Suriye ve Kürt sorunu

  • 2.08.2012 00:00

 

Yaz sıcağı ile siyaset sıcağı yine birbirine karıştı.

Özellikle Suriye’de yaşanan gelişmeler Türkiye’yi, iç ve dış politikayı ciddi şekilde kuşatmaya başladı.

Suriye’nin, Esed rejiminin ötesinde bir mesele olduğunu, oluşturduğunu söylemeye gerek yok.

Suriye, bir bakıma bölge dengelerinin, güçlerinin karşılaştığı, bilek güreştirdiği bir alan. Daha da öte ABD, Rusya, İran gibi emperyal politikalara sahip ülkelerin doğrudan karşı karşıya geldikleri bir çatışma sahası…

ABD-İran gerilimi, Rusya’nın görkemli  günlerine geri dönme arayışı ve Sünni-Şii kırılma hattı, tüm bunlar, Suriye üzerinde farklı hesapların yapılmasına yol açıyor.

Rusya ve İran, bu koşullarda her şeye rağmen Esed’in arkasında durmayı sürdürüyorlar. Türkiye, ABD ve Avrupa, Esed kulesinin yıkılmasına oynuyor ve bunun koşullarını arıyorlar.

Bu tablo, Esed’in hâkim olduğu Suriye’nin görüntüsünü içeriyor.

Ancak görünen o ki, Esed Suriye’de uzun ömürlü olamayacak ve bu tablo, bu güçler dengesi değişecek…

Şu anda bile pek çok merkezkaç kuvvetinin devreye girdiği görülüyor. El Kaide’nin kaos ortamında Suriye’de iyice yapılanmaya başladığı iddiası bunlardan biri.

Bir diğeri, geçen hafta Türkiye’yi ayağa kaldırmış olan gelişme. PKK’nın uzantısı olduğu söylenen Suriyeli Kürtlerin, Türkiye sınırında bazı bölgelerde yönetimi ele geçirmeleri. Bu gelişmeye, PKK’nın uzun süredir Suriye’ye güç kaydırdığı, 2000 civarında PKK’lının Suriye’ye yerleştirildiği iddialarını da eklemek lazım.

Saddam sonrası Irak nasıl bir dağılma ve çatışma yaşadıysa, Suriye’de de durumun farklı olması için bir neden yok.

Hangi uluslararası gücün hangi açığa çıkacak unsurun üzerine oynayacağını ya da devreye hangi yeni aktörlerin girip kimlerle işbirliği yapacağını bilmiyoruz.

Ama tahmin edebiliyoruz.

Kürt unsuru bunlardan birisidir.

Bununla bağlı olan diğer unsur, PKK’nın, adım adım sadece Türkiye’ye dönük faaliyet gösteren bir örgüt olmak yanında, Ortdoğu’da etkin bir aktör olmaya gidişidir.

Nusayri unsuru, başka açığa çıkacak bir güçtür…

El Kaide’nin altını az önce çizdik…

Bu yeni tabloyu Hizbullah üzerinden Akdeniz’e açılmak isteyen ve Şii koridoru politikası güden İran, onu dengelemek isteyen ABD ve bölgede yerleşik hâle gelerek gücünü yeniden üretmek peşinde koşan Rusya açısından değerlendirirsek, karşımıza yeni ittifaklar ve ilişkiler sepeti çıkacaktır.

Bu durum, Suriye rejiminin normalleşmesini kolaylaştırmayacak, tersine yokuşa sürecektir. Keza Suriye’nin toprak bütünlüğü yeni bir soru olarak devreye girecektir.

Kürtlerin Suriye, Irak, İran ve Türkiye parçaları yeni bir siyasi görüntü kazanacaktır.

Tüm bunlar Türkiye açısından yeni ve ciddi bir yük oluşturuyor.

Kürt meselesi açısından karşımıza hem yeni bir cephe çıkacak hem de PKK sanıldığından çok daha geniş bir hareket alanı kazanacak görünüyor.

Bir süredir bu ihtimalin altı çiziliyordu.

Türkiye açısından Kürt sorununun Suriye meselesiyle birlikte yeni bir boyut kazanacağı, PKK’nın konumunun farklılaşacağı tahmin ediliyordu.

Tabii soru şudur:

Gözlemcilerin sık dile getirdiği bu durum hükümet tarafından öngörülmüş müdür? Öngörüldüyse ne çerçevede, hangi önlemlerle öngörülmüştür?

Başbakan Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyinde Kürt egemenliğine geçen alanla ilgili olarak “Kabul etmemiz mümkün değil, gerekirse müdahale ederiz” açıklaması, bu konuda ciddi sorunlar olduğunu ve boşluklar olabileceğini akla getiriyor.

Çatışma ve askerî müdahale en son araçtır.

Oysa Suriye’nin dağılması halinde Kürt enerjisinin açığa çıkacağı, bunların politik olarak kuşatılması gerektiği aşikardı.

Aslında hep aynı noktaya geri dönüyoruz.

Türkiye değişiyor, sırtındaki yükleri attıkça, demokrasi ve açık toplum istikametinde ilerledikçe dış politikada da önü açılıyor. Ancak kurtulamadığımız kimi yükler ülkeyi ve dış politikayı çıkmazın içine tekrar çekiyor, zira bunlar bedenin zayıf bölgelerini oluşturuyor.

Kürt sorunu bunların önde gelenidir.

Bu sorunu ülke içinde siyaset ve demokrasi yoluyla çözemedikçe, PKK’ya silah bıraktıracak formüller bulamadıkça, bu sorun bugün Suriye örneğiyle de görüldüğü gibi büyüyor, tam asayiş nesnesi haline geliyor…

Ve sonra bildik fasit daire…

Not: Tatil için yazılarıma iki hafta ara veriyorum.

Kaynak:Aksiyon Dergisi

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums