- 11.06.2020 00:00
“Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın”…
Milli Görüş mensuplarının ortak sloganıydı. Merhum Necmettin Erbakan’ın mitinglerinde coşkuyu arttırmak için atılırdı. Kapatılan Refah ve devamı partilerin İstanbul’un fethinin yıldönümü kutlamalarında ahali bu sloganla galeyana getirilirdi. Tayyip Erdoğan, Milli Görüş gömleğini giydiği gençlik yıllarında, Erbakan kürsüye gelmeden önce mikrofonu eline alır, ahaliyi bu sloganla gaza getirirdi. Sonra ne oldu?..
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 2013’te, İstanbul’un fethinin 560’ncı yıldönümünde bazı muhafazakar sivil toplum kuruluşlarının “İstanbul’un fethinin imzası olan Ayasofya yeniden ibadete açılsın” çağrılarına, bunun “bir oyun” olduğunu belirterek, neyi ne zaman yapacaklarını bildiklerini söyleyerek yanıt verdi.
O dönem başbakan olan Erdoğan, Mayıs 2013’te, partisinin Kızılcahamam’daki kampında milletvekillerinin konuyla ilgili soruları üzerine “Sultanahmet çok boş. Sultanahmet dolarsa Ayasofya’yı da gündeme alabiliriz” dedi.
Erdoğan, Ayasofya konusunu geçen yıl 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler öncesinde de gündeme getirdi.
16 Mart 2019’daki Tekirdağ mitinginde bir vatandaşın Ayasofya’nın cami yapılması çağrısına Erdoğan, “Büyük Çamlıca Cami’ni yaptık. 4 tane 5 tane Ayasofya eder, o kadar büyük. Anadolu yakasında, tüm İstanbul ve Türkiye’de en büyük camii. Mesele o değil, bu işin bir siyasi boyutu var, yanı var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım… Bu oyunlara gelmeyelim, bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız” diye karşılık verdi. Bu açıklamadan bir hafta sonra ise 31 Mart yerel seçimlerinin ardından bu konuda adım atabileceklerini söyledi.
Ayasofya ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılması da 2013’te gündeme gelmişti. Aynı yılın ekim ayında dönemin Milliyetçi Hareket Partisi’nden Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, TBMM’ye Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılmasına yönelik bir kanun teklifi sundu. Gerekçe olarak da, Ayasofya’nın müze olmasına ilişkin 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımlanmamış olmasını ve tapusunda cami olarak belirtilmesini gösterdi. Halaçoğlu’nun teklifi 15 Kasım 2013’ten bu yana Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nun tozlu raflarında duruyor!..
Geldik bugünlere…
İstanbul’un fethinin yıldönümü nedeniyle yapılan kutlama törenleri kapsamında 29 Mayıs’ta Ayasofya’da Fetih Suresi okundu. Bunun üzerine Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması tartışmaları başladı.
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, mekanla ilgili bundan sonra atılacak adımlar için Danıştay kararının beklendiğini söyledi. Erdoğan, 8 Haziran Pazartesi günü TRT ortak yayınında yaptığı açıklamada, “Bu sefer de kalkıyorlar sakın ha Ayasofya ile ilgili orayı camiye çevirmeyin diyorlar. Türkiye’yi siz mi idare ediyorsunuz? Böyle bir adım atılacaksa bunun yetki sahipleri bellidir. Bu ülkenin dinamiklerinde yanan bir şey var. Şu anda biz bir hukuk devleti olarak Danıştay’ın vereceği kararı bekliyoruz. Kararı verdikten sonra atılması gereken neyse o adımlar atılır” dedi. 9 Haziran Salı günü ise Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması ile ilgili İYİ Parti’nin grup önerisi, TBMM’deki oylamada AKP tarafından reddedildi.
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, verdikleri ret oyuyla ilgili “İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz ama temmuzda gerekli adımlar atılacak” dedi. “Ayasofya’dan çan değil ezan sesi duyulacak” diyen Devlet Bahçeli’nin MHP’si ise çekimser oy kullandı.
Şimdi çok sıkı durun!..
Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a belediye başkanı seçildiği 27 Mart 1994 seçimi öncesinde Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki son Refah Partisi mitinginde merhum Necmettin Erbakan, “28 Mart sabahı Ayasofya’nın önünde buluşmak üzere” diye kürsüden indiği sırada ortalık “Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” sloganı ile inliyordu. Erdoğan o seçimi kazanarak bugünlerin kilometre taşlarını döşemeye başlamıştı. Ancak 28 Mart 1994 sabahı Ayasofya’nın önüne gidenler Tayyip Erdoğan’ı görememişti. Büyük zafer coşkusuyla Ayasofya’nın önüne giden Milli Görüşçülerin mahzun olmasına sessiz kalmıştı Tayyip Erdoğan!..
Bugün de aynen böyle olur demiyorum…
Ancak çok önemli bir noktaya dikkat çekmek isterim:
Yaşadığımız sıcak Ayasofya tartışmalarına tek cepheden bakmayalım. Bunu, sadece sıkışan iktidarın basit bir gündem değiştirme oyunu ve olası bir seçim yatırımı olarak görmeyelim. Çünküü!.. Siyasal İslamcılar, Ayasofya’yı cami olarak tekrar ibadete açan liderin dünya üzerinde “Tüm Müslümanların padişahı” olacağını ve öyle sayılacağına inanırlar. Türkiye’de çöken, biten siyasal İslamcılar yeni bir çıkış yolu arıyor. Çok riskli ve de tehlikeli!..
Yorum Yap