Savcı ve hakimlerin yer değiştirmesinin anlamı

  • 15.06.2012 00:00

 Özel Yetkili Mahkemeler ve Özel Yetkili Savcılıklarla ilgili olarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Adalet Bakanı'na hazırlık talimatı verdiği biliniyor.

Bülent Arınç'ın "yeni pakette düzenleme yok" açıklaması sonrası, bir AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın kimi gazetelerin yazı işlerine gönderdiği mesaj bir yanda, başbakanın ertesi gün gelen beyanatı öte yanda, bu hazırlığı teyit ediyor.

Türkiye yaşadığı derin değişim süreci sırasında ortaya çıkan aksaklıkları düzeltme yoluna gidiyor.

Bu açık ve önemli...

HSYK'nın hakim ve savcı tayin kararnamesiyle yaptığı düzeltmeleri de bu istikamette bir adım olarak değerlendirmek gerekir. HSYK'nın özel yetkili hakim ve savcılarla ilgili olarak, sürmekte olan, soruşturma ve kovuşturmalara müdahale etmeden ya da böyle bir görüntü vermeden atabileceği en ileri adımı atmış bulunuyor.

Daha ileri bir "analiz" için ocak ve şubat ayı içinde bu köşede yayınlanan yazılardan bir "potpuri" yapmama izin verin...

13 Ocak 2012 tarihli "Neden otoriterleşiyoruz?" başlıklı yazıdan:

"Siyasi iktidar eski siyasi aktörler karşısında galip gelmiştir. Hükümet ve çevresi siyasi alanı önemli ölçüde kontrol altına aldıklarının farkındadırlar. Ancak iktidar kavgası dinerken –müttefikler, yeni siyasi aktörler arasındaki– bir diğeri başlamaktadır."

9 Şubat 2011 tarihli "Büyük Kavga" başlıklı yazıdan:

"İktidar kavgasının ayaklarından birisini oluşturan "otonomlaşma eğilimi taşıyan" polis ve yargı merkezli son derece etkin bir gruptur. Ona bu etkinliği sağlayan ise kurucu unsurlarının aynı düşünce dünyasından geliyor olması, polis ve yargının yeni yasal yetkileri, özel yetkili savcılık ve mahkeme yapılanmaları, en nihayet devlette "savcı polis ilişkisini ters yüz eden polis devleti işleyişi"dir. Nitekim, Ergenekon, KCK ve asker meselesine ilişkin tüm adli soruşturmalar genel ve sistematik takip yetkisine sahip "polis istihbarat birimleri" tarafından yürütülmekte, gerek politik kimlikleri gerek hukuki konumlarıyla savcılar "yönlendirici ve denetleyici" değil, "onaylayıcı ve meşrulaştırıcı" bir işlev görmekte, polis-yargı ikilisi bu yolla pek çok konuda adeta politika üreticisi haline gelmektedir. Bu yapı Ergenekon, Balyoz, KCK gibi soruşturma ve kovuşturmalarla güçlenmekte ve sınırları aşan güç kullanma imkânlarına kavuşmaktadır..."

10 Şubat tarihli "İktidar kavgasının kökleri" başlıklı yazıdan:

"Bunların sonucu olarak ülkeyi bir güvenlik iklimi kuşatmıştır. Gerçekten de kamuoyu artan bir oranda "tehdit ve tehlike mantığı"na davet edilmiş, tasfiye ve takip sürekli kılınmış ve kapsamı Ersanlı, Şık, Şener, Zarakolu örneklerinde olduğu gibi her konuda sıradan muhalifleri kuşatacak kadar genişlemiştir. Başka bir ifadeyle "tehdit ve tehlike" mantığına, temizlik gömleği giydirilmiştir. Demokrasi fikri, psikolojik harekatlar, yasaklar, operasyonlar ve tutuklamalarla iç içe sokulmuştur. Velhasıl iktidar alanı genişletme hamlelerinde ve iktidar kavgalarında kamuoyu aktif bir unsur haline dönüştürülmüştür. Ve siyasi iktidara düşen iki acil ve büyük iş var. İlki bu otonom gücü tasfiye etmek, yargı–siyaset, emniyet-yargı ilişkilerini demokrasi ilkeleri üzerine oturtmaktır. Bu ise ancak "siyasete geri dönüş" ve "demokratik bir siyaset"le mümkündür."

14 Şubat tarihli "Sivri uç, tasfiye, tedbir" başlıklı yazıdan:

"Son gelişmelerin tek olumlu yanı bu tabloyu siyasi iktidara açık bir şekilde göstermesi olmuştur. Şimdi "tedbir ve törpü" zamanıdır. Şöyle:

1.Özel yetkili mahkeme ve savcılıklar meselesine mutlaka el atılmalı, ünlü 250. ve 251. maddeler genel bir bakışla gözden geçirilmelidir. Bu yolla yargının eylem alanı hukuki denetime ve ölçüye tâbi kılınmalıdır.

2.Siyasi yön içeren kovuşturmalarda emniyet istihbarat alanının demokratik ve hukuki denetimi sağlanmalı, adli kolluk meselesi hayata geçirilmeli, savcı-polis ilişkisi somut hukuki ilkelere bağlanmalıdır.

3.Kritik davaların sürdüğü İstanbul Emniyeti ve adliyesinde soruşturma ve kovuşturma dosyalarının yeni teftişler, görev değişiklikleri üzerinden ele alınıp, denetlenmesi mutlaka yapılmalıdır..."

Durum ve olan işte budur...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums