AKP ve CHP

  • 12.05.2011 00:00

Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarını dinliyorum her gün.

Yaptığı ve yapacağı hizmetleri anlatıyor.

Allah’ı var, iyi de anlatıyor.

Kurulacak şehirler, hastaneler, yollar, havaalanları, hızlı trenler, okullar, burslar...

Hele vaatlerinden bir tanesi var ki bayılıyorum.

Okul çocuklarına “e-kitap” dağıtacak, çıkartıp gösteriyor da, kitaba, çantaya gerek yok, koca kütüphaneyi öğrenciler o minik aletin içinde taşıyacak.


“Bizim çocuklarımız niye diğer ülkelerdeki çocukların yararlandığı imkânlardan yararlanmasınlar”
diyor, çok doğru bir soru ve çok doğru bir hedef bence.

Eğer Türkiye’nin, Erdoğan’ın konuşmalarında değinmekten özenle kaçındığı büyük rejim sorunları olmasa bir an duraksamaz “yaşasın AKP” diyenlerin arasına katılırdım.

Ama Kürt sorununda geri adım atması, Alevilerin haklarına değinmemesi, Avrupa yolunda ayak sürümesi, başörtülü kadınların “kamusal alan” denen alanın her yanında görünme hakkına sahip olduğunu görmezden gelmesi, “Başkanlık” gibi muğlâk bir konuyu gündeme getirmesi, Sayıştay Yasası’nda olduğu gibi askerî vesayete göz kırpan uygulamaları, kaset meselesinde olduğu gibi “kendi ahlakını ve hayat tarzını” tek ahlak anlayışı ve tek hayat tarzı olarak ortaya koyup kendisine benzemeyenleri alabildiğine suçlaması, internette “sansüre” dönebilecek uygulamalara karşı çıkmaması, benim bu seçimlerde herhangi bir partiyi büyük bir iştiyakla desteklememe engel oluyor.

Hâlbuki Ergenekon’la iç içe geçen ve partiyi Demirel tayfasına teslim edeceği yolunda ciddi kuşkular yaratan CHP’ye karşı AKP’yi destekleyebilmeyi çok isterdim.

Hangi konuda olursa olsun insanın izlediği bir yarışta tarafsız kalması çok can sıkıcı, ne yazık ki benim gibi birçok insan bu seçimi benzer bir sıkıntıyla izliyor.

Geçen gün çok sevdiğim genç bir işadamıyla konuşuyordum.


“CHP’ye oy vereceğim”
dedi.


“Onlar Ergenekoncuları aday yapıyor, nasıl oy vereceksin”
diye sormadım, işadamı olduğu için ona başka bir soru sordum.


“Ekonomi nasıl sence?”


“AKP ekonomiyi müthiş götürüyor”
dedi.


“CHP aynı başarıyı gösterebilir mi”
dedim.


“İmkân yok”
dedi, “CHP kazanırsa mahvoluruz”.

Biliyorum ki böylesine bir konuşmaya ancak mizah kitaplarında rastlanır ama Türkiye’de biz bu tuhaf gerçeği yaşıyoruz.

O genç işadamı gibi birçok insan “inşallah kazanmaz” diyerek CHP’ye oy verecek.


“AKP’nin ekonomiyi çok iyi götürdüğüne ve çok da iyi götüreceğine”
inanmasına rağmen Erdoğan’ın “muhafazakârlığı” tek hayat tarzı olarak sunması, heykelden diziye kadar her alanda “muhafazakâr” ölçüleri mutlak ölçüler olarak ortaya koyması, Avrupa demokrasisine mesafeli durması, o genç adama benzeyen birçok insanda “boğulma” duygusu yaratıyor.

AKP iktidarında “çok daha zengin” yaşayabileceklerini bilmelerine rağmen “hayat tarzlarını” savunabilmek ve AKP’ye bir mesaj verebilmek için CHP’ye kayıyorlar.

Erdoğan, siyasi konularda dünyanın bütün yazarlarını suya götürüp susuz getirecek kadar yetenekli ve tecrübeli bir adam, benim gördüğüm gerçeği çok daha önceden görmüştür ama ona rağmen CHP’ye gidecek oyları durdurmak ve partisine çekmek için kılını bile kıpırdatmıyor, tam aksine onları kaçırmak için uğraşıyor.

Biliyorum, aklını MHP’nin oylarını çalıp, o partiyi “baraj altına” itmeye takmış.

MHP’yle milliyetçilik ve muhafazakârlık yarışına girerek bilinçli bir şekilde MHP’lileşiyor.

Bunu anlıyorum, benim anlayamadığım, neden CHP’nin oylarını “çalmak” istemiyor.

MHP’nin oylarından ne kadar çalacak, “üç puan mı, dört puan mı”, buna karşılık Kürtlerin ve AKP’nin hizmetlerini takdir eden ama onun “mutlak muhafazakârlığından” bunalan “modernlerin” oylarını kaybedecek.

MHP’den alabileceğinden çok daha fazlasını kaybediyor bence bu politikasıyla.

Zaten AKP’nin hizmetlerini, ekonomik performansını ve rakipsiz olduğu “demokrat muhafazakâr” kimliğini beğendiği için AKP’ye oy verecek milyonlar var, o insanların “daha demokrat” olması halinde AKP’den vazgeçmeyecekleri referandumda açıkça göründü.

Rejime karşı daha net tavır aldığı, Kürt meselesinde çözümü desteklediği, muhafazakârlar kadar modernleri de kucaklayan bir demokrasiyi savunduğu zaman referandumda aldığına yakın oy alacak bir parti niye referandumdaki politikasını değiştiriyor, demokrat kimliğini vurgulamaktan vazgeçiyor?

Erdoğan’ın sürdürdüğü seçim kampanyası “ona zaten oy verecekleri” ne eksiltir, ne çoğaltır ama bu kampanya böyle sürerse epeyce seçmeni AKP’den uzaklaştırır.

Başbakan, bu seçimlerde alacağı oyların miktarını, referandumdaki “yüzde elli sekizden” çıkarsın, aradaki fark, bugünkü politikasının bedelidir.


ahmetaltan111@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums