CHP İKTİDARINDA NECATİ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ VE BALIKESİR’DE SOL (1978)

  • 4.06.2020 00:00

 1977 seçimleri sonrasında kurulan CHP azınlık Hükümeti’nin Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur’dur ‘(5.1.1978-12.11.1979 arası bakanlık yaptı) geldi. Türkiye’de değişen siyasi hava ile birlikte Necati Eğitim Enstitüsü yönetimi ve öğretim kadrosu bu hükümet değişikliği ardından değişti. Cahit Yarış mahkeme kararı ile Necati Eğitim Enstitüsü’nün başına ikinci kez geldi.

Cahit Yarış Müdürlüğe ikinci gelişinde geçmişe göre daha deneyimliydi. Okulda eğitim öğretimin sürebilmesi için öğretmen kadrosunu yenilemek, MC hükümeti döneminde okula alınmayan, okulla ilişkisi kopan öğrencileri okul yaşamına yeniden dâhil edecek bir yol bulmak gerektiğini biliyordu.

Milliyetçi Cephe Hükümetleri döneminde (1976-1977) sözlü Mülakat yöntemi ile düşük puanlı pek çok Ülkücü öğrenci okula alınmıştı. Yakasında Atatürk rozeti takan, üniversiteye giriş sınavından yüksek puan almış pek çok solcu öğrenci siyasi eğilim ölçen kasıtlı sorularla okula alınmamıştı.  Öğretmen Okulları Genel Müdür’ü Ayvaz Gökdemir döneminde Eğitim Enstitülerine girişte kullanılan Mülakat Sınavının yüklendiği rol esasen buydu.

Cahit Yarış, Necdet Uğur’a Necati Eğitim Enstitüsü’nün durumuyla ilgili bir rapor sundu. Raporunda MC hükümetleri döneminde sınav komisyonlarınca okula alınmayan, mağdur edilen yüksek puanlı öğrencilere okula kayıt olabilme imkânı tanıyacak; boykot nedeniyle okulda öğrenimini sürdürme imkânı bulamamış öğrencilere geçmişe dönük af getirecek bir yol bulunması öneriyordu. Necdet Uğur Cahit Yarış’ın bu teklifini Milli Eğitim Bakanlığı genelgesi haline getirdi ve yayınladı. (Cahit Yarış görüşmesi)

Benim için de bu bir fırsat oldu.  1976-1977 Öğretim yılında girdiğim Devlet Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi’nin Makine Mühendisliği bölümünü bıraktım, 1978 başında Necati Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’ne kaydımı yaptırdım. Birbirini takip eden toplam 18 ay eğitimin sonunda 1979 yılında Necati Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümünden mezun oldum. 

Şanslıydım. Siyaseten taraflı davranılan bu süreçten geriye, Eğitim Enstitüsü’ne girememiş, olaylar nedeni ile eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış binlerce mağdur genç kaldı.

HASAN KUL: NEE MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENİ (1978-1981): Hasan Kul 1951 Konya Karapınar doğumludur. Akşehir Öğretmen Okulu’nun son sınıfında seçilerek geldiği İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’ndan 1972’de mezun olur. Lisansını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden alır. Öğretmenliğe Mardin Kızıltepe Lisesinde başlar. 1978’de Necati Eğitim Enstitüsü’ne Meslek Dersleri öğretmeni olarak atanır. Necati Eğitim Enstitüsü’nde Sosyal Bilgiler Bölümü Müdür Yardımcısı ve İstatistik (Aktüerya) işlerinden sorumlu Müdür Yardımcısı idari görevlerinde bulunur. Matematik ve Sosyal Bilimler Bölümlerinde de Meslek derslerine girecektir.

Necati Eğitim Enstitüsü başına Cahit Acar 1979’un Aralık ayında müdür olarak gelince, Hasan Kul Havran Lisesine sürülecek, okulumuzdan ayrılmak zorunda kalacaktı.

Hasan Hoca’nın aşağıda yer vereceğimiz anılarını, kendisine ait “İşte Bütün Hikâye Bu” (2017) adlı yayınlanmamış anı kitabından aldık. Metinde Hasan Hoca 1978-1979 Öğretim yılında Necati Eğitim Enstitüsü’nde ve Balıkesir’de Sol hareket içinde yer alan öğretmenlerin ve öğrencilerin durumunu, aralarındaki ilişkileri bütün açıklığı ile bize şöyle anlatıyor.  

“ 1978’de Necati Eğitim Enstitüsü’ne atandığımda dört bölüm vardı: Türkçe Sosyal Bilgiler, Matematik ve Fen Bölümleri. Bu bölümler gündüz ve gece eğitimi olarak ikili bir eğitim veriyorlardı. 2. MC Hükümeti döneminde Öğretmen Okulları Genel Müdürü Ayvaz Gökdemir (Komando Ayvaz) talimatı ile okula düşük puan alan öğrenciler alınmıştı, yüksek puanlı yüzlerce öğrenci açıkta kalmıştı.

Ecevit, Milli Eğitim Bakanlığı’na Necdet Uğur’u, Öğretmen Okulları Genel Müdürlüğü’ne de Celal Şentürk’ü getirmiş ve öncelikle hak ettikleri halde okula giremeyen öğrencileri Eğitim Enstitülerine yeniden kaydetmiş, böylece bu okulları gerçek kimliğine kavuşturmaya çalışmıştı.

MC Hükümeti döneminde Necati Eğitim Enstitüsü’ne, Yozgat başta olmak üzere, Silifke Muş Osmaniye, Kırıkkale gibi Ülkücülerin yoğun olduğu il ve ilçelerden öğrenciler geldi. Bu öğrenciler 80 öncesi dönemin vurucu gücünü oluşturdular. Balıkesir’de kimi cadde, Mahalle ve Bölgelerde birçok Devrimci, İlerici öğrencinin, öğretmenin saldırıya uğramasına ve ölümüne yol açtılar.

Okulumuz öğrencilerinden Kazım Turan, Naver Engin (17 Mayıs 1978), Dursun Duman (30 Temmuz 1978) ve Bektaş Yavuz (04.08.1980) öldürülmüştür (bu isimlere bir de 12.9.1980’de katledilen Nizamettin Kaplan’ı eklemek gerekir AT.). Mustafa Büber başta olmak üzeresayısız öğrencimiz de yaralanmıştır. Öğretmen arkadaşlardan Cemalettin Çaylı’nın evi kurşunlanmış, İbrahim Temizer’in arabasına bomba konmuştur (son anda patlamadan fark edildi).Okulun öğretime açılmasını önlemek için Laboratuar’ın olduğu bölüme de bomba atıldı.

Okul öğrenime (1978’in başında) açılmadan öğretmen kadrosu tamamlanmaya çalışıldı. Başta Bandırma Şehit Mehmet Gönenç Lisesi olmak üzere pek çok liseden NEE’ye öğretmen ataması gerçekleşti. Öğretmen açığının fazla olmasının nedenlerinden biri de kısa bir süre önce 9-10 öğretmenin Buca Eğitim Enstitüsü’ne atanmasıydı.

Cahit Yarış Hoca’nın önerisi üzerine ben iki öğretmen arkadaşımın atanmasına referans oldum.  Biri Yüksek Öğretmen Okulundan sınıf arkadaşım Reşat Erguvan’dı, diğeri de Kurtuluş siyaseti içinde tanıdığım Ömer Öneren’di.

Kayıtlar yapılıp okul öğretime başlayınca öğretmen ve öğrenci profili şöyleydi.

Eski dönemden kalmış Sağcı öğretmenler ve militan Faşist öğrenciler vardı. Devrimci öğrencilerin ezici çoğunluğu Halkın Kurtuluşu sempatizanıydı.  Onlar kadar olmasa da Devrimci Yol taraftarları, İGD’liler ve çoğunluğu Antalya ilçelerinden gelmiş Kurtuluş’çu öğrenciler vardı. Dev-Sol’u temsil eden tek öğrenci, 1 Mayıs Taksim olaylarından da yargılanan (28 kişiden biri olan) Hikmet Akçay’dı.

Halkın Kurtuluşu taraftarları liselerde ve kentin Cengiz Topel Mahallesinde yaşayan Sarız, Pınarbaşı, Kırkısrak kökenli Kürtler arasında oldukça örgütlüydüler (Hüseyin İnan’da Sarızlıydı). Kürtler pazarcılık, özellikle de parça kumaş işi yaparlardı, çok da örgütlü bir yapıya sahiplerdi.

Kentin Ege Mahallesi, Hal ve Milli Kuvvetler Caddesi Faşistlerin denetimindeydi. Buralar Devrimcilerin pek gidemedikleri yerlerdi. HK’lılar daha sonra Polis Lokali olan Parkın girişindeki Kurtdereli Gazinosunda (Koreli diye anılan dost canlısı bir sahibi vardı-AT). Dev-Yol’cular parkın içindeki bir gazino da (İlk Adım Gazinosu, İGD’liler ise kentin merkezinde Töb-Der başta olmak üzere Disk’e bağlı sendikaların bulunduğu mekânlarda) toplanırlardı. Kurtuluş’çu gençler ise Halk-Der adıyla kurulmuş bir dernekte bir araya geliyorlardı.

NEE’de Tipli Tarık (Öğünç), TSİP’li Yunus, Kurtuluş’çu Ömer Öneren ve Hasan Kul dışındaki tüm yönetici ve öğretmenler TKP’li olarak anılan öğretmenlerdi (Birlik Dayanışma Gurubu). Ne Dev-Yol’cu ne de HK’lı tek bir öğretmen yoktu. CHP yandaşı öğretmenler de vardı, fakat onlar da Birlik Dayanışma gurubu ile birlikte hareket ederlerdi.

O dönemin siyasal yapılanmalarının daha kolay anlaşılabilmesi için “Dergah” tanımlaması yapmak istiyorum. Örneğin bir genç ya da öğrenci, Kurtdereli Gazinosu’na gidiyorsa HK’lı, İGD’lilerin devam ettiği mekânlara gidiyorsa TKP’li sayılıyordu.  Bu guruplar her türlü provokasyona açık yapılardı. Nitekim öğrencimiz Dursun (Duman), içlerine giren ve kaldıkları evi öteki Faşistlere ihbar eden bir Faşist yüzünden kaldığı evde öldürülmüştü.

Haksızlık etmemek için NEE’de 1974’den itibaren mücadele eden ve ağır bedeller ödeyen başka bir gurubun daha ismini anmak istiyorum. “Acilciler” adıyla anılan bu gurup, okuldaki Faşist yapılanmanın kırılması sırasında büyük bedeller ödemiş ve benim çalıştığım dönemin başında mezun olup gitmiştir. 

Öğretmenler, kentte bu öğrencilerin mücadelesinin yarattığı koşullarda, onların korumasında görevlerini yaptıkları halde farklı siyasal yapılara mensup öğrencileri faşistlerden pek de farklı görmüyorlardı. Ayrıca, Devrimci guruplar arasında da çatışma ve sürtüşmeler eksik olmuyordu. Bu durumda sayıca az olmamıza karşın farklı gurupları uzlaştırmak ortak bir mücadele zemininde bir araya getirme çabası Ömer (Öneren) ile bana düşüyordu.

Hiç unutmadığım bir toplantıyı Balıkesir Lisesi Yurdunun en üst katında yapmıştık. Toplantıya HK adına katılan sonra da cezaevi arkadaşım olan Sebahattin Beyaz ve Dev-Yol adına katılan arkadaş bizi ifrit etmiş, sonun da ne haliniz varsa görün demiştik.

Okulun başladığı ilk günlerde Faşistler kız erkek demeden öğrencilere saldırmış, sopayla bıçakla dövülüp yaralananlar olmuştu. Öğrencim Mustafa Büber, Bektaş Yavuz kafalarından sopayla yaralanmışlardı.

Bizim koridorda yaşanan bu olaya müdahale etmek için koridora fırladığımda arkadaşlar, biz karışmayalım diye zorla beni bir odaya sokmuşlardı. Sonra gelen polise saldırganları tek tek göstererek tutuklanmalarını sağlamıştım, akşam da Kurtdereli Gazinosu’nda yapılan toplantıya katılmış, ajite edici bir de konuşma yapmıştım. “Siz koyun musunuz eliniz kolunuz yok mu? Kimseye saldırın demiyorum, ama en azından kendinizi koruyun” demiş, cesaret vermeye çalışmıştım.

Bir hafta sonra hocam, Müdürüm Cahit Yarış’a bir evrak imzalatmak için odasına gittim.  Cahit Hoca, saldırı günü olanları anlattıktan sonra Kurtdereli Gazinosu’na gittiğimi, orada konuşma yaptığımı ve bir CHP’linin Bakan Necdet Uğur’a beni şikâyet ettiğini anlattı. Bakan’a, “Sayın Bakan’ım Hasan benim öğrencim, olaydan haberim var, onu oraya görevli olarak ben gönderdim.  Size anlatan olayı abartarak anlatmış” dediğini söylemişti.

Sosyal Bilgiler ve Fen Bölümlerinin Mesleki Eğitim derslerine giriyordum. Üç yıllık çalışma süremde, Eğitim Sosyolojisi, Ölçme Değerlendirme, Uygarlık Tarihi gibi sayısı 20’yi bulan derslerden birçoğuna girdim.

Öğrencilerin bilinç düzeyleri ve entelektüel seviyeleri oldukça düşüktü. Mensup oldukları siyasal yapıların “Eğitim Çalışması” adı verdikleri çalışmalarda kullandıkları metinler, o siyasetlerin dergi ve gazetelerinde çıkan, çoğu öteki siyasetlerin eleştirisi temelinde kaleme alınmış yazılardı. Yani sempatizanlar, Sosyalizmin tanımını doru dürüst bilmeden, Sosyal Faşizm, Sosyal Emperyalizm, Üçüncü Dünya Teorisi gibi üst düzey konuları tartışmak istiyorlardı.

… İtiraf etmeliyim ki okulun sürekli saldırı tehdidi altında olması nedeni ile düşündüğüm anlamda bir eğitim etkinliği veremedim. Geriye dönüp kendime not verdiğimde bu bakımdan geçerli not vermiyorum.”

Hasan Kul, o dönemde Balıkesir’de Sol’un ve Sol içinde yer alan guruplar arası ilişkilerin gerçekçi bir fotoğrafını vermiş bize. Metinde kullanılan dilin, tam da yaşandığı ortamın sertliğini yansıtacak özellikte olduğunu da belirtelim.

Hoca Sol guruplar arasındaki çatışmalardan söz etmiş, doğrudur. Dev-Genç geleneğinden gelen Acil, Dev-Sol, Dev-Yol, Kurtuluş gurupları Mahir Çayan’ı; Halkın Kurtuluşu, Halkın Sesi, Halkın Birliği gurupları İbrahim Kalpakkaya’yı aralarında paylaşamazlardı. İGD ile Halkın Kurtuluşu arasında bir tür “Kan Davası” vardı. Biri diğerine “Mao’cu Bozkurt”, diğeri berikine “Sosyal Faşist” derdi. Guruplar kendilerini ve diğerlerini tanımlarken Revizyonist, Oportünist, Goşist gibi ifadeleri bolca kullanırlardı (bu sözcüklerin anlamlarını gerçekten biliyorlar mıydı, tartışılır). Birbirlerine yakın gözüken TKP, TİP, TSİP, TEP partileri arasında da “önemli” çekişme mevzuları bulunurdu.

Yani CHP dışındaki Sol, bir yandan Türkiye’de Devrim yapmaya çalışırken, kendi içinde de sürekli bir didişme halindeydi.

Bir olgunun daha altını çizmeliyim. TKP’li, HK’lı, Dev Yolcu gibi tanımlamaları kendileri ve birleri için kullanırlardı guruplar. O günkü fotoğrafın anlaşılması için bugün biz de kullanıyoruz. Gerçekte ise kimin ne kadar TKP’li, kimin Acilci, kimin Dev Yol’cu olduğunu tanımlayacak bir ölçüt elimizde yok. Metinde anılan isimlerin bu saflaşmada kendilerini nereye koydukları ayrı bir konu zaten!

Hasan Hoca “Öğretmenler, soldaki diğer yapılara mensup öğrencileri faşistlerden pek de farklı görmüyorlardı” diyor, bunu da kendimce açıklığa kavuşturmak isterim.  Olayların içinde o dönemde yer alan arkadaşlardan da hafızalarını yoklamalarını isteyeceğim.

Necatibey Matematik öğretmeni Burhan Çembertaş’a saldırı Atatürk Şehir Parkında yapıldı. Bunu yapanlar da kendilerini Sol içinde tanımlayanlardandı. Bu saldırıdan sonra Cahit Yarış’ın başında olduğu Necati Eğitim Enstitüsü Yönetimi “Bu tür saldırılara karşı toplumsal tepki gösterilmesini, güvenlik görevlilerinin bu konuda uyarılmasını” isteyen bir bildiriyi oy birliği ile kaleme aldı. Kamuoyu ile de paylaştı. (Necati Eğitim Enstitüsü Okul Yönetimi Karar defteri, No:33-34, 1978).

Bu saldırının başını çeken vatandaş Necati Eğitim Enstitüsü Öğrencisiydi ve okulda bazı Ülkücüler kadar Okul Yönetimini uğraştıran bir isimdi. Bu vatandaş benimde kaldığım dönemde, 1983 Temmuz ayı başında olmalı, Balıkesir Cezaevinde “Müşahede” altında tutuyorlardı. Niçin biliyor musunuz, kendisini bizatihi gurup arkadaşlarından korumak için! Bunun nedeni de bilen, bilir.

Bütün bunları niye anlattım: Hasan Hoca’nın “Bu guruplar her türlü provokasyona açık yapılardı” diyor ya, bu lafın daha iyi anlaşılmasını sağlamak için. Yoksa tek tek kişilerle bir derdim olmaz. Ayrıca bu guruptan olup da bugün görüştüğüm pek çok dostum olduğunu da belirtmeliyim.

1978-1979 NECATİ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ YÖNETİMİ VE ÖĞRETMEN KADROSU

OKUL YÖNETİMİ

 

İSİM SOYAT

BRANŞ

İSİM SOYAT

BRANŞ

Cahit Yarış

Müdür  / Tarih Öğr.

Ali Tayanç

FKB Bl. Şefi

Faik Günaltay

Müdür Baş Yard.

Ethem Er

Tahakkuk Md. Yr

İbrahim Dönmezer

Md. Yardımcısı

Fikri Çalışkan

 Tahakkuk Md. Yr

Nevzat Aksoy

Sosyal Bl. Şefi

Ersan Kaçar                                            

Türkçe Bl. Başk

Mustafa Bıyıklı

Matematik Bl. Şefi

Ayhan Özoğul

Program Md. Yrd.

ÖĞRETMENLER

Mehmet Gülmez

Tarih

Hayri Kaya

 Türkçe

Hıfzı Aksay

Felsefe

Erdoğan Küçümen

Biyoloji

Hasan Ayyıldız

Coğrafya

Naciye Koruyucu

Biyoloji

Ali Ulusan

Matematik

Osman Yıldırım

Biyoloji

Hüseyin Acar

Matematik

İsmail Somuncu

Almanca

Halil Pehlivan

Matematik

Yener Avşar

Almanca

Lütfiye Vural

Matematik

Yılmaz Çol

Matematik

Burhan Çembertaş

Matematik

Emine Çol

Kimya

Mustafa Uslu

Matematik

Yunus Uğtur

 Türkçe

Nurettin Koruyucu

Matematik

Eray Karaman

Kimya

İsmet Çapın

İngilizce

Yunus Kılıç

Fizik

Artam Tekin

Sanat Tarihi

Nihat Vural

Fizik

Toktay Üstündağ

Yazı-Sanat Tarihi

Hasan Çilingir

Kimya

Ülfet Çalışkan

Tarih

Hüseyin Lapoğlu

Fizik

Ayşe Dönmezer

Meslek Dersleri

Ömer Gemici

Fizik

Hasan Kul

Meslek Dersleri

Ömer Öneren

Türkçe

Nursel Yıldırım

Meslek Dersleri

Cevdet Özkurt

Matematik

Saadet Kaçar

Meslek Dersleri

Hüsnü Kartal

Almanca

Necla Kaya

Meslek Dersleri

Yusuf Ziya Korkmaz

Matematik

Mehmet Ali Erten

Meslek Dersleri

Necmettin Tuncer

Kimya

Rükü Özkök

Tarih

Cemil Gürgöze

Coğrafya

Suat Işıldak

Fizik

Cevdet Atmaca

Yazı, S. Tarihi

Mehmet Kurnaz

Biyoloji

Günay Aksoy

Fransızca

Necmettin Tuncay

Kimya

Mustafa Kemal Oktay

Fransızca

Necdet Can

Sanat Tarihi

Peyman Kırımlıgil

Türkçe

Emin Aslan

Türkçe

Filiz Gülmez

Türkçe

Kadim Öztürk                                

İngilizce

İ. Uğur Çınaroğlu

 Türkçe

Sabiha Gemici

Türkçe

Cemalettin Çaylı

 Türkçe

Reşat Erguvan

 Türkçe

Tarık Övünç

 Türkçe

Mehmet Yalçın

Türkçe

Emin Aslan

Türkçe

Okul Müdürü Cahit Yarış, önünde zorlu bir süreç olduğunu biliyordu. Bu süreçte asıl işinin Necati Eğitim Enstitüsü Geleneğini akamete uğratmamak, okulu eğitim öğretime açık tutmak olduğunu da çok iyi biliyordu. Bunun da yolu, içine girilecek çatışmalı süreçte ayakta kalmayı bilecek, birbiri ile dayanışma içinde olacak, dirençli, kararlı bir öğretmen kadrosu oluşturmaktan geçiyordu.

Bu düşüncesini hayata geçirdi. Cahit Yarış’ın en önemli başarısıdır bu bana göre. Yukarıda listesini verdiğim öğretmenler, bu koşullarda çok önemli mücadele verdiler. Hasan Hoca’nın belirtildiği gibi arabalarına bomba konuldu (İbrahim Temizer), evleri kurşunlandı (Cemalettin Çaylı), bombalandı (Hasan Çilingir, Cevdet Atmaca). Saldırıya uğradılar (Hasan Çilingir). 

İçinde yaşanan koşullarda eğitim öğretim ortamını kontrol altında tutmak, okulda güvenliği sağlamak, koşullar ne olursa olsun eğitim-öğretimi sürdürmek, oldukça maharet gerektiren bir işti. Buna karşın bu yönetici ve öğretmenler baskı tehdit, yıldırma girişimlerine karşın ayakta kalmayı bildiler.Üstelik bu koşullarda ellerinden geldiği kadar öğrencilerine sahip çıkmaya, onları doğru bir biçimde eğitmeye, onlara örnek olmaya çalıştılar.

Listedeki isimlerden Reşat Erguvan, İsmail Somuncu, Erdoğan Küçümen ile Gölcük Gonca Tutukevinde birlikte yattık. Bu öğretmenlerim ile ilişkilerim aynı sıcaklıkta hala sürüyor. Benim yaşamımda özel bir yere sahipler. Bu çalışmaya da ellerinden gelen desteği verdiler. Buradan saygı ve selamlarımı sunmak isterim kendilerine.

Listede yer alan öğretmenler, Cahit Yarış yönetiminde farklı düşüncelerde olsalar da birlikte hareket etmeyi başarabilmişlerdir. Bu listeye Sağ gurupta yer alan beş-altı öğretmen de eklenirse, o dönem Necati Eğitim Enstitüsü öğretmen kadrosuna ulaşılmış olunur.

Bu isimlerin büyük çoğunluğu (Suat Işıldak, Cevdet Atmaca, Ayhan Özoğul gibi birkaçı hariç) 1978 başında Cahit Yarış’ın ikinci gelişi ile birlikte ilk atanan öğretmenlerdi. O dönemde böylesine güçlü bir eğitimci kadronun Necati Eğitim Enstitüsü’nde bir araya gelmesinde 1978-1979 yıllarında Balıkesir’de Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olan, kısa bir süre Necati Eğitim Enstitüsü’nde derslere de giren dostum, ağabeyim, mücadele arkadaşım rahmetli Numan Dönmez’in de önemli payı olduğunu biliyorum.

16 Ekim 1979’da Ecevit istifa edip MSP ve MHP’nin dışarıdan desteğini alan Demirel azınlık hükümeti kurulunca Eski Savaştepe İlköğretmen Okulu Müdürü Cahit Acar, Necati Eğitim Enstitüsü’nün başına Müdür oldu. Gelir gelmez üç-beş öğretmen hariç (Cevdet Atmaca, Hasan Ayyıldız, Ayhan Özoğul) hariç bütün öğretmenler görevlerinden alındı,  çevre ortaokullarına dağıtıldılar. İçlerinden Suat Işıldak, Osman Yıldırım, Ömer Gemici gibi pek azı mahkeme kararı ile geri dönebildi. Çoğu Yüksek Öğretmen Okulu mezunu olan bu eğitimciler Necati Eğitim Enstitüsü için büyük kayıptır.

CHP azınlık hükümeti sırasında olaylar daha da vahim hale gelecekti. 12 Eylül Darbesine kadar okulda öğrenim gören 5 öğrencimiz öldürüldü. Bunlardan biri de Hasan Kul’un sözünü ettiği Bektaş Yavuz’du. Kısaca hatırlayalım

Açıklama: Görüntünün olası içeriği: 1 kişi                                                           

BEKTAŞ YAVUZ (01.1.1956-04.08.1980)

Bektaş, Kayseri’nin Sarız ilçesinin Kısrak köyünde 1956’da doğdu. 1976 yılında girdiği üniversite sınavı sonucunda Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü’nün Fizik-Kimya-Biyoloji Bölümüne girdi.  31 Temmuz 1980 tarihinde Balıkesir’in Kasaplar Mahallesinde Sokak ortasında vuruldu. Vurulduğunda henüz 24 yaşındaydı. Yarası ağırdı.  Ailesi tarafından tedavi edilmek için Ankara’ya götürüldü. Fakat 04.08.1980 tarihinde yaşamını yitirdi. Binlerce arkadaşının omzunda son yolculuğuna uğurlandı.

Kaynak:         Necati Eğitim Fakültesi Arşivi.

Tanıklıklar:  Hasan Kul Anıları, Cahit Yarış ile Söyleşi.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums