ÇIKMAZ BU YOLUN BİR YERE!”

  • 14.11.2020 00:00

  1978’de “Kasa can çekişiyor”,“Ekonomi tıkırında”, “Türkiye İşçi Sınıfına Selam” gibi ezgileriyle gönlümüze taht kuran besteciydi Timur Selçuk. 6 Kasımda 2020’de vefat etti. “Nereye Payidar” şarkısında işçi Payidar’a, “Çıkmaz bu yolun bir yere” diye sesleniyordu sanatçı. Yolun açık olsun, ışıklar içinde uyu.

İdealist bedenin iktidarını ruhun kontrolüne verir. İlahi âlem içinde ruh, nefsin arzularını kontrol altında tutmalı, huzuru bulmak için tanrısal olan iyiyi aramalıdır. İnsan Allah’ın gözetimi altında olduğunu bir an bile hatırdan çıkarmamalı, yüzü hep Allah’a dönük olmalı, onun kurallarına boyun eğmeli, ona göre yaşamalı ki bunun mükâfatını, bedeninden bağımsızlaştığında ruhu bulabilsin.

Bu gibi bir düşünceden yola çıkan iman sahibi yöneticilerimiz, ahlakiliği genellikle cinsellik üzerinden okudukları için olsa gerek, bugün ortaöğretimin üçte birini, yani İmam Hatipleri haremlik selamlık haline getirdiler. Bunu yüksek öğretime taşımaya hazırlanıyorlar. Artık sadece kadınların okuduğu üniversitelerimiz olacak. Böylece toplum ahlakının bozulmasına yol açabilecek ortamlardan birini de ortadan kaldırmış olacağız. Buradan toplumun değer yargılarına tehdidin, cinselliğin kapalı kapılar ardına alınamayışından ortaya çıktığını da öğrenmiş oluyoruz.

Ama öte yandan 25 yaşına kadar olan çalışanlar ile 50 yaş üzerinde çalışanların kıdem tazminatlarına el koyma, yani 25-50 yaş arasındakilere verilen hakların, diğer yaş gruplarına verilmemesi etik bir sorun olarak görülmüyor. İşçi ve emekçiler direndiler de, bu ahlakı bütün yöneticilerimiz, gri kalmış bu alanda çifte standart uygulamak zorunda kalmadılar, bu da Allahtan.

Öte yandan Materyalist bakış açısına göre, ahlaki davranışın ortaya çıkmasında belirleyici olan, içinde yaşadığımız toplumdur. Doğumundan itibaren ihtiyaçları yerinde ve zamanında karşılanmayan, savunma mekanizmaları geliştirmek zorunda kalan, hep itilip kakılan, saldırıya, tacize uğrayan, kendini ifade edecek ortam, kendini gerçekleştirecek eğitim fırsatı bulamayan, kendine uygun bir işe, bir eşe bağlanamamış insan da ahlaki davranış ortaya çıkmaz. Böyle düşünür materyalist kafa.

İnançların, ideolojilerin, ön yargıların, aidiyet duygularının, manipüle edilmiş yargıların baskısı altındayken birey; iç muhakemeyi, iç muhasebeyi yapacak sağlıklı bir ortam bulamaz. Gerçeklikle örtüşmediği yerde, kararlarınıza ön yargılarınız ve inançlarınız yön verir.Zihninizdeki tasarımın inancınıza uygun olması, her zaman, doğrunun değil, tutarlılığın göstergesi olabilir.

Oysa vicdan dediğimiz, bireyindeğerleri üzerinden kendini yargıladığı, bireye doğruyu ve iyiyi yapma sorumluluğu yükleyen o içsel güç; seçimlerin özgürce yapılabildiği yerde ortaya çıkar. Baskı ve şiddet altında ortaya çıkmış davranış, ahlaki ve etik değerlendirmeye tabi tutulamaz.

Tehcir (zorunlu göç), soykırım, saldırı, baskı, şiddet, sömürü, kültürel asimilasyon, yabancılaşma, dinler arası- kimlikler arası çatışmalar; Toplumları ahlaki erozyona sürükleyen belli başlı unsurlardır. Baskı, şiddet, sömürü sadece bunlara maruz kalanı değil, bunları yapanı da bozar.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Ermeni Başbakanı Paşinyan ile yaptığı anlaşmadan sonra televizyonlara çıkıp “İti kovar gibi kovduk”, “Ne oldu Paşinyan, Cehenneme git Paşinyan” diye seslendi. Şimdi Karabağ’da kontrolün el değiştirdiği yerlerde; farklı dinden, farklı kültürden insanlar bu söylem altında bir arada nasıl yaşayacaklar? Göç etmek zorunda kalan onca insan, eski yaşantılarına nasıl döner? Bugüne kadar bir arada kardeş kardeş yaşayan insanlara ne yaptığınızın farkında mısınız? Rus askerinin süngüsü altında her iki taraf, daha huzurlu bir yaşam mı bulacak bundan böyle? Aliyev, televizyonlarda bu milliyetçi salvoları atarken sizce bunları düşünüyor mu?

Vicdan, toplumsal alanda işleyen hukukun bireysel alandaki karşılığıdır. Hukukun işlemediği yerde vicdanlar dumura uğrar. Vicdanların dumura uğradığı yerde ise hukuk işlemez zaten.

Adalet Bakanı Gül geçen gün “Asıl olan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır. Deliller toplanmış, kaçma şüphesi yok, yeri yurdu belli, seneler geçmiş, 'Hadi tutuklayalım...' Bu konuda yargının kamuoyuna değil, dosyaya bakması hepimizin ortak beklentisidir.” diye bir açıklama yaptı.

Ekran başında şaşkın, ağzımız açık öylece kala kaldık. Can Dündar Gül’ün bu açıklamasını Twitter’da yayınladıktan sonra yanına: “Böyle bir Adalet Bakanımız olsa, şahane olmaz mı?” diye not düşmüş.

“Ne oluyoruz” derken Partili Cumhurbaşkanından da aynı türden bir açıklama gelmez mi? Yargıç, savcı atamaları kura Töreni'nde "Devlet, adalet üzerinde yükselir, gelişir, güçlenir ve büyür. Adaletin olmadığı bir devlet, tıpkı temelsiz bina gibi eninde sonunda yıkılıp gitmeye mahkûmdur”, demiş.

Mahkemede salıverilmelerin ardından “bu iş burada kalmayacak” diye yargıya müdahalede bulunan kimdi acaba? Bu ülkede hukuk hukuk diye her gün yazıp çizen, konuşan gazeteciler, siyasetçiler yok mu? İçeride olması gereken Çakıcı gibi eli kanlı mafya liderleri, belediye başkanları ile resim çektirmiyor mu? Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan, Osman Kavala gibi ne için yattıklarını bilmeden yıllardır ceza evlerinde yatan siyasetçi, gazeteci, toplum aktivistlerimiz de mi yok. Demirtaş’ın eşi, kocasını görmek için Diyarbakır’dan kalkıp her hafta Edirne’ye gitmiyor mu? Paralel evrende yaşıyoruz da haberimiz mi yok!  

Ahlakın eyleme dönük yüzünde ortaya çıkar “Erdem”, yaratılışındaki iyiye sahip çıkmasıdır insanın. Sağduyu (aklı-selim) ile desteklenmiş olumlu bakış açısıdır. Erdemli davranmak, günü birlik hırsların, çıkarların, zaafların, önyargıların ötesinde insanın kendini aşması, evrensel etik bir tutum içinde tutarlı, kararlı davranışlar ortaya koymasını ifade eder. Bireyin karakterinde, eylemine yön veren ruh halinde, inanç ve ilkeleri ile davranışlarının tutarlılığında ortaya çıkar erdem.

Yabancı sermayeye şirin görünmek için göz boyamaya çalışanlara, ayak oyunları ile ortaya çıkan çöküşü durdurabileceğini sananlara, insan aklı ile alay edenlere, sel önünden kütük kapma yarışında olanlara, amaca ulaştıracak her yolu mubah sayanlara bir çift sözüm var:

Etik değerlerde yarattığınız tahribatı görün, vicdanları dumura uğratmayı bırakın,“çıkmaz bu yolunuz bir yere”.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums