- 10.02.2018 00:00
Mardin
Demografik yapı itibariyle Türkiye’nin en zengin illerindendir Mardin, hatta bu zenginlikte İstanbul’dan sonra Mardin gelir dersek abartmış olmayız.
Türk, Kürt, Arap ve Göçmen, Türkmen vatandaşların yaşadığı, yine Müslüman, Hristiyan ağırlıklı dini ve mezhebi çeşitliliğin görüldüğü ildir Mardin. Bu çeşitlik büyük bir zenginlik olsa da siyasi tercihlerde ayrışmaya sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden siyasi mekanizmanın bu çeşitlilikleri dikkate alması kaçınılmazdır.
Mardin’de Milletvekili aday belirlemelerinde bu demografik zenginlik genellikle dikkate alınıyor. Aslında nüfus olarak küçük şehirlerde ‘bizdencilik’ her zaman var olmuştur olacaktır da. Öyle ki kimi yerlerde çekirdek aileler dahi kendilerini önceleme gereği duymuşlardır.
Sadece bir kişinin tercih edilebildiği il başkanlığı yüzünden atamada sorun beklenen illerdendi Mardin. Lakin titiz çalışmayla atanan Nihat Eri ismine hiçbir Mardinli omuz silkmedi. Çünkü Mardinliler, “Nihat Eri, Mardin’in çok yakıdan tanıdığı, bildiği bir isim ve geçmiş dönemlerde TBMM’de şehrimizi başarıyla temsil eden bir siyasetçi. Bizden biri, her kesimin kendisini il başkanı olarak istemesi mümkün olmasa da kimsenin yadırgamadığı bir isimdi” diyor.
USTAD Başkanı Ahmet Akgül ile konuştum, “Siyasi hayatına başlarken önceden sahip olduğu gayri menkullerinin bir kısmını, siyasetini şaibesiz sürdürmek için satıp siyaset sürecinde harcamıştır. Ayrıca Milletvekilliği yaptığı dönemde de Nihat Eri ile ilgili şaibeli herhangi bir işe rastlanmamıştır.”
Keza Mardin’de üst düzey yöneticilerin gözlem ve kanaatleri Nihat Eri’nin “isabetli bir tercih” olduğu yönünde.
Aslında İl başkanlarını çok zor bir süreç bekliyor. Şayet erken seçim olmaz ise 20 ay içinde üç önemli seçim geçireceğiz. Mardin, Bingöl, Batman gibi herkesin birbirini tanıdığı, demografik farklılığın önemsendiği illerde aday belirlemelerinde denge politikası şart, küçük bir ihmal büyük oy kaybına sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden İl başkanlarını zor süreç bekliyor.
Bu ‘denge’ konusunda Mardinliler, “Nihat Eri’nin tercih edilmesi dengenin sağlanması için iyi bir fırsattır” diyorlar. Bir STK temsilcisi ise, “Kızıltepe gibi seçim sonuçlarına direkt etki edecek ilçelerin gözetilmesini, Midyat gibi hem seçmen sayısı bakımından etkili olan hem de Ak Parti’nin tabanda da güçlü olduğu ilçeler arasında hassas dengeleri Nihat Eri çok iyi hesaplayacak duyarlılıktadır” tespitinde bulundu ki bizim gözlemimiz de bu yönde. Hatta buna Nusaybin ve diğer ilçeler de dahil edilmeli.
Nihat Eri Mardinlilerin gönlünde çok iyi bir yere sahip ve il başkanlığı için isabetli olmuştur kanaatine biz de vardık.
Diyarbakır
AK Parti’nin kuruluşundan itibaren Diyarbakır il başkanlarının belirlenmesi sancılı olmuştur. 2 milyona yakın nüfusu ile Türkiye’nin sayılı şehirlerinden olan Diyarbakır, tarihin kendisine yüklediği misyon olarak da Türkiye’nin önde gelen vilayetlerindendir.
Diyarbakır siyasi nüfuzu ile bölgede ciddi yankılar uyandırabilen, siyasi tercihi ile diğer şehirleri etkileyebilen dominant bir şehirdir. Bu sebeple ve iktidar partisi olması hasebiyle il başkanı belirlemelerinde bu nokta dikkatten kaçırılmamalıdır.
AK Parti Diyarbakır İl Başkanı olarak tercih edilen Süleyman Serdar Budak hem Diyarbakırlıların yakından tanıdığı bir kişilik hem de üç dönem Yenişehir İlçe Başkanlığını hasbi ve başarılı bir şekilde yürüten bir siyasetçidir. Bu bağlamda il başkanı olarak atanması şehirde memnuniyetle karşılanmıştır.
“Serdar Budak’ın atanması diğer adayların, ‘neden o’ diye karşı çıkmadıkları biri tercihtir. Bu partiye emek vermiş, rüştünü ispatlamış ve ‘dışarıdan’ olmayan biri” diyor Diyarbakır’ın önemli STK başkanlarından biri.
Diyarbakırlı hemşehrileri, “İlk kez adaylık sürecinde bir başkan hakkında dedikodu yapılmadı” demişti. Dedikoduyu çoğu kez gerçek olarak kabul etmesek de Serdar Budak ile ilgili şaibe uyandıran bir sözün çıkmaması bu anlamda çok önemlidir.
Partili olmayanların, “Serdar Bey hakkında olumsuz bir şey duymadık, geçmişi temiz bir siyasetçidir” sözleri, atanmasından dolayı duyulan memnuniyetin sebeplerini anla(t)maya yeterli.
Serdar Budak’ın İl Başkanı olarak atanmasından sonra il başkanlığına aday olanlardan, “Serdar Bey kişiliği ve liyakati ile hak etmişti, Allah yardımcısı olsun” diyenler vardı ve rakipleri de bir hakkı teslim ediyorsa fazla söze gerek kalmaz.
Partililere sorduk, “Üstümüzde bir ağırlık vardı, atalet vardı, Serdar Başkan ile bu ağırlık hafifledi. Çünkü biliyoruz ki Diyarbakır’da teşkilat olarak yapmamız gerekenleri planlayarak ana kademeyle, ilçe teşkilat ve belediyeleriyle, meclis üyeleriyle hep birlikte sahadaki yerimizi alacağız.” cevabıyla karşılaştık.
İlçe teşkilatları ve Ak Parti’nin yerel birimlerinin Süleyman Serdar Budak’ın il başkanı olarak atanmasıyla birlikte yeniden moral ve heyecan sahibi olmaları parti çalışmaları açısından önemlidir.
İl Başkanı Serdar Budak ile ilgili kanaatler oldukça olumlu, gördüğüm odur ki kongre beklenmeden çalışmalara başlanmış. Partide Serdar Başkan’ın A Takımının bundan sonraki yol haritasını belirleme konusunda samimi çalışmalara hız vermesi önümüzdeki dönem için umut veriyor.
Son olarak, bu dört ilimize hemşehrilerinin memnun oldukları başkanların atanması Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı olan bölge koordinatörleri Metin Bulut ve Mücahit Daloğlu’nun yanı sıra il koordinatörlerinin hassas çalışmaları ile gerçekleştiğini bu dört ilimizde yaşayan vatandaşların bize ilettikleri bilgiydi, hakkı teslim babında paylaşmak gerekti.
Yorum Yap