Ahmet AY
Ahmet AY Gazete: Milat Gazetesi

İblisistan basını

  • 31.08.2015 00:00

 Geçtiğimiz Çarşamba günü TODAY’S ZAMAN adında paralel ihanet çetesine ait İngilizce gazetenin yaydığı bir iğrençlik vardı. Bu iğrençlikle ilgili söylenecek tek söz“Allah sizi de kızlarınızla imtihan etsin” olmalıydı. Ama onların kızlarının bu konuda masum olduklarını düşününce vazgeçiyorsun.

Beni Mahmut Tanal adındaki mikrop torbası ilgilendirmiyor.

Beni gencecik kızı olan tiyatrocu şarlatan da ilgilendirmiyor.

Aslında beni FETÖ’nün iftira üretim merkezi de ilgilendirmiyordu. Ancak iki nedenden dolay ihanet ve iftira çetesini konu ediniyorum.

İlki, -daha sonra ihanet ve alçaklık dışında hiçbir hassasiyetlerinin olmadığı ortaya çıksa da- önceleri İslami hassasiyetlerini vurgulayan bu yapının Kur’an-Sünnet-edep-ahlak dışı işlerde İblisi sollayan yayınlarının boyutlarını yazmak ve yaymak gerektiğine inandım.

Sonra da kendi ailelerini halkın küfür ve hakaretlerine açık hale getirdiklerini –velev ki tınmasalar da- hatırlatmak için yazmam gerekti.

Bu yapı ve basını 2013 Aralık’ından itibaren yeryüzünde daha önceleri görülmemiş şekilde ahlaksız ve izansız yayınlarıyla tanındı. Öyle ki bunlar, Allah cc. ve onun pak Resulü SAV dâhil bütün dini ve insani değerleri FETÖ adlı terör ve ihanet şebekesi için istismar ettiler.

Bunu defalarca yazdık, ama en son bu örgüt, bir insanın düşebileceği en düşük seviyeden (esfeli safilin) de aşağı bir seviye olduğunu bizlere gösterdi.

Meseleyi biliyorsunuz,

FETÖ’nün yayın organı TODAY’S ZAMAN, kendilerine yakınlığı ile tanınan ve paralel örgütle iftiralarda paslaşan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal referanslı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kızları Sümeyye Erdoğan için Lazika İslam Emirliği tarafından Sümeyye Erdoğan'a evlilik teklifinde bulunulduğu”nu yazmıştı.

Tabi, bu iğrençliğin tek amacı var, kendilerinin gırtlağına kadar battıkları pisliği Sayın Erdoğan ve ailesine de bulaştırmaya çalışmak.

Zerre-i miskal akıl taşısalar bu yayınların battıkları pisliği arttırmaktan öte bir işe yaramayacağını görürlerdi.

Bakınınız,

İki yıldır paralel ihaneti anlattığım, ama bir türlü inandıramadığım bir tanıdık Perşembe sabahı aradı, ağlamaklı ve acılar içinde kıvrandığı belli bir ses tonu ile aynen şunları söylüyordu:

“Ahmet abi, ben ve eşim bu gece sabaha kadar ağlayıp tevbe ve istiğfarda bulunduk. 19 yaşındaki biricik kızımızın adının bu meselede geçtiğini varsayarak iğrenç haberi değerlendirdik. Sonunda Allah’ın laneti bunların üzerine olsun dedik. Evet, Allah bu insanlara lanet etsin ve biz bugünüden itibaren okullarımızla ile ilişkimizi sonlandırdık, Allah bizi afv etmezse mahv etmiştir.”

Buyurun, kendi itirafıdır, “ben ve eşim Hocaefendiyi peygamberlerle eş tutuyorduk, CHP’ye oy verin dediler verdik, HDP’ye oy verin dediler verdik, bütün kazancımızı BANKASYA’ya yatırmamızı istediler yatırdık, ama artık benim ve eşim için o basit ve sahtekâr bir insandır.”

Bu derecede bir alçaklığı kendilerine iman edercesine bağlı olan bir aile söylüyor.

Sahi,

“Neden bu kadar alçaldılar”sorusunu birkaç eski şakirtten daha duydum. Cevap olarak inanın bir cümle kuramadım. Dedim ya, yeryüzü daha önce böyle bir örgütle kirlenmemişti, bu yüzden bu yapının amacını bilsek de izaha benim nefesim yeterli gelmiyor.

Elli yıldır Filistinlilere her türlü ölümü reva gören, onbinlerce Filistinli ailenin evini başlarına yıkan Siyonist Yahudi Israil, amansız düşmanı Müslüman Filistinli hiç kimse için böyle bir ahlaksızlığı aklından bile geçirmedi. Anlaşılan Yahudileşmek bunlara yeterli gelmemiş.

Nasıl bu hale düştüklerini söyleyeyim mi?

Siz Hocaefendi dedikleri mahlûka uyup,

Uluhiyet ve Rububiyeti

Risalet ve Nübüveti

Dünya ve ahireti hiç dikkate almadılar. Allah'ın hududunu kendilerine uygun düşecek şekilde yeniden belirlediler, O’nun cc. “Tilke hududullah...” diyerek gösterdiği sınırlarını çiğnemekten zerre kadar geri durmadılar.

Resul'i Ekrem’i SAV by-pass etmeyi, örgütün menfaatleri için onu küçük düşürmeyi örgütün en temel kuralı yaptılar.

O kadar kibirlenip ve küstahlaştılar ki Allah'ın “El-Emin” dediği en büyük Melek Hz. Cibril ‘i AS güvenilmez bir siyasetçi gibi dillerine doladılar.

Bu cümlemi anlayacak kadar dürüstlükleri kalmış ise dikkatlice dinlesinler:

Siz Allah’ı çok rahatsız ettiniz, gayretullaha dokundurma falan hiç kalır.

Geçen gün eskiden komşum olan bir Fetullah’çıyı gördüm, içini dökmek istediğini söyledi. Dünyası yıkılmışçasına “Hocam artık komşularımızdan tuz isteyemez hale gelmişiz, eskiden sohbetlerimize katılmak için can atan aileler kapıları yüzümüze kapatıyorlar” diyor. Neden bu hale düştüğünüzü biliyor musunuz dedim, cevabı çok eksik kalsa da ibretlikti: “Kendimizi çok abarttık…”

Bu anlayışta olanların basını da fitne üretim merkezi olur, hatta Fitne ve Pislik Üretim Merkezi.

Başka bir ülkede böyle yayın yapan bir medya ilk gününde ebediyen kapatılır. Bizde hala bu medyaya dokunulmaması izzeti nefsime dokunuyor ve bu ülke yargısına hakkımı helal etmiyorum.

Müfteri, muzır, casus, hainliği pik yapmış bir basın olsa olsa İblisistanda basılır. Orada da ne kadar yayınlanır bilemem.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (8)

  • hamdi şahin
    hamdi şahin
    28.02.2015 15:03

    Sayın Yağcı, Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde, geriye dönük en az yüz- yüz elli yıllık deneyimleri de hesaba katarak, sol ve şiddet konusunda bugün ne düşünüyorsunuz? Bu konuda, Türkiye Solunda tutarlı ve kapsamlı bir analize çok ihtiyaç var. En azından benim görebildiğim kadarıyla böyle... Bir yanda dillerden düşmeyen Barış Söylemi, öte yandan ne kazandıysa silah ve şiddetle kazanmış üstelik bundan hiç de rahatsız görünmeyen PKK güzellemeleri...Bu asla bir araya gelmez, dikiş-yama tutmaz çelişkiyi bir ben mi görüyorum? Benim dışımda bunu görüp, aklı başında, tutarlı bir açıklaması olan yok mu Allah aşkına! Bir ses verin.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    18.02.2015 15:56

    HDP’nin kararı kesinleştiğine göre (yeni bir karar olmadıkça), bu kararın doğruluğunu yanlışlığını tartışmak anlamlı olmayacaktır. Aynı şekilde, barajı aşıp aşamayacağını tartışmak da öyle. Benim kanıma göre barajı aşmak, imkânsız değildir, mümkündür ama çantada keklik de değildir, en az hata ve çok ciddi çaba gerektirir. Önemli olan şu ki; barajı aşma hedefi eski anlamında değildir artık. Bu hedef salt Meclise daha fazla milletvekili sokmak olarak algılandığında, göze alınan riske değmez. Zira 35 yerine 50-60 milletvekiliyle Meclise girmek elbette önemsiz sayılamaz, bir başarıya işaret eder ama Meclisin siyasi dengelerinde stratejik bir değişim yaratamaz. Seçimlere parti olarak girme kararını alan HDP yönetiminin düşüncesinin de farklı olduğunu sanmıyorum. Riski en iyi hesap edebilecek olanlar riski üstlenenlerdir. HDP’nin aldığı kararı ben de riskli ama doğru ve desteklenmesi gereken bir karar olarak görüyorum.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    19.02.2015 15:48

    Turkiye partisi HDP!.... Bir utopyadan ote gidemez...Yagciya katilmiyorum..

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    19.02.2015 15:48

    ya kardeşlik Nabi, ve dillerinden düşürmeyen kimi yazar, çizer; allahaşkına çoğunlukçu olmayan çoğulculuk ne menem bir şey; şayet bir karar almak gerekirse; ki hayat kararlar manzumesidir bir manada, çoğulcu "vizyon"da nasıl alacaksınız kararı? biraz mantık, biraz aritmetik yahu; %100 olmayan her "karar", çoğunluğun kararıdır. yazında demişsin ya, bakkaldan çakkala her kişinin, kesimin bir anayasa öngörüsü var; peki çoğulcu anayasa nasıl bir karar matığıyla hayat bulacak; şayet "sürekli tartışma" iyidir, karar önemli değil deniliyorsa; bu ülkeyi "sürekli" bir sürüklenişin girdabında seyir midir gaye. vallahi şu liberal bulaşığı orijinal fikirlerden bir şey anlamak, tat bulmak ne zor. adeta kendiniz pişirip; kendinize benzeyen müzmin azınlık sofrasında yiyip içip hoşça vakit geçiriyorsunuz. tek kelimeyle ilahi. hadi.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    19.02.2015 15:48

    Sorun olan egemenlerin insanların beyinlerinde ve zehinlerinde var ettikleri algı duvarını yıkmakdır.

  • Nurettin yörük
    Nurettin yörük
    19.02.2015 11:36

    Sayın Nabi Yağcı ya Katılıyorum ayrıca alt metinde yer alan yazıyıda benimsiyorum HDP’nin kararı kesinleştiğine göre (yeni bir karar olmadıkça), bu kararın doğruluğunu yanlışlığını tartışmak anlamlı olmayacaktır. Aynı şekilde, barajı aşıp aşamayacağını tartışmak da öyle. Benim kanıma göre barajı aşmak, imkânsız değildir, mümkündür ama çantada keklik de değildir, en az hata ve çok ciddi çaba gerektirir. Önemli olan şu ki; barajı aşma hedefi eski anlamında değildir artık. Bu hedef salt Meclise daha fazla milletvekili sokmak olarak algılandığında, göze alınan riske değmez. Zira 35 yerine 50-60 milletvekiliyle Meclise girmek elbette önemsiz sayılamaz, bir başarıya işaret eder ama Meclisin siyasi dengelerinde stratejik bir değişim yaratamaz. Seçimlere parti olarak girme kararını alan HDP yönetiminin düşüncesinin de farklı olduğunu sanmıyorum. Riski en iyi hesap edebilecek olanlar riski üstlenenlerdir. HDP’nin aldığı kararı ben de riskli ama doğru ve desteklenmesi gereken bir karar olarak görüyorum.

  • Ali Mirzaoğlu
    Ali Mirzaoğlu
    20.02.2015 01:14

    Elinize sağlık her birimizin aktif hale gelmemiz gerektigi şu günlerde bu tür motuvasyona ihtiyaç var sorumluluklarımız gereği devam diyorum.

  • hamdi şahin
    hamdi şahin
    20.02.2015 13:09

    HDP konusunda kafamda yanıtlanmamış pek çok soru ve endişe var. Ancak Nabi Yağcı gibi çok özel bir solcu ve aydın her ne yazarsa çok özel bir ilgiyle okunması gerekir diye düşünüyorum.O, Türkiye solundaki bunca çapsızlık ve seviyesizlik arasında gerek hiç kimseye nasip olmayan deneyimleri,gerekse bunları kimsenin kafasına kakmayan paylaşma üslubu ile daha Taraf yazıları döneminde ilgimizi çekmiş ve saygımızı kazanmıştır. Daha sık yazmasını rica ediyorum.Çünkü tam da onun sözüne ihtiyacımız olan bir konu şu HDP meselesi... Her şeyden önce HDP ve şiddet meselesi ...Bir türlü yerli yerine oturmuyan bir şeyler yok mu? Solcular Söz konusu Kürtler ve PKK olunca Şiddeti ya onaylıyor ya da görmezden geliyorlar. İşte ben de her yerde bunu soruyor , bunu hazmedemiyorum.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums