Ahmet AY
Ahmet AY Gazete: Milat Gazetesi

ABD, İİT Kudüs Manifestosu ve Türkiye Cumhurbaşkanı

  • 17.12.2017 00:00

 Geçtiğimiz Çarşamba günü İstanbul’da Türkiye’nin dönem Başkanlığını yaptığı İslami İşbirliği Teşkilatı (İİT), ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesi üzerine toplandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine Kudüs için acil toplanan İİT tarihinin en onurlu kararlarından birini aldı. Bu kararda yer alan maddeleri burada tek tek değerlendirmek istemiyorum. Dünden beri bu konuda yazılıp söylenenler yeterince açıklayıcıydı.

Ancak Türkiye’nin önderlik ettiği İİT’nin almış olduğu bu karar sonrası Türkiye ve Cumhurbaşkanımızla ilgili neler yaşanabileceğini konuşmak gerek.

Bu kararın alınmasında en büyük rolün sahibi olan Türkiye nelerle karşılaşabilir?

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a yönelik ne tür hamleler gelebilir?

Türkiye sıradan bir karara vesile olmadı.

İİT dönem başkanı olan Cumhurbaşkanımız alelade bir süreci idare etmedi.

İİT’nin İstanbul zirvesinde alınan kararlar sıradan ve öylesine alınan kararlar değildi, üstelik ABD’nin hegemonik söylem ve eylemleri için büyük darbe oldu.

Türkiye’nin öncülüğünde toplanan İİT üyesi ülkeler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği savları teşkilat kararına dönüştürmesi Türkiye’nin liderliğini, dahası önderliğini kabul etmek demekti. Bu, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam Dünyasındaki rolünü tasdiki idi.

Doğu Kudüs’ün Filistin’in Başkenti olarak kabul edilmesi ve Filistin Devletinin tanınması çağrısının yanı sıra ABD ile İsrail’in BM kararlarına uymaya zorlanması çok önemli hamlelerdi.

ABD bu kararla ağır yara aldı. Bundan böyle ABD’nin höykürmesi 13 Aralık 2017 öncesindeki gibi devletler nezdinde karşılık bulamayacak. Karizması çizilmiş ABD bu durumu hazmedecek mi?

Dedim ya, ABD ağır yara aldı. ABD Truman döneminde, hatta İngilizlerin karşı çıkmasına rağmen 1947’den bugüne İsrail ile ilgili bütün kararlarda Siyonizm’e hizmet etti. BM’nin İsrail aleyhine aldığı hiçbir kararı tanımayan ABD’nin vetoları daima İsrail lehine kullanıldı. Koca Amerika adeta zalim ve gözü doymaz İsrail’e feda edildi. En son Mahmud Abbas patladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşan Mahmud Abbas’ın, ‘ABD arabuluculuk vasfını yitirmiştir. Bundan böyle ABD’nin siyasi barış sürecinde asla yer almasına izin vermeyiz’ açıklaması tarihin tanıklığıyla hakikattir.

Arap İslam Dünyası İstanbul Zirvesinden aldığı güç ve cesaretle bir gün sonra Fas’ta toplanan Arap Parlamento Birliği’nden de muhteşem bir karar çıkarttı: "ABD söz konusu bu kararı ile uluslararası hukuk ve meşruiyet temelinden tamamen uzaklaşmış oldu. Hakem safında durması gerekirken düşman safını seçti. Bu bakımdan barış destekçisi rolünden çekilmesi gerekir. Kudüs, Filistin devletinin başkentidir. Bu kararın etkinleştirilmesi için tüm Arap hükümetlerini ve kurumlarını harekete geçme çağrısında bulunuyoruz." açıklamasına imza atan Arap Birliği ülkeleri bu beyanat ile ABD’den korkmadıklarını dile getirmiş oldular.

İşte bu gelişmeler Türkiye öncülüğünde yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak. Bu sebeple bundan sonra Türkiye’ye yönelik ABD merkezli neler yaşanabileceğini iyi hesaplamamız lazım. Kudüs bağlamında cereyan eden hadiseler ABD için Vietnam sendromu gibi bir sonuç doğurabilir. Dolaysıyla ABD ön alma mecburiyeti hissedebilir ve bunun bize yansıması “öç alma” türünden bir bedel olma ihtimalini göz ardı etmemeliyiz.

Stratejik düşünme, rakibinize üstün gelme ve bunu da, aynı şekilde rakibinizin de size uygulamaya çalıştığını aklınızdan çıkarmamaktır.

15 Temmuz’da kendi elemanları olan FETÖ’yü üstümüze salan derin ABD, Cumhurbaşkanımızın ve milletimizin feraseti, cesareti ve dirayeti ile ilk tokadı yedi. Bu tokatın parmak izleri dururken Kudüs meselesi ile ABD bölgeden ikinci bir şamar yedi. Başına bu kadar çorap örülen ABD, “bana bunca yanlışı kim, neden yaptırdı?” diye soracağına, “Türkiye olanlardan sorumludur” diyerek Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hamleler başlatabilir. Beyaz Saray çevresinde yükselen, sonra düzeltilen tam Amerikanvari ithamlar boşuna değil.

Millet her saldırıya hazır, kurumlarıyla devletin de hazır olduğundan emin olmak isteriz.

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums