Kirli devrimler... Sorunlu temizlikler...

  • 13.03.2012 00:00

 

28 Şubat tartışması derken, takvimler, geldi, 12 Mart'ı gösterdi. Haftayı bu tarih açtı.

2002 sonrası askeri müdahale niyet ve hazırlıkları Sarıkız, Balyoz ve Ayışığı'nın kökü nasıl 28 Şubat'a uzanıyorsa, zihniyet ve tarz açısından 28 Şubat'la 12 Mart ve 27 Nisan arasındaki mesafe de o denli kısadır.

Hasan Cemal'in "Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım..." başlıklı 12 Mart günlerini anlatan kitabı, bizde nadir yapılan iç okuma, itiraf, arınma çalışmalarındandır. Çarpıcı ve önemli bir anı kitabıdır. Sadece 12 Mart'ı değil, devasa bir zihniyeti anlatır, dünden bugüne bir sürekliliğe işaret eder...

Şöyle der Hasan Cemal:

"... Kimilerinin hedefi, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaktı. Demokrasiyi tümüyle rafa kaldırmaktı. Ya da kendi bildiği türden bir demokrasiyi geçerli kılmaktı. Hedef, gençliğin heyecanını kullanarak, onları polisle, askerle çatıştırarak darbelerin ortamını hazırlamaktı(...)

1970 sonu, 1971 başı olmalı. Ankara'nın göbeğinde, Sıhhiye'deki Ankara Orduevi'nin önünde patlayacaktı bombalar...

İki yandan iki bomba!

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin bahçesindeki miting bittikten sonra gençler yürüyüşe geçecekti. Orduevine yaklaştıkları sırada atılacaktı iki el bombası da. Biri Ankara Sineması'nın oralardan, öbürü tam aksi istikametten, Mithat Paşa Caddesi ile Atatürk Bulvarı'nın kesiştiği noktadaki Yüksel Palas'ın bulunduğu köşeden. Şimdi orası da orduevi. Bombaların hedefi, toplum polisiydi. Patlamalarla birlikte sloganlar tam orduevinin önünde atılacaktı:

"Ordu gençlik el ele, milli cephede!" (...)

Hafızam yanıltmıyorsa, Dev-Genç Başkanı Ertuğrul Kürkçü yönetiyor mitingi. Ben Sıhhiye'de bir yerde heyecanla bekliyorum. O da ne? Kürkçü konuşmasını bir sürprizle noktalıyor. Öğrenci kitlesini Sıhhiye'ye, orduevi istikametine değil, tam aksi yöne, Ulus tarafına yürütüyor. Toplum polisini, o zamanki deyişle 'Frukoları' hedef alan bombalı tuzağımız yatıyor..." (...)

Bir tek amacımız vardı: askeri kışkırtmak... Darbe süreci bu kışkırtma ve provokasyonlar sayesinde hızlanacaktı.

Ve devrime giden yola çıkacaktık..." (...)

Hasan Cemal'in ifşa ettiği bu mantık ve işleyişin, 28 Şubat'ın "fişleyen, pıtrak gibi üreyen sivil görünümlü örgütleri"nin mantığından, 27 Nisan'ın "para-militer Kuvayı Milliye tarzı yapıları"nın amacından ne farkı var?

2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Cumhuriyet mitinglerini organize eden kafa ve güç, 12 Mart'takinden ne kadar farklı?

O kışkırtmalar sonucu 12 Mart askeri müdahalesi yaşanmıştı.

Kalıcı izler bırakmıştı bu darbe.

Askerî yargı sivil yargı aleyhine ilk kez bu müdahaleyle genişlemişti.

Sıkıyönetime geçişler kolaylaştırılmıştı.

Asker kişilere yönelik eylem ve işlemlerin denetimi Danıştay'dan alınmış, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'ne verilmiş ve hâlâ devam eden iki başlı idari yargı sistemi doğmuştu.

MGK siyasi hayata katılmıştı.

Askeri malların ve askeri harcamaların denetimi fiilen denetim dışı bırakılmıştı...

2002 sonrası, 2003'te, 2004'te, 2007'de benzer girişimler sonuç vermedi. Siyasi iktidarın, sivil toplumun farklı tutumuyla, direnişiyle...

Bugün tersi bir süreç yaşıyoruz...

Bir temizlik ve arınma süreci...

Bunun önemini ve değerini bilmek gerek...

Son yılların demokratikleşme ve sivilleşme hamlelerinin özü budur.

Bugün sorun, sık vurguluyoruz, Balyoz davasındaki kimi şüphelerin, Şık ve Şener'in durumunun, KCK'nın kapsamının, MİT krizinin işaret ettiği gibi, bu arınma sürecinin kendi tıkanıklıklarını, haksızlıkları, çatışmalarını üretmeye başlamasıdır.

Onun içindir ki, bugünün birinci meselesi temizliği temiz ve meşru bir zemine oturtmaktadır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums