Maskeli balo bitti

  • 9.02.2015 00:00

 Bir yanda 50 gündür devam eden terör saldırıları diğer yanda botlarla denizi aşmaya çalışırken ölümün yakaladığı çocuk bedenleri…

Bir yanda sınır kapılarında mülteci dramı bir yanda dışarıdan izleyen gözler için büyük insanlık sınavı...

Bir gün öncesinde Dağlıca ’da kalleşçe şehit edilen 16 askerin acısı, ertesi gün aynı yakıcılıkta yürek dağlayan Iğdır’da 12 polis memurunun şehit olduğu haberi…

Geçen hafta ‘Ak Parti’nin hikâyesi’ başlıklı bir yazı kaleme almış ve diğer siyasi partileri de zihnimde sıraya koyarak ‘Ne söylüyorlar?’ sorusuna cevap teşkil edecek ne türden bir hikâyenin taşıyıcılığına soyunduklarını irdeleyen dört haftalık bir seri yazı planlamıştım.

Ne var ki 1 Kasım seçimlerine adım adım yaklaşırken artan terör saldırıları ve gelen şehit haberleri neticesinde, Türkiye’de ortaya çıkan manzaranın hem siyasetin açık aktörleri hem de kendisini siyaseten bir yere hasretmiş kesimler ve bileşenler açısından çok da sofistike, derin bir yanı kalmadı.

‘Her şey ben yaşarken oldu bunu bilsin insanlar’ diyordu ya şair.

Evet, her şey gözlerimizin önünde ve her şey biz yaşarken oluyor.

Maskeli balo bitti, Türkiye saldırı altında! Bunu bilsin insanlar…

Herkes maskesini çıkardı, açık, aleni ve göstere göstere oynuyor.

Siyasi parti görünümlü terör uzantılarına, kaos mimarlığına soyunan ‘devlet adamı’ görünümlü kifayetsizlere, köşe yazarı görünümlü tetikçi müsveddelere, algı iğfal şebekesi gibi çalışan basın, medya networklerine, cemaat görünümlü ihanet şebeklerine kadar…. Yürüttükleri savaşın müteşâbih bir tarafı kalmadı artık.

Anayasa değişikliğini konuştuğumuz günlerde, önce Gezi sürecinde, ardından 7 Haziran’da  ‘Seni başkan yaptırmayacağız !’ mottosu altında Mustafa Kemal ve Abdullah Öcalan fotoğrafları ile seküler nefret ittifakının nasıl oluşturulduğunu gördük.

Türkiye’de kendilerini ‘özgür basın (!)’ olarak tanımlamaya utanmayan mahfilerde, PKK’nın tarihinde görmediği ilgi, alaka ve iltifata nasıl boğulduğunu gördük.

Duran Kalkan’ın ‘Sen çekil aradan TSK, bizim hesabımız AKP ile’ dediğini işittik.

‘Diktatör’dedikleri Cumhurbaşkanına hitaben bold yazı karakterine sığınan karakter yoksunluğunu manşetten gördük.  

Bu fotoğraf karesinde, kariyerini İslamcılık üzerinden yapan, yeni kariyerine müstafi İslamcı suretinde devam eden, ona buna şirinlik yapacağım diye eski muhitine küfür ederek ahlak mürebbiyeliğine soyunan çapsızları da gördük.

 

Bir yazar sordu: ‘Hani analar ağlamasın diyordunuz ?’

Eee, kötü bir şey mi söylenmiş?

İnsanlık dışı bir arzu mu dile getirilmiş?

Bu mu kabahat?

Senin toz kondurmaktan imtina ettiğin örgüt ve uzantıları silah yığınağı yaparken mi analar ağlamayacak?

Senin toz kondurmadığın partinin milletvekili, silah taşırken mi analar ağlamayacak?

Senin toz kondurmadığın partinin milletvekili, örgüte gıda taşırken mi analar ağlamayacak?

Senin kitabında, hırsızın hiç mi kabahati yazmaz?

Türkiye’ye tam da ‘Analar ağlamasın !’ demenin bedeli ödetilirken aklına bu soruyu sormak mı geldi?

Evet, maskeli balo bitti, Türkiye saldırı altında! Bunu bilsin insanlar….

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums