SEÇİM, PARTİLER VE GELECEĞE DAİR!

  • 21.04.2015 00:00

 CHP son iki seçimde muhafazakâr adaylarla AKP tabanından oy devşirmeye kalktı,bu tabanda memnuniyetsizlik, tepki yarattı. Sert Ulusalcıların ayrılmasınaHDP’ninTürkiyelileşme politikasıyla soldan sıkıştırması da eklenince CHP,milletvekillerinin%60’ını ön seçim ile belirlemek zorunda kaldı.İyi de yaptı. Bu deneyim CHP’de kalıcı hale gelir mi, yoksa sıkışmışlığı aşmanın geçici bir tedbiri midir, henüz bilmiyoruz. Eğer ne savunduğu, gelecek ile ilgili ne önerdiği daha belirginolsaydı, insanların kafasında bir gelecek tasavvuru oluşturabilseydi ön seçiminörgütlereetkisi daha fazla olabilirdi.

Sayın Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sergilediği mağduriyetleri temsil eden, Türkiye’yi kucaklayan, çeşitliliği savunan tutumu CHP tabanında önemli karşılık bulmuştu.Bu söylemin aslında CHP söylemi olması gerektiğini açıkça dile getiren Rıza Türmen, 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilmedi, bir tür bedel ödedi. Oysa Türmen haklıydı. Yedi Haziran genel seçimlerine CHP ve HDP’nin yeni bir anayasa temelinde ortak söylem ve ortak programla gittiklerini bir hayal edin. AKP’nin erime temayülleri gösterdiği bu koşullarda iktidar alternatifi olmaları işten bile değildi. Bence Türkiye önemli bir fırsat kaçırdı.

Ön seçimle belirlenen milletvekili adayları arasında alevi kökenlilerin ağırlıkta olması CHP’nin Alevi kesimle yeniden barışması bakımından çok önemli. Hele bazı Alevi sivil toplum kuruluşlarının HDP’ye genel seçimlerde açık destek vermesiyle bu daha önemli hale geliyor. Alevi, Ermeni (İstanbul’da Selina Doğan), Roman kökenli (İzmir’de Özcan Purçu) adayları seçilebilir yerlerden aday göstermesine bakarakCHP’ninçok kültürlüğe, anayasal vatandaşlığa doğru bir açınım içinde olduğunu düşünüp sevindim, itiraf ediyorum.Oysa bugünAvrupa Parlamentosu’nun Ermenilere soykırım yapıldığını Türkiye’nin kabul etmesi ile ilgili aldığı karara AKP ve MHP ile birlikte CHP de sert tepki gösteriyor. Sevincim kursağımda kaldı, demek ki CHP’de değişen pek bir şey yok.

CHP bunu hep yapıyor. Bir bakıyorsunuz, Ergenekon davasından hüküm giymiş, sonrada berat etmiş Albay Dursun Çiçek, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay gibi isimlere listesinde yer vermiş. Bir başka sayfada ise Grup Yorum Solisti Hilmi Yarayıcı, Gezi avukatı Efkan Bolaçı görüyorsunuz. Ve tabiCHP’yi nereye koyacağınızı gene bilemiyorsunuz.Yaptığı aslında Türk popülizmi, başka bir şey değil. Bazıları ayrılsa da Türk kimliği altında siyasi birliği sağlamayı sonuna kadar zorlama rotasında CHP yol almaya devam ediyor.

Sayın Davutoğlu ekranlarda milletvekili adaylarını nasıl belirlediğini açıkladı:Tek tek her il başkanını dinlemiş,adayların internetten yayınladıkları konuşmalara bile bakmış.Böyle açıklayınca, aday belirleme sürecinde ne kadar “demokratik” davrandığını anlıyorsunuz (!). AKP’ninmilletvekili listelerinibelirlerken gözettiği ilkeler“güvenilirlik” ve “kullanışlılık”olmuş, bu çok belli. Listesinde İslami duyarlılığı ile bağımsız davranabilir, kendine göre özgül ağı vardır diyebileceğiniz tek aday yok. Her durumda liderin koşulsuz yanında duracak adaylar seçilmiş.Mahmut Övür, MarkarEseyan, Orhan Miroğlu, Muhsin Kızılkaya AKP’nin mecliste ve basında tanık olacağımız yeni İslamcı(!) yüzler olacak. Bu nasıl İslamcı parti anlamadımdoğrusu.

HDP aday listelerinde ise söylemine uygun çeşitlilik var. Katılımcılığı ve çeşitlilik içinde bir arada olmayı en fazla savunan parti milletvekili adaylarını yukarıdan atamayla belirledi yaiçim burkulmadı desem yalan olur.Bu aslındasiyasi kültürümüzündemokrasikültürünün neresinde olduğunu dabize hatırlatıyor.

Türkiye solu içinde yaşadığı sıkışmışlık içinde koorperatifmekanizmaları, hep demokratik yapıların yerine koydu.Sen ben bizim oğlan toplanmışsın, her kez gücü oranında konuşuyor, katkı veriyor. Demokratik işleyiş bu değil. Bu,karar alırken her düşüncenin gelişme ve zenginleşme yolunda ortaya çıkacağa katkı verebileceği bir işleyiş değil. Aşağıdan yukarıya doğru temsili bir işleyiş var mı?Mümkün olduğunca fazla insanın katkısı güvence altına alınmış mı? Gelin görünki Türkiye solunun zihninde temsil edilen ile yöneten arasındaki entelektüel seviye farkı hep önemli olmuştur.

Bu handikapHDP için de geçerli. Doğuda insanlar siyaset içinde ne kadar birey, bu henüz belli değil.Doğu’da siyasal işleyiş ile feodal işleyişin iç içe geçtiği, geleneksel olanın, “etnik” olanın hüküm sürdüğü durumlar söz konusu. Doğudakiler Batı’yı Batıdakiler Doğu’yu yeterince biliyor, tanıyorlar mı kuşkum var. Kimlik üzerinden yaşanan mağduriyet diğer farklılıkları önemsiz hale getirmiş, insanlar bir araya gelmiş. Düşüncede son derece demokrat olmanız, bunu işleyişe yansıtacağınız anlamına gelmiyor. Ama gerçekte de böyle olmaz mı, hayallerimiz eylemlerimizin çoğu kez önünde gitmez mi?

Farklılıkları hep kimlikler üzerinden dillendirmeyi de“demokrasi” kavramı içinde sorunlu bulurum. Hepimize yönelen baskı karşısında bir kardeşlik ruhu üretmek kolaydır. Peki, bubaskı ortadan kalkınca ne olacak; yola birlikte devam edebilecek miyiz?

HDP Batı’da pek çok ilde görünür olmakta sıkıntı çekiyor.Önemli ölçüde buPKK’nın Türk seçmenin kafasında nasıl yer aldığı ve bu örgütün hala silahıelinden bırakmamış olması ile ilgili. Bunu görmezden gelemezsiniz. AKP iktidarıHDP’yiseçim barajı altında tutmak için Türk seçmeninin belleğinde yer alan bu izi taze tutmaya özel bir çaba harcıyor.Birileri bunun için oyunlar tezgâhlıyor.

Evet, Kürt hareketinin bileşenlerinden birinin elinde silah var. Bu, beni de rahatsız ediyor.Şunu biliyorum: Kürt hareketi bu silahı saldırmak için değil kendini savunmak için elinde tutuyor. Bu topraklarda Ermeni, Kürt kıyıma uğradı. Daha dün Roboski’de aynı şey yapıldı, Hrant, Rahip Santaro, Zirve Yayıncıları öldürüldü.Kürtler bir daha bize saldırılmayacağının güvencesini verin, istediğimiz kültürü özgürce yaşayabilelim, işimize gücümüze bakacağımız ortamı sağlayın, katırımızı rahat bırakın, silahlarımızıbırakalım diye bas bas bağırıyorlar. Aslında silahı ellerinden bıraksalar daha güçlü olacaklar, dertlerini daha iyi anlatacaklar, ama işte bu işler kolay olmuyor.

Kendini sosyal demokrat, liberal, demokrat olarak tanımlayan,gerçeğe tanıklık eden insanların Kürt hareketinin bu feryadını Batı’da insanlara anlatabilmeleri gerekiyor.Provokasyonları önlemenin de, halklar arasına daha fazla kin ve nefret tohumları ekilmesini engellemenin deyolu bu.

Ermenilere, Rumlara, Kürtlere, Süryanilere yapılanlar, kıyımlar kabul edilmeden; Türk “üst” kimliği altında millet oluşturma hayali bir kenara bırakılmadan bu topraklarda çatışma bitmeyecek,siyasi birlik güçlenmeyecek. Bu topraklara huzuru getirmek istiyorsak anayasal vatandaşlık altında bütün aidiyetleri kucaklayacak, hukukun üstünlüğünü, güçler ayrılığını temele alacak, çağdaş bir siyasi yapı oluşturma yolunda,ortak kurucu paydada bir araya gelmeliyiz.Yeni bir başlangıca ihtiyacımız var.

İşte bu yüzden HDP’ye destek olmak lazım, seçimde barajı mutlaka aşmalı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums