HDP Bu Oyuna Gelmemeliydi!

  • 6.01.2015 00:00

 MHP gibi yandaş, PKK gibi partner bulamasaydı, Saray’ın 1 Kasım hesabı tutmayacaktı. AKP’yi önde gösteren en iyimser anket bile, seçimde olası AKP oylarını %43’lerde gösteriyordu. AKP seçim arifesinde İpek Koza gurubuna kayyum atayarak gücünü son bir kez daha hatırlatırken, aynı zaman diliminde (26 Ekim) IŞID’a da Diyarbakır’da saldırdı. Saldırının denge gözetildiği gibi bir izlenim üzerinden sağ seçmenin AKP etrafında bir araya gelmesini kolaylaştırdığını düşünüyorum. IŞID’a bu saldırının benzerine daha önce hiç tanık olmadık, bundan sonra tanık olacağımız da şüpheli.

Demem o ki, 7 Haziran- 1 Kasım seçim operasyonu oldukça ustaca, yağdan kıl seçer gibi yönetildi. Bu oyun boşa çıkartılabilir miydi? Belki, ama bunu becerecek yetenekte bir lider de ortada yoktu.  Saray göstere göstere bu oyununu sahneye koydu, herkes de rolünü senaryoya göre bir güzel oynadı.  

CHP’den oyunu bozacak bir hamle zaten beklemiyorduk. CHP Türk milliyetçiliğinin ipoteği altında oldu hep. Gelenekten gelen ayak bağlarından kendini kurtarması, sahneye konan İslamcı Türkçü senaryoyu bozacak hareket ortaya koyması zaten mümkün değildi.

HDP “milliyetçi” ipotekten kendini kurtarabilseydi belki bu mümkün olabilirdi. Kürt halkı etnik temelde siyasi arayışa dayalı cendereden çok çekti. Kurtuluşun tek başına olmayacağını görmeye hazır olduğunun işaretlerini de çok verdi.  Hem Kürtleri hem de Türkleri bu kısır kör dövüş içinden çekip çıkarabilecek bir lidere, bir düşünsel temele ihtiyaç vardı. Demirtaş esprileri, doğallığı, sazı, inananları rencide etmeyen sözü ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çizdiği düşünce profil ile ihtiyaç duyulan bu lidere aslında çok yaklaştı.

Yeni bir liderin, oyunu değiştirecek güçlü bir sesin ortaya çıkabilmesi için koşullar da aslında son derece uygundu. Halk ortaya çıkan şiddet sarmalı içinde bu sesi duymaya hazırdı. İşte bu umut heba oldu. Seçimin asıl dramatik sonucu bence budur.

Daha 7 Hazirana giderken, Dağlıca’da askerler katledilemeye terk edilirken, HDP merkezlerine, Diyarbakır mitingine saldırılar olurken seçim sonrası gelişmeler ile ilgili ip uçları ortaya çıkmaya başlamıştı. 7 Haziran seçimlerden sonra HÜDAPAR’la- PKK’yı çatıştırma girişimlerinde, Suruç Katliamında ortaya çıkan manzarada; korku ve şiddet sarmalı içinde iktidarı konsolide etme çabası ayan beyan kendini göstermişti. Üstelik MHP’nin bu safta yerini alacağı da belliydi.

PKK, AKP’nin ekmeğine yağ sürecek saldırılar başlattı. Ben bu saldırılar için öncü kıvılcımda (yatağında vurulan polisler gibi) derin devlet parmağı da görüyorum. İnsanlar iki silahlı güçten birine boyun eğmek zorunda bırakıldı. Güçlerin dengesiz olduğu yerde savaşı kabul ederseniz sonuç hüsrandır. İnsanlar boşu boşuna telef olur, geride umutsuzluk, yılgınlık kalır.

Bu oyuna Demirtaş ve HDP düşmemeliydi. İmralı, Kandil ne der demeden bu oyunu bozacak iradeyi, gücü, cesareti ve basireti ortaya koymak zorundaydılar. Kendi oyunlarını kurmalı, oynamalıydılar. HDP’nin kimlik sahibi olması, kamuoyunda rüştünü ispatlaması buna bağlıydı. Tarihi bir fırsat kaçtı.

Biri PKK’ya “Kürt hareketine ihanet ediyorsun, AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorsun, MIT’in gösterdiği yolda yürüyorsun”, “Bu sorun benimle çözülür, silahınızı al git” demeliydi. Bu zordu ama Kürt hareketin içinden çıkacak böyle birini insanlar bağrına basmaya hazırdı. Kulağın İmralı, gözün Kandil, gönlün özyönetimdeyken Türkiyelileşemezsin. Fokocu gelenekle kır gerillacılığı yaparken silah zoruyla demokratik özerklik kurulmaz. Bu çağda demokrasi mücadelesi böyle verilmez.

AKP’ye olduğu kadar PKK’ya karşı da dik durmak fark yaratırdı. Meclis aritmetiğinde HDP lehine 5-6 puanlık fark olsa, bugün geleceğe daha umutlu bakıyor olurduk. Başkanlık sistemi de yeniden gündeme gelmemiş olurdu.

Eş başkanlar bu süreçte çok ta senkronize görüntü vermediler. Söylemler arasında uyumsuzluk varsa rakibiniz bunu size karşı silah olarak kullanır, kullandılar da.

HDP ile demokrasi mücadelesi 7 Haziran-1 Kasım seçim sürecinde önemli yara aldı. 1 Kasım’a göre Kürt seçmenden hatırı sayılır oranda oy kaybetti. Eve kapanmak zorunda kalan, şiddeti evinde bulan Kürtlerin duyguları sandığa yansıdı. HDP seçimde barajı aştıysa bunda sol liberal, demokrat aydınların, bilim insanlarının küçümsenmeyecek payı var. Bütün hatalarına rağmen bu insanlar HDP’nin demokrasi mücadelesindeki samimiyetinden kuşku duymadılar, hala da duymuyorlar. HDP’nin barajın üstünde tutunması, önemlidir. Kendisini toparlaması için bu destek HDP’ye moral dayanak olmalı.

Bir takım bahanelerin arkasına sığınmadan şapkayı önüne koyup bütün bunları sakince tartışması, yaşadıklarından ders çıkarması lazım HDP’nin. “Öz yönetim”, “demokratik özerlik” gibi söylemleri terk etmesi, bunun yerine yerel yönetimlere yetki devrini, katılımcılığı savunması lazım. Sol, demokratik, insanı, emeği, çalışanların sorunlarını, katılımcılığı öne alan bütün Türkiye toplumunu kucaklayıcı kimlikle ortaya çıkması lazım. AKP’nin Kürt kimliği içine sıkıştırma tuzağına düşmemesi lazım. Yazık ki seçim öncesi bu tuzağa düştü.

AKP fincancı dükkânına giren fil gibi gücünü göstermek isterken ortalığı tarumar etti; halk da “hadi dağıttığın gibi topla bakalım” dedi. AKP yeni süreçte dağıttığını toplar mı? Ciddi şüphelerim var; daha çok dağınıklığı yönetmekle yetinecek gibi geliyor bana. Bu arada köşeyi dönen dönmüş, yenen halt yiyenin, mağduriyet de çekenin yanına kâr kalmış olacak. Bütün bunların bedelini de hep birlikte ödeyeceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums