Mevcut ile ufuk arasında siyaset ve AK Parti

  • 15.04.2015 00:00

 Siyasal atmosfer sıcaklığını arttırıyor. Tartışma aday profilleri üzerinden özü itibariyle AK Parti’nin olası bir seçim kaybı yaşayıp yaşamayacağı üzerinde seyrediyor. Muhalefetin tüm bileşenleriyle birlikte topluma dönük vaatleri süzülüp, ele avuca gelen kısmına bakıldığında ise elde avuçta kalan tek bir mesaj var: AK Parti gitsin!

Pekiyi, niye gitsin, niçin gitsin?  Neyi eksik yaptığı için gitsin, neyi fazla yaptığı için gitsin?  Neyi yapmadığı için, neyi yapamadığı için gitsin?

Bu sorulara muhalefet anlamlı cevaplar veremiyor. Mesaja yönelik tersten bir okuma yapıldığında, ortaya AK Parti düşmanlığı ya da karşıtlığı üzerinden ruhunu teslim etmiş olan statükonun yeniden canlandırılması girişimi var. Uzun yıllar memleketin derdine deva olmuş “yitik bir cennet” mitosu pompalanıyor CHP ve MHP diyarından. HDP‘nin bu konsorsiyumda ne aradığını doğrusu ne biz ne de kendisi biliyor. Barajı aşacaksa aşsın. Ancak sistemin dönüşümü noktasında CHP ve MHP ile ilgili hangi hülyaları gerçekleştirecekler, hangi ortak rüyalara hayat verecekler merak ediyorum doğrusu.

Diğer taraftan seçime doğru giderken statükonun mezar kazıcılığını yapmış ve onun rehavetiyle iki geri bir ileri salınan Hükümet’in durumu var. Ülkenin geleceği ve toplumsal yönelim itibariyle önemli ve anlamlı nokta olan kısım burası. AK Parti’nin beslendiği toplumsal tabanın, oluşan rehaveti dağıtacak, “yeni” olanın zeminini döşeyecek, sosyal, ekonomik ve kültürel politikaların ufkunu genişletecek, derinleştirecek hangi baskılamaları ve beslemeleri yaptığına bakmak gerekiyor. Nihayetinde Ak Parti’nin toplum ile ilişkisi ya da tabanıyla ilişkisi emir komuta zinciri üzerinden işleyen bir belirlenen –belirleyen ilişkisi değil. Hatta başdanışmanın da belirttiği gibi AK Parti İslami kesimdeki büyük dönüşümün üzerine oturan, ona yaslanan ve şüphesiz ona yönelik politikalarıyla bu dönüşümü işlevsel kılarak ilerleyen bir parti.

Özellikle hükümetin üçüncü döneminde baş gösteren iç ve dış gelişmeler büyülü havanın insicamını bozmuş, meşruiyet alanında gedikler oluşmasına neden olmuştur. AK Parti‘yi kıskaca alan uluslararası gelişmelerin yanı sıra tabanının süreç içerisinde parti kimliğinin yoz versiyonu olan muhafazakârlıkla hakiki anlamda bağ kurması oldu. Mesele sistemin dönüşümü ile sistemin bu ellerde bu şekilde kalması arasında oluşan iklimde, konjonktürün mazeretlerini kullanma, onlara sığınma; dolayısıyla mevcudu muhafazaya dönük reflekslere indirgenmekte, orada sabitlenmektedir.

Tedirginlik ve geçmiş korkusunun şekillendirdiği muhafazakârlık hali, mevcuda dönük eleştirilerin önünü kapatmakta her şeyi, her sözü güvenlik siyasetinin içine yerleştirmektedir. Tüm talep ve beklentiler, oluşan kriz dengesinin kaybolmamasına indirgenmiş vaziyette, tüm siyaset dengenin bozulmaması için rölantiye alınmış durumda. AK Parti’nin asıl gelişme dinamiğini besleyen,  siyasal ufkunu çizen kesimleri, sözlerini sürekli esirgeyen ve mevcuttan da hoşnut olmayan bir noktaya kilitlemekte. Bu durum hem söz konusu kitleyi hoşnutsuz etmekte hem de AK Parti ‘ye katkılarının önünü tıkamakta.

Oysa korkunun ecele faydası yok. Eskinin tükenmesi bizatihi yeninin oluşması anlamına gelmez. Kriz durumunun ilelebet sürdürülmesinin zemini yok, sürdürülebilirliği de yok. Yeninin inşası hakikaten toplumun talep ve beklentileri, siyasal ufku ve meşruiyet evreninde demirleyerek yol alabilir. Korkularla, kaygılarla hareket etmek realiteyi dikkate almak anlamında anlamlı; ancak pür realite bataklığında demirlemek sürekli mazeret üretmek ve dolaylı olarak mevcudun olası en iyi olduğunu ifade etmektir. Yani insanları mevcuda razı etmek, mevcutla yetinmeye çağırmaktır. Bu siyaset hiç şüphesiz bir tercihtir, bir seçenektir. Ancak ülkenin, tarihin ve toplumun geldiği nokta bununla yetinecek bir nokta değil. Ya sesleri kısılan, duyulmayan çığlık halindeki toplum kesimlerinin sesine kulak kabartılacak ya da kriz anının yeni bir türbülans yaratarak ülkeye yeni bir 90’lı yıllar yaşatması mukadder olacak. Karar ve tercih siyasetin ve Ak Parti’nin mevcut durumunda demirlemesinden keyif alan buna tav olan, üç kuruşluk menfaatleri, korkuları ve kaygıları için geleceği heder eden kesimlerin omuzlarında olacak.

 

aliaydin505@gmail.com

@_aydinali

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums