Türkiye dönüşüyor ya CHP?

  • 17.06.2011 00:00

Ezelden beridir, farklıların ve farklılıkların kaynadığı, ancak bunların sadece yan yana, aslında ayrı ayrı yaşayabildikleri bir diyar burası...

Burada aradığımız hep aynı şey olmuştur, benzerlerimizle yaşamayı, benzerlerimizi üretmeyi arzu etmişizdir.

Bu yüzden bugün hâlâ, dindar ya da laik, solcu ya da sağcı, çoğumuz bir cemaat içinde yaşar, bunu yüceltir ve bu yaşam tarzının kavgasını veririz.

Bu yüzden "siyaset tanımımız" başka diyarlardan farklıdır.

Siyasetten anladığımız bir yanıyla "kendi topluluğumuzu ve değerlerini değişime kapamak, en katıksız haliyle muhafaza etmek"tir.

"İlke" yerine "fayda"yı merkez alırız ama, bunu itiraf etmeyiz...

Türkiye bunu aşmaya çalıyor, AK Parti'nin yüzde 50 oyuna biraz da bu açıdan bakmak gerekir.

Ne var ki aşmak bir yana, bu cemaatçi, faydacı girdabın içinde dönenler, bununla beslenenler var...

CHP'nin tüm söylem değişikliği çabasına rağmen son seçimlerde aldığı yüzde 26'lık oyun gerisinde temel olarak bu mesele vardır.

Nitekim CHP etrafında hem iç hem dış çevrede seçim sonrası kavga başladı. Sandıktan duyulan memnuniyetsizlik, sonuçları "aptallık", "fazişm" terimleriyle açıklamaya kadar gidiyor.

Çağdaşlık ve demokratlılığı, "kendisine benzeyeni talep etmeye ve yüceltmeye" indirgeyen, kendisinden farklı olanı ise "ilkellikten gericiliğe kadar uzanan bir skala içinde yargılayan ve dışlayan" bir kültür, bu ataerkil ve köktenci kültür orada duruyor, orada yaşıyor.

AK Parti ilan etti, 1 Ekim start tarihi, anayasa yapmaya soyunacağız.

Böyle olunca bu yapım sırasında asıl soru, özgürlük fikri ve ortak demokratik değerler etrafında, ne kadar buluşulabileceğimiz olacaktır.

Özgürlükçülük ve mutabakat...

Bu açıdan önümüzdeki en önemli engel, "toplulukçu yaşam biçimi duruşu"dur.

Ve zorluğun asli merkezi, laikçi-otoriter beyaz dokudur.

Kabul etmek gerekir ki, "toplulukçu yaşam biçimi politikası" CHP'yi, genel olarak solu yok edip bitiren, kendi özünden uzaklaştıran, Türkiye'yi tek partili hale getiren bir meseledir...

"Toplulukçu yaşam biçimi politikası", o topluluğun iç bunalımının tezahürü olarak karşımızdadır.

Bu topluluğa has ayrımcı ve ayrılıkçı anlayışın, laiklik, çağdaşlık, batılılık, modernlik gibi kavramların arkasına saklanması, bu kavramların salt biçimsel sembollerine sarılıp, özünü devre dışı bırakması, artık görüntüyü bile kurtaramaz hale gelmiştir.

Nitekim bu iç bunalım, ikiye bölünmüş kişilikler üretmektedir.

Bu ikili yapı, kendisine demokrat ötekine otoriter bakış ve muamele, hakları tekel altına alan, koşullara bağlayan bir tutuma kapı açmakta, "üçüncü dünyalı bir elit görüntüsü"nü git gide kuvvetlendirmektedir.

Kuvvetlendirmektedir zira, bu grubun mensupları "demokrasiyi sadece kendileri için istedikçe onu bir ayrıcalık sistemi olarak dönüştürmek"te, demokrasinin farklı değerler karşısında bir tutum olduğunu unutup, dahası "onu kendi değer sistemleriyle özdeşleştirmekte"dirler.

Yıllardır, "Türkiye'nin değişmesi için muhafazakar kesimin değişmesi gerekir" denirdi. Formül açık ara tersine dönmüştür. Muhafazakar kesim değişmektedir, artık ön tıkayan, değişmeyen beyaz kesimdir.

CHP'nin yeni yönetimine, Kılıçdaroğlu'na Binnaz Toprak ve Sezgin Tanrıkulu gibi isimlere düşen en önemli görev bu yapıyla mücadele edip, onu dönüştürmektir.

Anayasa hazırlıklarının bu dönüşüm için bir vesile olacağını unutmayalım...

Böyle olursa kazanan Türkiye olacaktır...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums