Siyasetçilerin özel hayat beyanları...

  • 17.10.2013 00:00

 “'Söz’ün bıktırıcı tekrarı şiddet etkisi üretir” başlıklı yazımda (15 Ekim), Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Hüseyin Çelik’in “televizyonda dekolte”ye dair sözlerinin yol açtığı tepkiyi ele almaya başlamıştım.

İlk yazıda, en masum “söz”lerin bile bıktırıcı bir biçimde tekrar edilmesinin yol açtığı “sinirliliğe” işaret etmiş, böyle durumlarda her ilave sözün, her tekrarın bir öncekinden çok daha büyük bir etkiye yol açacağını savunmuştum.

Yazıya tepki gösteren epeyce okur oldu. Fakat bunların arasında, “söz”ün tekrar etkisine temas eden yoktu (demek ki yazımın bu tarafı ikna edici olmuş diye düşünüyorum). Tepkilerin tamamı, Çelik’in -velev ki benzerleri önceden tekrar edilmemiş olsun- o sözleri hiç söylememesi gerektiğine dair olan son bölümüneydi...

Meselenin bu yanını ben de bugün ele alacağımı söylemiştim zaten...

***

Yazıya bu yönde tepki gösteren okurların tümünü temsilen, yıllardan beri beni eleştirileriyle besleyen ve bu nedenle kendisine müteşekkir olduğum Bekir L. Yıldırım’ın satırlarını aktarıyorum:

"’Demokrasilerde bir kabine mensubu toplum ahlakı konusunda fikir beyan etmez’ sonucu mu çıkarmalıyız yazınızdan? Evet ise bunun aksine dair pek çok örnek biliyorum Batı demokrasilerinden. Bir tanesi:

“ABD'de Baba Bush'un başkan olduğu yıllarda yardımcısı Dan Quayle idi. O sıralar ABC televizyonunda Murphy Brown adında bir dizi vardı. Dizinin baş karakteri Murphy Brown adındaki kadın medya mensubu evlilik-dışı hamile idi. Bunun üzerine Dan Quayle, Murphy Brown karakterini ‘toplumun aile değerlerini tahrip etmekle’ suçladı.

“Tabii ki konu tartışıldı, karşı çıkanlar oldu, destekleyenler oldu, lakin ‘bir Başkan yardımcısı böyle konularda konuşmamalı’ diyen olduğunu hatırlamıyorum. Konuyu bir demokrasi sorunu yapan tabii ki olmadı; oralarda bu aşılmıştır.”

***

Siyasetçilerin, bilhassa da iktidar siyasetçilerinin özel hayata dair sözlerini herhangi bir insanın sözleri hükmünde değerlendiren okurları, askerlerin siyasi demeç vermemeleri gerektiğine dair genel kabul görmüş yaklaşım üzerinde düşünmeye davet edeceğim.

Demokrasilerde askerlere siyaset yasaklanmıştır, çünkü onların siyasi “söz”leri, ellerinde silah olduğu için sıradan bir insanın “söz”ü gibi değildir; onların siyasi “söz”leri siyasetçilerin özgürce karar alabilmelerini engeller, siyasetçiler üzerinde bir “askeri vesayet”e yol açar.

Tıpkı bunun gibi, iktidar siyasetçilerinin özel hayatlara dair “söz”leri de, yaptırım gücüne sahip oldukları için toplumda, özel hayatta aynı ahenk bozucu etkiyi yapar; toplumun kendi kendini düzenlemesini engeller, onun üzerinde bir “vesayet” oluşturur.

Tartıştığımız örnekte de gördük; Çelik’in sözleri, toplumsal vicdanı rahatsız eden bir sonuç üretti.... İlaveten, bundan sonra televizyonlarda herkesin bu sözler doğrultusunda hiza ve istikamet alacağını rahatlıkla öngörebiliriz.

Doğru, “ora”larda bu “aşılmış”tır, çünkü oralarda bir iktidar siyasetçisinin “özel hayat” eleştirisi, sıradan bir insanın eleştirisi hükmünde algılanır, bizde yol açtığı türden sonuçlar üretmez.

O nedenle, buralarda iktidar siyasetçileri AK Parti kurucusu Fatma Ünsal Bostan’ın tavsiye ettiği gibi davranmalıdır:

“Etkili yerlerdeki insanların kişisel beyanlar konusunda kendini kısıtlaması gerekiyor. Çünkü bu sözden sonra başka şekilde inisiyatif alan insanlar oluyor.” (Tuğba Tekerek’le söyleşi, Taraf, 14 Ekim.)

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums