Reyhanlı'nın perde arkası…

  • 14.05.2013 00:00

 Bu ülke çatışma nedir bilir. Kürt sorununun son 20 yılda 40.000 insanın hayatına mal olduğunu gördü. El Kaide tipi örgütlerin sinagoglara saldırmasına, ABD kökenli banka ve işyerilerini hedef almasına tanık oldu.

Ancak bu şekilde doğrudan doğruya sivil haklı öldürmeye, kargaşa yaratmaya yönelik, 'Ortadoğu tipi vahşeti' az yaşadı.

Reyhanlı'daki pek çok masum insanın bağrını, ocağını yakan vahşet Ortadoğu'dan sıçrayan çamurun Türkiye'ye bulaşmasıdır.

Saldırının yeri, zamanı, saldırıyla ilgili yapılan açıklamalar Esad'ın kanlı eline işaret ediyor.

Bu konuda dün, tümüyle katıldığım önemli tespiti Cengiz Çandar yapmış:

'Reyhanlı'daki patlamaları ve şimdiye dek herhangi bir benzeri olayda görülmemiş yükseklikteki can kaybını, Ortadoğu politikasında 'etkili bir aktör' olmanın 'kaçınılmaz maliyetlerinden biri' olarak görmek gerekiyor…

Böyle bir maliyetten uzak kalmak için Türkiye'nin Suriye'de olan bitenlerden uzak durması gerekmez miydi? Hayır, bu mümkün değildi. Türkiye'nin ulaştığı gelişme düzeyi ve uluslararası sistemin içine girdiği kalıp, Ortadoğu'da 'etkili bir aktör' olmaktan öteye ona bir şans tanımıyordu…'

Açık: Arap baharı, değişim süreci, Kürt sorununun uluslararası boyutları, Ortadoğu'daki Türkiye'yi kuşatan fay hatları ve bu çerçevede yeni bir dönem, yeni dönemin yeni sorunları…

Bu açıdan Hatay'ın altını özellikle çizmek gerekiyor.

Hatay, Suriye rejiminin seçtiği eylem alanı…

Hatay milletvekili ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Cilvegözü saldırısı sonrası yaptığımız görüşmede söylediklerini bu köşeye not düşmüştük.

Şöyle:

'1990'lı yılların ortalarında Antakya sokaklarında, daha doğrusu Nuseyri mahallelerinde duvarlara 'İşgal ordusu defol', 'Hatay'ın işgaline son' gibi sloganlar yazılırdı. Bunu örgütleyenler Baba Esat'la yakın işbirliği içinde olan Samandağ Nuseyrisi olan Mihraç Ural'ın denetimindeki Acilciler Grubu'ydu. Hatta 1995-1996 yılları arasında MGK'da bir tedbir paketi bile görüşülmüştü, Suriye'nin bölgeyle oynama tedbirine karşı... Bugün aynı grup ve isimler oğul Esad'la birlikte bölgeyi germeye, oraya sızmaya çalışıyor. Hatırlayacak olursanız, Beşar'ın bir süre önce 'Bu ateş Türkiye' yi de sarar' şeklinde bir tehdidi olmuştu... Genel olarak Esat'ın Türkiye'ye, özel olarak Hatay'a yöneldiğini biliyoruz. Hatay'da muhaberatın pek çok ajanı, adamı var. Ve işi kaşıyorlar...'

Resim aynı. Reyhanlı saldırısının Hatay'da Nuseyri ve diğer gruplar, Suriyeli mülteciler arasında gerginlik yaratmaya yönelik bir saldırı olduğuna kuşku yoktur.

Nasıl?

Esat ve rejimi malum Nuseyri... Suriye dünyadaki tek Nuseyri devleti… Bu durumun kimi doğal yakınlıkları, Esat rejimine desteği beraberinde getirdiğinden şüphe yok.

Ve görüntü o ki, Esat rejimi bu durum üzerine oynuyor, Hatay'daki Nuseyri zeminini kaşıyor.

Ergin'in bir tespiti de şöyleydi:

'Nuseyri kesimde muhaliflerin yerleştirildiği kamplara bir tepki var. Ancak bu daha çok duygu düzeyinde. Zira devlet kampları Nuseyrileri rahatsız etmeyecek yerlere kurdu. Ters bir karşılaşma olmuyor. Sorun daha çok şehir içine gelenler, ev tutanlar, yerleşenlerle ilgili. Bir kısmı Esat yandaşı bunların, Nuseyri halkla iç içe oluyorlar, aynı dili konuşuyor, aynı siyasi hassasiyete sahipler. Bu kaçınılmaz temas ve sızmaları beraberinde getiriyor. Aynı şekilde muhaliflerle karşılaşmaları da Nuseyrileri terdirgin ediyor kent içinde… Bu durumda Sünni kesim irrite oluyor. İzlenen politikalar tabii sızmaları engellemek ama halkla yoğun temas kurarak itidal yolu izlemek üzerine kurulu...'

İtidal önemli söz..

Hatay kritik bir yer…

Basına, siyasetçiye, kamu otoritesine bu açıdan ciddi iş düşüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums