Refleks...

  • 10.11.2011 00:00

 30 Temmuz 1943... Van'ın Özalp ilçesi... İran'dan gelen bazı kişilerin bir sürüyü kaçırmalarına yardım ettikleri sanılan, ikisi askerden izine gelmiş otuz üç köylü, sırf ibret olsun diye, hiç kanıt ve yargılama olmadan sınırda elleri ve gözleri bağlanarak jandarma birlikleri tarafından kurşuna dizilir...

Bu olay, Türkiye'de askeri bir bakışın, Kürt sorunu başta olmak üzere türlü toplumsal siyasal meseleler karşısındaki asayiş duruşunun sembol hadiselerinden birisidir...

Sembolize ettiği aynı zamanda idari bir reflekstir...

Nitekim olayın ardından tutulan zabıt, bu köylülerin, keşif için götürüldükleri sınır boyunda karşıya geçmek için hep beraber koşmaya başladıkları, bunun üzerine İran tarafından ateş açıldığı, Türk askerinin de ateşe karşılık verdiği ve iki ateş arasında kalarak öldükleri şeklindedir...

DP iktidara gelince dosya tekrar açılır...

Şikâyetler dikkate alınır ve mesele kurcalanmaya başlanır. Adalet, Savunma, İçişleri bakanlıkları ile Genelkurmay Başkanlığı'ndan birer temsilciden oluşan bir komisyon olayı inceledikten, sorumlular ve tanıkları dinledikten sonra şu raporu yazar:

"1943 Temmuz'unda Üçüncü Ordu Müfettişi Orgeneral Mustafa Muğlalı, Özalp ilçesine gelmiş ve askeri mahfelde Van Valisi Hamit Onat, Özalp Kaymakamı Hilmi Tuncel, Sulh Yargıcı Baki Tekin, Tabur Komutanı Şükrü Tüter beraber bulunurken, vali ile yargıç vatandaşların hududun öteki tarafındaki şahıslarla münasebette bulunarak emniyet ve asayişi ihlal etmekte olduklarından şikâyet etmişlerdir. Bu şikayet üzerine Ordu Müfettişi, Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e, 'bu adamları sana teslim edeceğim, icabına bakar, hepsini temizlersin' diye emir vermiş, bu emir üzerine (...) bu şahıslar (...) gözaltına alınmış, iki müfrezeye tefrik olunmuş ve Kukur deresinde elleri kolları bağlandıktan sonra üzerlerine makineli tüfekle ateş edilmek suretiyle öldürülmüşlerdir..."

33 kişi kurşuna dizilmiştir...

Ardından askeri mahkemede dava açılır. Olayın yakın tanıklarının ifadeleri, infazı gerçekleştiren mangaların komutanlarının itirafları üzerine, Muğlalı Paşa, önce idam cezasına çarptırılır, ardından bu ceza 20 yıl hapse çevrilir.

Muğlalı bir süre sonra ölür...

Ne var ki, yıllar sonra Genelkurmay Muğlalı'nın adını Özalp'taki içindeki kışlaya verecektir...

Muğlalı yıllarca Özalp'a meydan okumaya ve bir mantığı, bir politikayı simgelemeye devam etti...

Ve en nihayet bir süre önce sessiz sedasız kışla adı değiştirildi...

Umarız, aynı değişim reflekslerde de olur...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums