Referandum sonucunu nasıl okumalı?

  • 19.04.2017 00:00

 Referandumda millet “Evet” dedi. Sandıktan çıkan %51,4'lük evet tercihi ile milletimiz, Türkiye'de tarihî bir kararla yönetim sistemi değişikliğini onayladı. Böylece başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere evet tercihinin arkasında duran siyasi liderler için sonucun başarı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer başarı niceliksel ve oransal açıdan rakibinizden 1 fazlasını almak ise ve referandum da dâhil olmak üzere seçimler bunun neticesini ortaya çıkarmak için yapılıyorsa pek çok yazarın sonuçların açıklanmasının ardından “lütfen kimse başarıyı gölgelemesin” türü çıkışlarının bir anlamı vardır kuşkusuz. Ne var ki uzun yıllardır Ak Parti'ye gönül vermiş ve sosyolojik yönelimle olan intibakı önemseyen, bu intibakın gerçekleştiği bir vasatta Ak Parti'nin hiçbir ittifaka girişmeksizin tıpkı Cumhurbaşkanın seçim öncesinde beklentisi olarak ifade ettiği oy oranında da olduğu gibi toplumun kahir ekseriyetinin desteğine mazhar olacağına inananlar açısından, seçim sonucunun derinlemesine sorgulanmasının gerekliliği ise muhakkak.

Seçim sonucu her şeye ve herkese rağmen denilerek başarılı bulunabilir. Kuşkusuz bu bir okuma biçimidir. Dışarıda düşmanlar, içeride hainler, kriptolar… Ortaya çıkan sonucun neye ve kimlere rağmen elde edildiğini anlaşılır kılmak için ileri sürülen argümanlar arasında yerlerini alabilirler. Ancak hem daha önceki referandumda hem 2014 Cumhurbaşkanı seçiminde Ak Parti'nin neredeyse tek başına aldığı neticeleri hatırladığımızda farklı bir okuma içerisine girebiliriz. Bu referandumda o seçimlerde Ak Parti'nin yanında olmayan MHP, BBP ve irade beyanında bulunan sayısız teşekküle rağmen alınan %51,4'ü layıkıyla değerlendirme mecburiyeti var. Bu mecburiyeti bile isteye ötelemek, tahfif etmek, hükümsüz kılmak ise açıktır ki kendi “kendine operasyon çekmek” manasına gelecektir.

Bu ülkenin kültürel kodlarının taşıyıcılığına ve temsiline talip olan insanlar, düz mantık ile seçimlerde rakibinden 1 fazlasını almayı başarı olarak kabullenme noktasına gelirlerse eğer açıktır ki bu kabullenmeden daha büyük bir başarısızlık olamaz. Türkiye'nin ana omurgasını oluşturan, tarihî ve kültürel müktesebat ile ünsiyet kuran, hareket noktasını Türkiye olarak belirleyen İstanbul'dan Saraybosna'ya Üsküp'e Kosova'ya; Kahire'den Halep'e Bağdat'a; Afrika'dan Mekke'ye Medine'ye uzanan bir ufuk çizgisinden bakanlar için neticenin beklentinin altında kaldığı açıktır. Tek başınayken neredeyse rutinleşen bir destek oranının, katkılarından ve desteklerinden ötürü kendilerine teşekkür edilen MHP ve BBP liderleri ile ancak yakalanması 2019'da yapılacak seçimin öncesinde ciddi bir ikaz, sinyal olarak görülmelidir.

Eksiklikleri görmek, yanlışlarla yüzleşmek kısacası önemsenen yarınlar için bugünün sahici muhasebesini yapmak elzemdir. Zira potansiyelin hayli gerisinde bir performans yakalanmıştır. Hayır cephesinin önünde olmakla iktifa etmek yanıltıcıdır, açıkçası tehlikelidir de. Bu açıdan hem usul hem de esas üzerinden seyredecek bir tartışmaya acil ihtiyaç vardır. Tartışmanın karşı tarafın niyeti, bağlantıları vs. üzerinden altı çizilerek ertelenmesi ülke ve ülkenin geleceği için talihsizliktir.

Siyaset şüphesiz verili bir zeminde ve verili aktörler üzerinden yapılır. Ancak bu reel durum Türkiye açısından başından beri tuzaklı-mayınlı bir alan işlevi görmüştür, görmektedir. Türkiye'deki verili durumu ve aktörleri hesaplayan-aşırı hesaplayan hatta giderek tek hesabı bunun üzerine kuran bir siyasal akıl, altını çizdiği ve aşmak için hayatını adadığı düzenin zihniyet kalıbını temellük ederken buluverir kendini. Dolayısıyla Türkiye'deki mücadelenin daima iki ayaklı gitmesinde zaruret var. Birincisi ve şüphesiz en kolayı mevcut gerçekliği ve aktörleri dikkate almadır. Bu zaten yapılan-yapılmasında da bir beceri gerektirmeyen düzlemdir. İkincisi bu gerçekliği dikkate almada boğulmayan, gündemini, hassasiyetini, toplumun talep ve beklentilerini, yönelimini yitirmeyen bir duruşun güncellenerek muhafazası gereklidir. Özellikle Ak Parti'nin ustalık döneminde açığa çıkan bu ikinci ayaktaki aksama son referandum sonuçlarıyla teyit edilmiş durumdadır ve diğer aktörlerden, onların söylem ve pozisyonlarından bağımsız bir şekilde ele alınmak durumundadır. Mesele, bir başınıza yapabileceğiniz-nitekim daha önce yapmıştınız- düzenlemeler için başkalarına kendinizi söylem ve cephe olarak mahkûm etmenizdir. Bu durum önümüzdeki sürecin de temel handikap alanı olarak önümüzdedir.

Seçim sonuçları her cephe için şüphesiz bir şeyler söylüyor. Ancak Türkiye'nin değişim dinamiğine uygun bir potansiyel taşıyan “Evet” cephesi için kesin bir şey söylüyor: Siyasetiniz ilke düzeyli olmak zorunda. Pratiğiniz buna uygun yürümek zorunda. Yani doğru şeyleri, doğru şekilde ve doğru ilişkilerle yürütmek zorundasınız. Yok, nasıl olsa geçtik, hiçbir sıkıntı yok diyorsanız önümüzde hayati seçimler yeni mesajlar vermek için bekliyor ve hepimiz o mesajları görüyor olacağız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums