08.2013

Ergenekon, intikamcılık, cezasızlık...

  • 14.08.2013

Can Paker kitabı bazılarını neden gerdi?

  • 5.08.2013

Yeni '4. kuvvet' sosyal medya, yeni 'sandık' meydanlar mı?

  • 3.08.2013

Öncelikle kimi eleştirmeli, öncelikle kimin hakkını savunmalı?

  • 31.07.2013

Alevilerin duymak istediği şey kardeşlik ve sevgi değil, eşitlik ve saygı...

  • 25.07.2013

Zor zanaat: Aşırı kutuplaşmış toplumlarda gazetecilik...

  • 23.07.2013

Muhafazakârlar da gazete değil 'mücadele bülteni' istiyor

  • 17.07.2013

Gazetecilik kuşku mesleğidir...

  • 12.07.2013

Yine de soracağım: Taksim Dayanışması'na çıplak sorular

  • 9.07.2013

Darbe tartışmasında 'ama'yı cümlenin neresine koydun?

  • 7.07.2013

AK Parti'nin lügatinden silmesi gereken sözcük: Kandırılıyorsunuz...

  • 2.07.2013

Selden geriye kalacak kum: Yoğunlaşmış laik nihilizm!

  • 25.06.2013

Barometremin, kızımın kararı: Sokaktan çekiliyorum...

  • 18.06.2013

Lütfen Başbakan'a Doğu Silahçıoğlu'nun o makalesini hatırlatın!

  • 13.06.2013

'Korkak liboş, şimdi mi cesaret buldun eleştirmeye' diyenlere cevap

  • 7.06.2013

Ataerkil siyasetin sonu...

  • 6.06.2013

Taraf tartışmasında turnusol sorusu: Neşe Düzel göreve “normal yollarla” gelseydi?

  • 10.05.2013

Fazıl Say’da da ‘fiil’e odaklanamadık

  • 27.04.2013

‘PKK Türkiye’nin partisidir...’

  • 23.04.2013

CHP tabanı: Dili başka, kalbi başka mı söylüyor

  • 19.04.2013

Hemderd olmak fakat bunun farkında olmamak

  • 16.04.2013

CHP’nin büyük çaresizliği (2)

  • 12.04.2013

CHP’nin büyük çaresizliği

  • 9.04.2013

Başbakan yarın ‘kestik’ dese...

  • 8.04.2013

Müslümanlar, Kürtler, ve aydınların ‘telaşı’ (2)

  • 2.04.2013

Müslümanlar, Kürtler ve aydınların ‘telaşı’

  • 29.03.2013

Basın özgürlüğü kavgamızın inandırıcılık sorunu

  • 26.03.2013

Öcalan’ın büyük dönüşümü ve sol...

  • 22.03.2013

Çözüm sürecinde iyimserlik, kötümserlik, karamsarlık..

  • 19.03.2013

‘Milliyet olayı’nda iktidar, patron ve gazeteciler

  • 12.03.2013

‘Milli’ habercilik...

  • 8.03.2013

Emekli askerler sorunumuz

  • 5.03.2013

Bu mektubu Dani Rodrik’e ithaf ediyorum

  • 1.03.2013

‘Büyük af’ neden ‘büyük barış’ı sağlamaz

  • 26.02.2013

E. Özkök’ün ‘Türk hassasiyeti’ndeki sorumluluğu

  • 22.02.2013

‘Büyük af’, ‘büyük barış’ı sağlar mı

  • 19.02.2013

Büyük af, büyük barış...

  • 15.02.2013

Dağdan onurlu iniş...

  • 12.02.2013

Kadınların çalışması ve erkek şiddeti...

  • 8.02.2013

‘İnsansız Kapitalizm, İnsanlı Toplum’

  • 1.02.2013

CHP yarılınca, yarımlar ne olacak

  • 29.01.2013

Diyarbakırlı Ermeniler bize ne anlatıyor

  • 25.01.2013

‘Olduğu gibi’ bir insan ve gazeteci...

  • 22.01.2013

2015’e ayarlı ‘Ermenileri ürkütme’ operasyonu

  • 18.01.2013

Balyoz’da gerekçeli karar (2) ‘Zamanlama çelişkileri’ne atıf yok

  • 15.01.2013

Balyoz’da gerekçeli karar (1) Bir bumerang olarak ‘abartı’ gazeteciliği

  • 11.01.2013

‘Kitlesel eylem’ deyince akan sular durmalı mı

  • 8.01.2013

Öcalansız olmayacağı anlaşıldı ama...

  • 4.01.2013

Az kullanılmış gazetecilik...

  • 1.01.2013

Şerafettin Elçi için...

  • 28.12.2012

Mumcu cinayetinde Hürriyet...

  • 25.12.2012

Kışlalı cinayetinde Hürriyet...

  • 21.12.2012

Hablemitoğlu cinayetinde Hürriyet

  • 18.12.2012

Dosyalar yeniden açılırken Hürriyet’e dost uyarısı (1)

  • 14.12.2012

Nihat Ömeroğlu’na açık mektup

  • 11.12.2012

Ombudsman’ın vicdani ve ideolojik defoları...

  • 7.12.2012

Eclipse Maslak yöneticilerine mektup

  • 4.12.2012

Uludere’deki ‘hakaret’in filmi...

  • 30.11.2012

Mumcu’nun cenaze törenine tekrar bakmak...

  • 27.11.2012

Güldal Mumcu, Bilge Emeç, Rahşan Ecevit...

  • 23.11.2012

‘Mumcu’nun katili’ hâlâ mı ‘Ortaçağ karanlığı’

  • 20.11.2012

Başbakan’ın ‘ziyade özgüven’ sorunu

  • 16.11.2012

Darbe endüstrisinin ‘sivil’leştirilmesi: İnşa sürüyor...

  • 13.11.2012

Artık Taraf’ı eleştirmeye elim varmıyor

  • 9.11.2012

Gazeteme eleştiriler (2)

  • 6.11.2012

Gazeteme eleştiriler (1)

  • 2.11.2012

‘Balyoz’ avukatı, davayı ve babasını anlatıyor

  • 30.10.2012

Örnek, Balyoz’da olmayabilir mi?

  • 26.10.2012

Balyoz’a işaret eden başka bilgiler

  • 23.10.2012

‘Balyoz’ kararları tartışması (6) Darbe Günlükleri’nde ‘Balyoz’ sesleri...

  • 19.10.2012

Muhalif gazetecilik, eleştirel gazetecilik...

  • 16.10.2012

Tartışmaya devam...

  • 12.10.2012

‘Balyoz’ kararları tartışması (4) Darbe Günlükleri’nde ‘Balyoz’ neden yok? Yok mu?

  • 9.10.2012

‘Balyoz’ kararları tartışması (3)

  • 5.10.2012

‘Balyoz’ kararları tartışması (2)

  • 2.10.2012

‘Balyoz’ kararları tartışması (1)

  • 28.09.2012

Balyoz kararı ‘laik nihilizm’i arttıracak

  • 25.09.2012

Başbakan 2027’de ne anlatacak (2)

  • 21.09.2012

Başbakan’ın sır kitabının muhtemel ‘flaş’ı...

  • 18.09.2012

Tekinsiz 2015’e doğru, üstelik Hrant Dink’siz...

  • 14.09.2012

Doğan Akın, ‘T24’ ve editoryal bağımsızlık

  • 11.09.2012

Gönüllü kökten-Amerikancı

  • 7.09.2012

Barış, zafer, Roni ve ben...

  • 4.09.2012

O günlerde hepsi ‘Ortadoğu’ya dalalım”cıydı...

  • 31.08.2012

E. Özkök’ün ‘Ortadoğu’ya dalalım’ günleri...

  • 28.08.2012

PKK’da olmayan şey: şehâmet...

  • 24.08.2012

‘Barış, savaştığınla işbirliği yapmaktır...’

  • 21.08.2012

Ulusalcılığın ‘sivil’ kanadının anti-Amerikancılığı...

  • 17.08.2012

‘Davalar 1 Mart tezkeresinin rövanşı’ masalı üstüne...

  • 14.08.2012

Türkiye’de yaşayan simonlar ve işkence

  • 10.08.2012

Özkök’e karşı etekte hangi taşlar var

  • 7.08.2012

Kürtler ‘vatandaş’ olabilirler ama Kürt olamazlar!

  • 3.08.2012

Levent Kırca: Karakteri kaderini belirledi

  • 31.07.2012

Silivri’ye Diyarbakır’dan bakmak...

  • 27.07.2012

Ergenekon Mahkemesi tanıklığım

  • 24.07.2012

Ensarioğlu ve PKK realitesi...

  • 20.07.2012

“Yeni Millî Görüş”ün başbakanı mı?

  • 17.07.2012

‘Bilimsel...’

  • 13.07.2012

Darbe davalarında kamuoyu algısı

  • 10.07.2012

LEYLA ZANA

  • 6.07.2012

Norayr Şahinyan’ın dokunaklı yolculuğu

  • 3.07.2012

‘Oda TV’ davası ve TÜBİTAK raporu

  • 29.06.2012

Savaşa meyyali vallahi sevmekten!

  • 26.06.2012

Kürt sorununda ‘taze acı mühendisliği’nin sonu

  • 22.06.2012

Misyoner ‘tehdidi’, MGK, MİT, Ergenekon (2)

  • 19.06.2012

Misyoner ‘tehdidi’, MGK, MİT, Ergenekon (1)

  • 15.06.2012

‘Kürtaj’ ve ‘mescit’ farklı meseleler...

  • 12.06.2012

1994’ten 2012’ye Erdoğan (2) (2012: ‘Ben her şeyden sorumluyum’)

  • 8.06.2012

1994’ten 2012’ye Erdoğan (1) (1994: ‘Ben bu şehrin imamıyım’)

  • 5.06.2012

İlahi Bursalı, ilahi Arcayürek!

  • 1.06.2012

Rahim Bey’i hak etmemişiz...

  • 29.05.2012

Kürşat’la polemik!

  • 25.05.2012

Devlette ve medyada gayrımüslim algısı

  • 22.05.2012

Taraf, ‘olayın tartışılmasının tarafı’ olamadı

  • 18.05.2012

Bir şiddet kaynağı olarak ‘aşırı haklılık’ duygusu

  • 15.05.2012

Balyoz çelişkileri: Bir ihtimal daha var (4)

  • 20.04.2012

Balyoz çelişkileri: Bir ihtimal daha var (3)

  • 17.04.2012

İstanbul çok kirli Izmir’e taşınalım -

  • 16.04.2012

Balyoz çelişkileri: Bir ihtimal daha var (2)

  • 13.04.2012

Balyoz çelişkileri: Bir ihtimal daha var (1)

  • 10.04.2012

12 Eylül davası ve AK Parti’ye muhalefet

  • 6.04.2012

Davalar ‘hükümete rağmen’ mi açıldı? (2)

  • 3.04.2012

Davalar ‘hükümete rağmen’ mi açıldı? (1)

  • 30.03.2012

Yeni Kürt planı: Sıfır muhatap!

  • 27.03.2012

‘Davalardan zamanla soğuduk’ yalanı üzerine (2)

  • 23.03.2012

‘Davalardan zamanla soğuduk’ yalanı üzerine... (1)

  • 20.03.2012

Aleviler işte bu nedenle ‘Kemalist...’

  • 16.03.2012

‘Taraf’, o haberi yayımlamasaydı?

  • 13.03.2012

Medya bu 28 Şubat’ta neden coştu? (2)

  • 9.03.2012

Medya bu 28 Şubat’ta neden coştu? (1)

  • 6.03.2012

Hrant, Sevag, Taksim...

  • 2.03.2012

Darbe suçunu, tecavüz suçu gibi görmedikçe...

  • 28.02.2012

MGK kararı (2004): ‘Cemaat’in takibine...

  • 24.02.2012

Sevag’ın ölümü bir Ergenekon eylemi olabilir mi

  • 21.02.2012

‘Hrant’ın Müslüman Arkadaşları’

  • 17.02.2012

Korku salan, korkusuzca yaşayamaz...

  • 14.02.2012

Temelkuran’ın ‘The Guardian’daki makalesi

  • 10.02.2012

‘Korkan Türk gazeteciler’in cesur manipülasyonları

  • 7.02.2012

Hükümetin Hrant’a vicdan borcu

  • 3.02.2012

Bak ‘Hürriyet’, neler çıktı!

  • 31.01.2012

Ermeniler neden 1915’e ‘takılıp kaldı...’ (3)

  • 27.01.2012

Dink davası: Hükümete bu bilgileri kim veriyor

  • 24.01.2012

Ermeniler neden 1915’e ‘takılıp kaldı...’ (2)

  • 20.01.2012

Generalden utanın!

  • 17.01.2012

Sol’un yap(a)madığını yapan iddianame

  • 13.01.2012

Başbuğ da savunmasını kamuoyuna yaptı

  • 10.01.2012

‘Merkez’in yeni filmi: Yasla başını omzuma...

  • 6.01.2012

Devletin ‘dördüncü kuvvet’i...

  • 3.01.2012

Rojin: Samimiyetin, dobralığın neşeli gücü...

  • 30.12.2011

Ermeniler neden 1915’e ‘takılıp kaldı...’

  • 27.12.2011

CHP’liler yeniden ümitsizleşirken...

  • 23.12.2011

Cumhuriyet’in demokrasisiz olması kaçınılmaz mıydı

  • 20.12.2011

Erdoğan, davaların sönümlendirilmesine ‘tamam’ der mi

  • 16.12.2011

‘Bu çağda Kürtler ve Aleviler nasıl oluyor da...’

  • 13.12.2011

AKP neden kazanır, CHP neden kaybeder (2)

  • 9.12.2011

AKP neden kazanır, CHP neden kaybeder (1)

  • 6.12.2011

Bir gazetecilik zilleti: Gönüllü dezenformasyon

  • 2.12.2011

‘Sarıkız’ nihayet mahkemede...

  • 29.11.2011

Editoryal bağımsızlık ve ‘Nokta’ tecrübesi

  • 25.11.2011

Lafla ‘editoryal bağımsızlık’ gemisi yürümez (2)

  • 22.11.2011

Lafla ‘editoryal bağımsızlık’ gemisi yürümez (3)

  • 18.11.2011

Lafla ‘editoryal bağımsızlık’ gemisi yürümez (2)

  • 15.11.2011

Lafla ‘editoryal bağımsızlık’ gemisi yürümez (1)

  • 11.11.2011

Büşra Ersanlı, ‘Bugün’, ‘Samanyolu’

  • 4.11.2011

‘Hedef gösterdin!’ terörü...

  • 1.11.2011

Nefret-intikam karşıtlığı ‘çapaksız’ olmalı

  • 28.10.2011

Eyvah! ‘Zerdüştlük’ Şefkat Tepesi’nde

  • 25.10.2011

Doğru, PKK ‘bensiz olmaz’ diyor da...

  • 21.10.2011

Hasan Cemal

  • 18.10.2011

Fatih Altaylı: Post-modern ‘delikanlı’...

  • 14.10.2011

Karayılan’ın mektubu

  • 11.10.2011

AA, DHA ve İHA’ya ‘otopsi’ soruları

  • 4.10.2011

Neden ‘Tahrir’ olmadı da ‘terör’ oldu

  • 30.09.2011

OdaTV iddianamesi (3)

  • 27.09.2011

‘OdaTV’ iddianamesi (2)

  • 23.09.2011

‘OdaTV’ iddianamesi (1)

  • 20.09.2011

Sayın Başbakan, Hrant sizden daha fazlasını umardı

  • 16.09.2011

‘Soyun öyleyse, dövüşeceğiz’in meşruiyeti ve sınırları

  • 13.09.2011

Savunduğum savcının savunması beni yalanladı

  • 9.09.2011

Deniz Feneri savcıları hadisesi

  • 6.09.2011

İktidar kaybı, erkekler ve laikler...

  • 2.09.2011

Okurlar ‘eğlenceli’ başlıklara ne diyor

  • 30.08.2011

Çatışma gazeteciliği hangi haberleri sevmez

  • 26.08.2011

İş, aş, bomba...

  • 23.08.2011

‘Şiddete son verecek şiddet...’

  • 19.08.2011

Taraf’ın ‘eğlenceli’ başlıklarından memnun muyuz

  • 16.08.2011

Teoman beni mahcup etti, memnunum...

  • 12.08.2011

Masasız barış, Öcalan’sız masa olmaz (3)

  • 9.08.2011

Masasız barış, Öcalan’sız masa olmaz (2)

  • 5.08.2011

Masasız barış, Öcalan’sız masa olmaz (1)

  • 2.08.2011

Davalardaki ‘çözülme’ emareleri

  • 29.07.2011

Gazeteciliğimizin otopsi raporu

  • 26.07.2011

Diyelim ki PKK’yı bire kadar kırdınız...

  • 22.07.2011

Gazetecilik ve öfke...

  • 19.07.2011

Tarihimizin ‘özgürlükçü’ özgürlük karşıtı eylemleri...

  • 15.07.2011

Darbe Günlükleri’nde Tolon’un Balyoz ikrarı

  • 12.07.2011

‘Yüzde 20’ seçimden ümidini kesti mi

  • 8.07.2011

Aytaç Yalman’ın ‘kararsızlığı’na methiye

  • 6.07.2011

Zohrab’ın aynasında 100 yıl öncemiz ve bugünümüz

  • 1.07.2011

En kötü ‘paralel’ performans ‘Star’dan...

  • 28.06.2011

Paralel merkez medyanın ‘partner’ sorunu

  • 24.06.2011

Paralel merkez medya ve ‘mikro’ meseleler

  • 17.06.2011

Yüzde 39

  • 31.05.2011

Susamam, çünkü Ergenekon benim de davam...

  • 27.05.2011

Dink davası: Trabzon soruşturulmazsa, olmaz!

  • 24.05.2011

Çerkeslerin sesini duyan var mı

  • 17.05.2011

El Kaide’nin İstanbul eylemleri ‘Balyoz’ işi miydi

  • 13.05.2011

‘Benim Kürt kardeşlerim’in asıl sorunu...

  • 10.05.2011

Aynı MİT’çi: Dink’e ‘sus’, Dalan’a ‘kaç...’

  • 6.05.2011

Parlamenter Balbay’ın ‘sivil’ alerjisi

  • 3.05.2011

Düzeltiyorum: Ergenekon çalışıyor, ama... Yazdır

  • 29.04.2011

Ergenekon çalışıyor!

  • 26.04.2011

SD, MH, MÖ, ÖÖ...

  • 22.04.2011

İlk ‘zenci’ Merkez Bankası Başkanı

  • 19.04.2011

Haberal’ın ‘sağcılığı’ sorun, ‘darbeciliği’ değil

  • 15.04.2011

Sivil itaatsizlik herkesi neden gerdi

  • 12.04.2011

Diyarbakır ‘Tahrir’i geldi işte...

  • 8.04.2011

2003-2007’deki anti-misyoner kampanya

  • 5.04.2011

Savunmalar mahkemeden çok kamuoyuna...

  • 1.04.2011

Korkmuyorsunuz, nefret ediyorsunuz (4)

  • 25.03.2011

Korkmuyorsunuz, nefret ediyorsunuz (3)

  • 22.03.2011

Korkmuyorsunuz, nefret ediyorsunuz (2)

  • 18.03.2011

Darbe Günlükleri: Tepkiler... Yazdır

  • 11.03.2011

Zor yazı: Dört yıl sonra Darbe Günlükleri

  • 8.03.2011

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums