Pislik...

  • 19.10.2011 00:00

Ergenekon fiilen bir grup asker-sivil darbecinin kalkıştığı askerî müdahale ve bu müdahaleye zemin hazırlamak için toplumu germeye yönelik gayrimeşru ve yasa dışı faaliyetleri kovuşturmuyor. Sembolik olarak ülkeye hâkim vesayet düzenini, bu düzenin özünü oluşturan hukuk dışı devlet yapı ve eylemlerini temizleme çabasını da ifade ediyor.

Bu soruşturma ve yeni siyasal ortam, düne kadar devleti her şartta koruma mantığını bir yana iten yeni bir adli refleksin doğmasını mümkün kıldı. Bu refleks sonucudur ki, Türkiye geride kalmış gibi görünen ama kalıcı pislikleri temizlemek, soruşturmak için önemli adımlar atmaya başladı.

Nitekim Ergenekon davası sonrası Güneydoğu'da yıllarca görmezden gelinen JİTEM faaliyetleri, JİTEM cinayetleri hakkında davalar açılabilmiş, el atılabilen devlet suçlarının üzerine gidilecek bir ortam doğmuştur.

Kurşun bir atımlık değil.

Bir süre önce gelen Mehmet Ağar, "Susurluk Davası" kapsamında Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili "cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu ve teşekkülün yöneticisi olduğu" gerekçesiyle 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Susurluk döneminin özel harekâtçı polisi Ayhan Çarkın'ın itirafları sonucu yeni soruşturmalar başladı. Bu çerçevede İbrahim Şahin gibi bazı baş aktörler tutuklandı. Susurluk döneminin merkezi olaylarından birisi olan Topal cinayetine bu çerçevede yeniden el atıldı.

Bunlar önemli gelişmelerdir...

Mesele sadece geçmişi deşmek değildir; Susurluk skandalı ucu hala bugüne uzanan en derin Türkiye öykülerinden birisidir.

Susurluk skandalı Batı'daki sistem içindeki lokalize "kontrgerilla" gerçeğinin tersine, Türkiye'de sistemin "kontrgerillalaştığı" gerçeğini resmetmişti.

Hukuk dışı ve gayrimeşru olanı benimseyen, doğrulayan, tüm sisteme yayan, daha doğrusu resmî devlet politikalarının özü kılan bir geleneğe tekabül ediyordu, bu gerçek.

Bir yüzleşme faslı yaşandı ama, kontrol yine devletteydi.

Kutlu Savaş raporu "Susurluk oyunu"nda perdeyi kapatırken, sistem başlangıç noktasına geri döndü. Rapor bir yanıyla devlet adına devlet için yapılmış, devletin yenilenmiş, istenmeyenden arındırılmış yeni resmî politikalarının ana güzergâhını ifade eden, devlet adına yapılan bir tür ilk itiraftı.

Otorite boşluğu ile münferit hadiseler mantığı üzerine oturan, daha doğrusu münferit hadiselerin otorite boşluğu yüzünden sisteme yayıldığı ve sistemi bloke ettiğini ima eden, Susurluk skandalının devlet politikaları ve yapılanmasıyla ilgili yönünü, devlet-birey-hukuk ilişkisiyle ilgili yanını tamamen rafa kaldıran, faturayı, ölmüş olanlara, kaçaklara ve birkaç görevliye çıkaran bir itiraf...

Bir tür el yıkama...

Nitekim raporuna şu cümleleri yazabiliyordu Kutlu Savaş'ın:

"Bölgede yıllardır devam eden mücadele ve PKK saldırıları batı bölgelerinde dahi genişleyen bir tepki yaratırken, olağanüstü hal bölgesinde yaşayanların ve PKK ile mücadele eden devlet güçlerinin tepkisini, öfkesini ve bazı şedit davranışlarını anlamak ve mazur görmek mümkündür. Hatta zaruridir. (...) Bozulmanın başlaması ve vatan - millet hesaplarının yerini kişisel hesapların alması kaçınılmazdı ve öyle oldu. Bu rapor, Susurluk olayını işte böyle algılamaktadır..."

Bugün artık bu mantığın, bu bakışın sonuna gelindi...

Yeni idari ve adli refleks işte bu gerçeğe işaret ediyor...

Susurluk dosyasına böyle bir dönemde yeniden el atılması son derece önemlidir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums