Gerçeklerin üstü itina ile örtülür!

  • 10.02.2014 00:00

 Hükümetimiz bizi düşünüyor. Her türlü zararlı neşriyattan bizi korumak için sağ olsun elinden gelen her türlü önlemi alıyor.

Bu işi üstlenen kurumların başında Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) geliyor. Yalnız bu işi biraz abarttığı da kesin. Erotik bulduğu için kliplere yayın yasağı getiriyor.  Aşk olmadan cinsel ilişkiyi pazarlık konusu ediyor diye yayınlayacağı bir filmin tanıtımını yapan televizyon kanalına ceza kesiyor.

Ekranda doğru dürüst bir film seyredemez hale geldik. Hemen her sahne de bir karartma var. Ya bir kadınının bir yerleri belirsiz hale getiriliyor ya da bir markanın görünmesinin önüne geçiliyor. Bütün kahramanlar sigara içer gibi yapıyor.  Sözcükler, sahneler kısaldıkça kısalıyor.

Ne için yapılıyor bütün bunlar? Türk toplumunun genel ahlak yapısına uymadığı için.

Toplumun ahlak yapısına neyin uygun olduğuna kim, nasıl karar veriyor? Medyanın kendi içinden temsilcilerin, sivil toplum bileşenlerinin oluşturduğu bir kurul mu buna karar veren? Hayır, bizzat hükümet edenin, siyaseten oluşturduğu bir kurul bu.

Peki, hükümetin böyle bir kurul oluşturmaya, bu kurulun topluma uygun ahlaki değerler ile ilgili geçerli kararlar almaya/vermeye hakkı var mı? Oylarımızla bizi yönetecek olanı belirlerken, ahlakımıza neyin uygun olduğuna karar verme yetkimizi de devrediyor muyuz? Ortada altına imza attığımız böyle bir sözleşme mi var?

Sonra, uygun görmediği bir evlilik yaptı diye hamile kızını öldürüp kuyuya atan aile fertlerinin haberini yapmak toplumumuzun ahlak yapısına daha mı uygun düşüyor. Bazı programlarda problemli ailelerin akla zarar kirli çamaşırlarına tanıklık etmek, mecliste bir birine küfrederek saldıran milletvekillerini izlemek, birbirlerine ağzına geleni söyleyen parti liderlerinin görüntülerini ekranlardan izlemek ahlaki yapımıza daha mı uygun.

Bizim medyadan beklentimiz, medyanın başta gelen görevi, ahlaki yapımıza uygun olanları bize göstermesi mi? Peki ahlaki yapımıza uygun düşmese de, olan biten, yaşanan gerçekleri öğrenmek istersek ne olacak? Boş zamanları değerlendirme, eğlence arayışı ile gerçeği aramayı kesin sınırları ile birbirinden ayıracak sihirli bir değnek mi var?

Merak duygusunu, gerçeği anlama öğrenme tutkusunu tatmin etmeye çalışırken, “öğreneceklerim ahlakımı ya bozarsa?” diye düşünen var mıdır?

Böyle düşünen insanlardan oluşan bir toplumda demokrasi kültüründen bahsedilebilir mi?

Bir de şöyle düşünelim. Şimdi siz kadının orasını kararttınız diye orası yok mu oldu? Karartılmış bir durum, kesilmiş bir sahne, atlanmış bir sözcük karşısında ortaya çıkan boşluğu doldurmayacaksa hayal gücü ne işe yarar.

Aslında hiçbir şeyi ortadan kaldırmış, ya da üstünü örtmüş de olmuyorsunuz. Sadece böyle bir girişim içinde olduğunuzu açığa vurmuş, bir de becerebildiğiniz ölçüde gerçeği tahrif etmiş oluyorsunuz.  Peki, gerçeği bozmak ne kadar ahlaki, bu size ne kazandırır?

Medyanın boş zamanları değerlendirme ve eğlence ayağında iktidarın gerçeklerin üstünü örtme girişimini kontrol eden aracı kurum RTÜK’e artık enformasyon ayağında yeni bir kardeş kurum bulduk: TİB.

AKP’in çoğunluk oyları ile meclisten geçirilen internet yasası ile Telekomünikasyon ve İletişim Başkanlığı; Başbakana ve MİT’e bağlı, hükümetin uygun bulmadığı her türlü internet erişimi ile internet yayınını engelleyebilecek, iki yıl içinde internete giren, internet ortamında iz bırakan herkesin bilgilerini hükümetin kullanımına sunabilecek bir kuruma dönüştürülmüş oluyor.

RTÜK’ten bile tehlikeli bir kurumumuz var artık. Bir taraftan iktidarın karışmış olabileceği kirli işler, yolsuzluklar dâhil ortalıkta dolaşması sakıncalı görülen her türlü bilgi üzerinde ekranlarda tanık olduğumuza benzer bir karartma uygulanacak; bir taraftan da iktidarın kendisine tehdit olarak değerlendirebileceği her tür ilişki ve erişim gözlem ve kontrol altında tutulabilecek. Hayırlı olsun!

Bunun arkasından da hükümet,  hukuki işleyişe müdahale etmeye hazırlanıyor. Oradaki işleyişi de başının ağrımasına yol açmayacak bir hale getirecek. Terörle mücadele yasasının kaldırılmadığı yerde özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, yargılamaların düşünme, örgütlenme, eleştirme özgürlüğünü tümüyle ortadan kaldıracak şekilde yaygınlaşmasına yol açabilir. İ

İktidara dönük eleştirel tutum içinde olanların her an tutuklanma tehdidi altında yaşayacakları bir atmosfere doğru adım adım gidiyoruz. Bütün bu gelişmeler hayra alamet değil.

Bütün bu telaş, basına, medyaya, sanal ortama, hukuksal işleyişe kontrol altına almaya dönük bütün bu ısrarın anlamı ne diye kendinize sorup çevrenize baktığınızda ne görüyorsunuz?

İktidarın kullanabileceği her türlü sansasyonel haber, yorum üretebilmek için bir yayın grubuna sahip olma çabasını görüyorsunuz. Bunun için 630 Milyonluk bir para havuzu oluşturulduğunu görüyorsunuz. Nereden, meclise gelemeyen fezlekenden, ana muhalefet lideri tarafından kamuoyuna açıklanan olayın içinde yer almış iş adamlarının aralarında geçen konuşma kayıtlarından.

ABD Başkanı Richard Nixon'ın 1974’de istifa etmek zorunda kaldığı Watergate Skandalı bu ortaya çıkanların yanında çok masumkalmıyor mu?

Bir de Başbakanın oğlu ve kızının yönetim kurulu üyesi olduğu “Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) oradan buradan gelen paralar var. Eğitim ile ilgili bir vakfa yurt dışı bir şirketten 100 milyon dolar gibi bir para neden gelir, ne karşılığında gelir? Dershaneleri özel okullara çevirme çabaları ile siyasilerin vakıf yoluyla eğitime böylesine ilgi göstermeleri arasında bir ilişki var mıdır? Meşrutiyet yıllarında İttihat Terakki’nin açtığı sultaniler i, Cemaat’in eğitim alanında son yıllardaki yaptıklarını örnek alıp AKP de TÜRGEV aracılığı ile okullar mı açmayı planlıyor.

Bütün bu soruları kendinize sormaktayken birden, Başbakanın, MHP liderinin konuşmasını veren televizyon yöneticisini azarlayan ses kayıtları ile bir seçim anketi sonuçlarının iktidar lehine bir görüntü için nasıl değiştirilebileceği ile ilgili ses kayıtları düşüyor basın bültenlerine. Gerçeklerin üstü RTÜK, TİB aracılığı ile örtülmeye çalışılırken ortaya saçılan kirli çamaşırlara şaşırıp kalıyorsunuz.  

Ortaya dökülen bütün bu karmaşık çıkar ilişkileri, usulsüzlükler, yolsuzluklar gerçeklerin üstününün neden itina ile örtülmeye çalıştığını da yeterince ortaya koyuyor aslında. Ama ne kadar karartılmaya çalışılsa da gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu var sonuçta.

Çünkü insanoğlu merak ediyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums