Dink cinayeti fâil-i müşterek bir cinayettir...

  • 7.12.2013 00:00

  Dink cinayetinin kilit isimlerinden Erhan Tuncel ifade değiştirdi, jandarmayı suçlamaktan vazgeçip polisi işaret etti. Tuncel, cinayet sırasında ve sonrasında çok önemli  konumlarda bulunan ve baştan beri “Cemaatçi” oldukları ileri sürülen iki polis müdürünün ismini verdi, onları cinayeti örgütlemekle suçladı. Bu isimler, cinayet sırasında Trabzon Emniyet Müdürü, sonrasında Emniyet İstihbarat Genel Müdürü olan Ramazan Akyürek ile cinayet sırasında İstanbul İstihbarat Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer’di.

Aslında Tuncel, “şebeke” dediği polislerin arasında cinayet sırasında İstihbarat Genel Müdürü olan Sabri Uzun’u da saymıştı ve bu isim, Akyürek ile Yılmazer’in suçsuzluğunu savunan çevreler tarafından Tuncel’in yeni ifadesinin “tutarsızlığının” bir göstergesi olarak kullanıldı.
Gerçekten de, Uzun’un, Emniyet içinde Akyürek ve Yılmazer’in dahil olduğu grupla “kanlı-bıçaklı” olduğu herkesin malûmu... Dolayısıyla, Tuncel’in ifadesini bu noktadan kalkarak “tutarsız” ve “ölü doğmuş” ilan etmek ilk anda makul görünüyor.
***
İşte tam bu noktada, Türkiye’den Melik Duvaklı takdir edilecek bir gazetecilik refleksi gösterip, keyfiyeti Sabri Uzun’a sormuş... Aldığı cevap ilginç: “Erhan Tuncel beni suçlamakta haklı...”
Fakat haberin gövdesini okuduğumuzda Uzun’un bambaşka bir şey söylediğini anlıyoruz:
“Erhan Tuncel'in bu beyanatı çok doğru. Beni suçlaması da doğru. Erhan Tuncel'in 27.2.2006 tarihinde İstihbarat Daire Başkanlığına gelen raporunda Hrant Dink'in vurulacağı, silahın nerden alınacağı, bunların kafaya koydukları eylemi mutlaka yapacakları yazılıydı. (...) Bu rapor benden gizlendi. Ben daire başkanı mıyım o tarihte. Bu rapordan sonra Hrant Dink vuruldu. Mahkeme çağırıp bana ‘sen bu raporu niye gizledin’ diye sormuyor. Şimdi bunların hepsinin benim bilgim dahilinde olduğunu düşünen Erhan Tuncel, 'bunun gereğini yapmayan Sabri Uzun suçludur' diyor. Çok doğru söylüyor.“
Sabri Uzun’un sözleri, Erhan Tuncel’in yeni ifadesindeki “çelişki”yi izale ediyor ama, Tuncel’in, ifadesini neden şimdi değiştirdiğine dair ortaya atılan soruları geçersizleştirmiyor.
Üzerinde en fazla durulan argüman şöyle:
Hükümet ve Cemaat’in arasında bir sorunun olmadığı siyasi koşullarda Erhan Tuncel polisi koruyup jandarmayı suçlamayı kendi savunma taktiği açısından daha uygun buldu... Şimdi ise, polisi ve “Camaatçi” polis şeflerini suçlamayı daha işlevsel buluyor.
Bu argümanda hiç kuşkusuz epeyce haklılık payı var. Fakat bu, yeni suçlamanın “a priori” temelsiz olduğu anlamına da gelmez. Erhan Tuncel, eski ifadesini, hakikate tekabül etmediğini bildiği halde, o koşullarda işine öyle geleceğini düşündüğü için o şekilde hazırlamış olamaz mı?
***
Her şey ve her geçen gün, Hrant Dink cinayetinin devlet içinde ve dışında kolları olan amorf bir yapının müşterek bir cinayeti olduğunu gösteriyor... Belli ki polis de var, jandarma da var, Ergenekon da var, “Ergenekon’u da aşan bir yapı” da var bu cinayetin içinde...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums