Asker nerede hata yaptı?

  • 12.01.2012 00:00

 Türkiye yaşadığı değişim sürecinde kabaca iki aşamadan geçti. Kabaca 2002-2007 arasını daha çok "yasal değişim", 2007 sonrasını ise "siyasal değişim" dönemi olarak adlandırmak pek yanlış olmaz.

Bu, her konuda böyle...

Özellikle asker sorununda...

Askeri vesayet rejimlerinden çıkış askerler için zordur. Bu tür değişim süreçlerinin hem nesnesi hem öznesi olurlar. Hem değişim tarafından hedeflenirler hem kurumsal nitelikleri itibariyle bu değişimi gerçekleştiren el olmak durumunda kalırlar.

Ancak geri dönüş yoktur ve asker açısından yapılacak iş artık direnmek, tepki vermek değildir.

Tersine iş, 'demilitarizasyon süreci'nin doğru yönetilmesidir. O zaman bir yanıyla mesele ordunun yeniden tanımı ve asker rolünün yeniden inşasıdır...

Asker, Büyükanıt ve Başbuğ dönemlerinde özellikle bu konuda büyük hata yaptı. Yeniden yapılanma yerine direnci tercih etti. Karargâh politikası eski asker rolünün peşinde koştu. Ve bu politikalar, eski alışkanlıklarla, muhtıralar, meydan okumalarla iç içe geçti.

Başbuğ bunun için yargılanıyor.

Büyükanıt hakkında bunun için suç duyurularında bulunuluyor.

Direnç asker gözü, asker zihniyetiyle bile hataydı...

Neden?

Türkiye'de ya da başka yerde askerler bu "sivilleşme süreçleri"nde, değişmek istedikleri için değil, değişmek zorunda kaldıkları için rol alırlar. Değişime direnç ile değişmek zorunluluğu iç içe girer. Eski usuller ile yeni arayışlar yan yana yaşar. Başka bir ifadeyle demilitarizasyon süreci bir ölçüde asker tarafından da yönetilir.

Başbuğ'un gazetelere yaptığı açıklamalar bu durumun açık kanıtıdır:

Bakın başından asker nasıl yönetti bu süreci?

Birinci aşamada, "yasal değişim" döneminde karargâhın başında Hilmi Özkök vardı. Sivilleşme süreci açısından "iyi" bir yönetim gösterdi. MGK'nın yapısını değiştiren, ardından gizli yönetmeliğin ilgasına kapı açan 2003 Uyum Paketi onun genelkurmay başkanlığı döneminde çıktı, hükümet MGSB'ye ilk kez bu dönemde el atabildi, dış politik alanda (Kıbrıs örneği) ilk kez askerden bağımsız bir rota izleyebildi. En önemlisi bu gelişmelere karşı ordu içi tepkiler, darbe girişimleri ve benzerleri Hilmi Özkök sayesinde engellenebildi.

Birinci aşama ile ikinci aşama arasındaki dönemde, geçiş döneminde Genelkurmay Başkanı Büyükanıt oldu.

Büyükanıt "kötü" bir yönetim gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimine aktif müdahalelerde bulundu. 27 Nisan Askeri Muhtıra'sını elleriyle hazırladı. Anayasal kurumları etkiledi. Asker ile hükümeti kavgalı hale getirdi. Gül'ün döneminde Çankaya'ya karşı gerginlik ve tanımazlık politikası uyguladı. Ve ordunun itibar kaybının derinleşmesine yol açan isim oldu.

Başbuğ devreye girdi, ikinci aşamanın, siyasal değişim döneminin Genelkurmay Başkanı oldu. Ordunun değişimin nesnesi ve öznesi olmasının çapı büyümüş ve niteliği değişmişti. Askere yönelik sorgu, sual dönemi ve yargı süreci başlamıştı.

Başbuğ bu süreci yönetmekte ciddi sıkıntılar yaşadı.

Güne göre direnç politikasını devreye soktu, güne göre orduyu yeni duruma uyarlamaya gayret ettiğini ima etti.

Demilitarizasyon sürecini yönetmesine günlük gelişmeler, çelişkiler, el kol yordamı ve zorunluluklar hâkim oldu... Sert ve kabul edilemez çıkışları yaptı... Darbeye karşı olduğunu söyledi, ama internet andıcı gibi hamlelerle siyasete el altından müdahale girişimleri onun döneminde yaşandı.

Söyledik bugün bunun bedelini ödüyor ya da ödeyecek...

Ve bugün olduğu gibi ordu adım adım kendi içinde değişim mekanizmasını harekete geçirecek...

Yeter ki, bu tür demokratikleşme adımları iktidar kavgası görüntüsüne bürünmesin, büründürülmesin...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums